Açlığı Önlemek ıçin Biyotek Besinler

Dünyada en büyük besin yardımı sağlayıcısı olan ABD, açlığa karşı olan mücadelesinin yanında terörizme karşıda savaş vermek zorundadır. Önemli olan ülkelerin kendi kendilerini besleyebilmeleridir.


 


Geçenlerde Vatikan’da ABD Büyükelçiliği tarafından düzenlenen uluslar arası bir konferansta gelişen ülkelerin besin ihtiyaçlarını karşılamada ve açlığı önlemede biyo-teknolojinin potansiyeli tartışılmıştır. Bilim adamları, çiftçiler, devlet adamları ve din adamları, dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamada biyo-teknolojinin kaçınılmaz bir araç olduğu fikrine varmışlardır.


 


Sahralı Afrikalıların yarısı bugün kötü/yetersiz beslenmektedir.  Bu oran 2010’da %70’e çıkacaktır. Dünya nüfusundaki artış verimli arazileri azaltmakta ve tarım verimliliğinin artırılmasını gerektirmektedir. Bugün insanoğlu daha fazla besini, daha az arazi, daha az su ve daha az kimyasallarla üretmek zorundadır.


 


Biyo-teknoloji Dünyadaki Açlığı Yenebilecek kapasitededir.


 


Güney Afrikalı ve Filipinli mısır çiftçilerin tecrübelerine göre biyo-teknoloji onların verim ve gelirini artırırken, zararlı böçek öldürücü tüketimini de azaltmaktadır. Ancak maalesef bu yeni teknolojinin avantajlarını kullanmak bir çok ülkede yasaktır ve biyo-teknoloji hakkında yanlış bilgilendirmeden dolayı kullanımında dirençlerle karşılaşılabilmektedir.


 


Biyo-tek besinlerin yenmesinin emin/sağlıklı olmadığı yönündeki kritikler sürse de, ABD, Kanada, Avusturalya, Arjantin vs gibi ülkelerde genetik olarak değiştirilmiş besinler hemen hemen 10 yıldır yenmekte ve önemli sorunlarla karşılanmamaktadır.


 


2002 yılında kuraklıktan açlık yaşayan bazı Afrika ülkeleri Dünya Besin Programı tarafından sağlanan biyo-tek mısırları yemeyerek geri göndermiş ve Amerikalıların her gün yediği besinleri yemeyerek ölmeyi tercih etmişlerdir.


 


Biyo-teknolojik veya genetik olarak değiştirilmiş besinler insanlık tarihi boyunca insanlar tarafından yenmiştir. Bugün kullanılan besinlerin çoğu doğal/tabii değildir. Bu gün doğal kabul edilen bir çok besin insan kullanımı için genetik olarak değiştirilmiştir.


 


Dünyada açlığın sebebleri arasında fakirlik, kuraklık, salgın hastalıklar, silahlı/iç çatışmalar, yetersiz taşıma olanakları ve devlet içinde çürümüşlük/rüşvet yer almaktadır. Dünyadaki açlık ve yetersiz beslenmeyi engellemek istiyorsak yukarıdaki nedenleri gidermek zorundayız. Eğer açlık ve yetersiz beslenme sorununu bitirmek isteniyorsak, biyo-tek besinlere güvenmemiz gerekmektedir. Biyo-teknolojik besinler bugün hem Amerikalıların hem de dünyadaki milyonlarca insanın yaşayabilmesi için zorunludur. Biyo-teknolojik besinler Afrika’da açlık çeken ülkeler için çok önemlidir. Biyo-teknoloji bugün bilimsel olarak insanlığın en önemli gereksinimine (besine ihtiyacına) çözüm sunabilmektedir. Açlık sıkıntısı çeken ülkelerin biyo-teknolojik besinleri kullanımı ahkali ve etik açıdanda gereklidir.


 


Kaynak: J. Nicholson, International Herald Turbine, Oct.2, 2004.