Bol Süt ıçen Çocuklar Daha Uzun Boylu Oluyor

Boy uzamasını olumlu etkilediği bilinen sütün bu özelliği bilimsel çalışmalarla da  kanıtlandı. Danimarka’da bulunan Ulusal Doğum Araştırmaları Konseyi’nin desteği ile iki buçuk yaşında 101 çocuk üzerinde yapılan çalışmada  süt içerek alınan protein ve vitaminlerin  çocuklarda boy uzaması ile olan ilişkisi araştırıldı.


 


ınsan vücudunda  ensülin benzeri bir “büyüme etmeni” (E.B.E-I) bulunuyor. Kısaca E.B.E-I adı verilen bu etmen çocukların gelişme ve boy uzamasında düzenleyici görevi görüyor. E.B.E-I besinlerden  alınan proteinlerin büyümeye ve boy uzamasına katkı yapmasına olanak sağlıyor. Böylece  çocukların gelişiminde kilit bir rol oynuyor. E.B.E-I, aynı zamanda kemik hücrelerinin oluşumunu destekliyor. Bu nedenle E.B.E.-I yetişkinlerde sürdürülebilir kemik sağlığı açısından da büyük öneme sahip bir madde olarak kabul ediliyor.


 


Süt boy uzamasında bitkisel ve hayvansal gıdalardan daha etkili!


 


Danimarka Kraliyet Üniversitesi Ziraat fakültesi, Gıda Araştırmaları bölümünden Camilla Hoppe tarafından 101 çocuk üzerinde gözleme dayalı yöntem ile yapılan araştırmada, proteinin çocukların gelişimine olan etkisi incelendi. Yapılan çalışmadan elde edilen sonuçlar, günde 380ml (üç bardak) sütle beslenen çocukların kanlarında, günde 100ml (bir bardak) ile beslenenlere göre yüzde 30 oranında daha çok E.B.E-I bulunduğunu ortaya koydu. Buna bağlı olarak, günde üç bardak süt içen çocukların boylarının içmeyenlere göre ortalama 2 santimetre daha uzun olduğu gözlemlendi.


 



 


Sonuçları saygın bir bilim dergisi olan American Journal of Clinical Nutrition (Amerikan Klinik Beslenme) dergisinde yayınlanan araştırmada elde edilen bir başka bulguya göre, et ve bitkisel gıdalardan alınan proteinin kandaki E.B.E-I oranına, süt kadar pozitif bir etki yapmadığı saptandı. Süt, çocuk gelişiminde ve yetişkinlerin sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmalarında olumlu bir etki yaratıyor. Bu  çalışma, sütü direkt olarak çocukların uzama süreciyle ilişkilendirmesi ve boy uzamasına pozitif etkisini bilimsel olarak kanıtlaması açısından değer taşıyor.


 


Kaynak: American Journal of Clinical Nutrition (Amerikan Klinik Beslenme) Dergisi  – Yıl: 2004 Sayı: 80