Batmanlı Leyla (I)

Güneydoğu Kızları;


 


Onların birçoğunun öyküsü hep aynı aslında.


 


Geçen yıldı. Bazı sabahlar işe gitmek için  servis aracını beklediğim durakta, bir bayan dikkatimi çekmeye başlamıştı. Özel şoförlü bir araba her sabah gelip onu alıyordu. Arkadaşlarla aramızda “kim bu bayan” diye merak etmeye başladık. Bir bakanın özel kalemi falan olsa neden duraktan alsın ki araba, evinden alır  diye de kendi kendimizi çürütüyorduk. Pahalı olmadığı dikkat çeken giyim tarzıyla modayı biraz  takip ettiği anlaşılıyordu. Sonunda bu bayanla merhabalaşmaya başladım. şivesinin  Doğulu olduğunu görünce nereli olduğunu sordum. Batmanlı olduğunu söyleyince daha çok ilgilendim.


 


Artık sabahları iki-üç dakikalık karşılaşmalarda, bir-iki soru cevap şeklinde konuşuyorduk. Hatta çok sevdiğim Batmanlı bir arkadaşımın uzaktan akrabası imiş.


 


Bir gün ayak üstü konuşmamızda, evlenip ayrıldığından ve çocukları olduğundan bahsetti. şaşırmadığımı söyleyemem. Çünkü  genç bir kız gibiydi, veya ben onu öyle algılamış olmalıyım?  Çocukların nerde?” diye sorunca “Batman’dalar, annem bakıyor onlara, ben kötü bir anneyim” dedi.  “Annelerin kötüsü olmaz” dedim ama o sözü içime oturdu. Neden öyle söylemişti, bu sözleri uzun zamandır hep merak etmişimdir.


 


Bana gizemli gelmeye başlayan bu bayana, bir gün hayat hikayesini yazmak istediğimi söyledim. Çok hoşuna gitti ve “benim hayatım roman olur” dedi. Sonra epey zaman karşılaşmadık. Onu görünce  telefon numarasını almak ve en azından telefonda biraz sohbet etmek istiyordum. Nihayet gördüm, ve telefonunu aldım. Hayat  hikayesini telefon sohbetimizde özetle öğrendim. Bu arada  onun hayat hikayesinden çok Batman’lı kızların neden intihar ettikleri üzerine konuştuk.


 


Kendisinden 10 yaş büyük ve evli bir adama imam nikahıyla gitmiş. 14-15 yaşlarındayken kendi isteğiyle evlenmiş Leyla. Evlenmesinin nedeni baba baskısı imiş. Babasının şunu giyme, bunu giyme baskılarına dayanamadığı için evlenmeyi tercih etmiş. (Batman’lı kızlar giyim kuşamlarına düşkündürler.)


 


8 kız, 3 erkek olmak üzere 11 kardeşlermiş. Babası hiç çalışmazmış, hep annesi çalışmış bakmış onlara. Anaokulunda çalışırmış annesi.


 


Baba baskısından kurtulmak için evlenen Leyla aynı baskıları bu defa eşinden görmeye başlamış. “Eşim daha baskıcı çıktı” diyor.  15 yaşında evlenmiş, 16 yaşında anne olmuş. Eşi tanker şoförüymüş. Kendisi de temizlik işlerine gidermiş.


 


Soruyorum



 



  • Çocuklar olunca nasıl nüfus cüzdanı çıkardınız peki? Diğer kadının üzerine mi yazıldı çocuklar?




  • Hayır, çocuklar benim üzerimedir. O zamanlar Tansu Çiller bir kanun çıkarmıştı, dini nikahlı olan ikinci eşlerin çocukları kendi annelerinin üzerine kaydolabiliyordu. Sonra kalktı o kanun.


  •  


    Leyla iki çocuk sahibi olduğu eşiyle birlikte, onun işi gereği ızmir’e gitmiş. Orada bir yıl kaldıktan sonra geçimsizlik nedeniyle ayrılmışlar. “Bana çok kötü davranıyordu, beni dövüyordu” diyor. Daha doğrusu kendisinin adamı terk ettiğini söylüyor. Çocukları annesine göndermiş, kendisi de ıstanbul’a gidip orada iş bulmuş. Akrabaları varmış ıstanbul’da. Sonra Ankara’ya gelmiş.


     


    şimdi bir Holding sahibinin evinde çalışıyor. Çocuklarını yanına almış, burada okula gönderiyor.  ıki oğlundan birisi 3. sınıf, diğeri 7. sınıf öğrencisi


     


    Özetlemek gerekirse;


     


    Leyla 14-15 yaşında evlenmiş,


     


    Evlendiği adam zaten evli olduğu için imam nikahıyla gitmiş,


     


    16 yaşında anne olmuş,


     


    11 yıl sonra ayrılmış,


     


    5 yıl olmuş ayrılalı,


     


    3-4 yıl, çalışmak ve onlara bakabilmek için çocuklarından ayrı kalmış.


     


    ılk zamanlar genç bir kız zannettiğim Leyla sonuçta çok genç bir bayan. Yani 30 yaş civarında. Ve insanların artık bekar olarak yaşamayı tercih ettiği otuz yaşına kadar, o evli olmaya dair bu kadar çok şey sığdırmış….