Bu Aldatma mı, Değil mi?





Konuya girmeden
önce yapılan bir araştırmadan söz edelim. Çünkü o araştırmanın  sonucuna göre böyle bir yazı
hazırlamaya  karar verdik!  Ünlü prezervatif  şirketi Durex, 41 ülkede “aldatma”
üzerine bir araştırma yapmış. Bu araştırmada en fazla Türkler’in eşlerine ihanet
ettiği sonucu  ortaya çıkmış.


 


Dünyanın en eski toplumsal  “suç”u ihanet aslında. Aldatma konusu
artık her iki kişiden birini ilgilendiriyor diyebiliriz. Durex’in sonuçlarından
erkekler çıkmış ağırlıkla olarak ama sadece onlar aldatmıyor. Zaten matematiksel
olarak şu hesabı yapmak lazım, Her erkek eşini bir kadınla aldatıyor. O
kadınların hepsinin “bekar“ olduğunu varsayamayız .Demek ki, neredeyse “aldatan
erkek” sayısı kadar kadın var ortalıkta. Kadınlar da ihanetin içinde yer
alabiliyor yani..


 


Zaten bu çağın en fazla kullanılan
iletişim modeli Chat konuşmalarında 
bu birliktelikler daha net açığa çıkıyor. Chat yapan kadınların çoğu
evliymiş! ıtiraf sitelerine mail atan erkekler de, genellikle evli kadınlarla
önce chat yapıp daha sonra da 
tanıştıklarını söylüyorlar. Sanal aldatmalar bir yana, gerçek hayatta da
yaşanıyor yasak birliktelikler.


 


Evlilikte aldatma konusunda daha çok
“aldatan erkek” figürü öne çıkıyor. 
Eşini aldatan kadınların oranı nedir acaba? Bunu da yine  bazı araştırmalar ortaya
çıkartıyor.  Örneğin yapılan bir
araştırma kapsamında,  “Eşinizden
başka bir erkekten hoşlandınız mı” sorusuna ankete katılan kadınların yüzde
13’ü  “evet” yanıtını vermiş. Tabii
çoğu “mutsuz” olduğunu, bu nedenle “dışarıya” yöneldiğini  söylemiş. 


 


Psikiyatrist  Armağan Samancı’ya göre de, Türkiye’de
“erkek aldatır ama kadın aldatmaz” gibi bir önyargı bulunuyor. “Buna karşılık
kadınlar da erkekler gibi eşlerini, flörtlerini aldatabiliyorlar” yorumunu
yapıyor uzman. Aldatmanın nedenleri arasında “duygusal anlamda yalnız bırakılma”
var. Bu durumdaki kadınların bazıları “intikam” için de
aldatıyor.


 


MSN  ile başlayan ilişki


Aldatmanın da çok farklı “düzeyleri
var. ışte bir örnek: Evli bir kadın.. ış görüşmesi için organize edilen  küçük bir toplantıda bir adamla
tanışıyor. Kadın evli, adam ise bekar. Kadından bakışlarını kaçırmayan adam,
toplantı sonrası mail adresini veriyor. Messenger’da birbirlerinin adreslerini
kaydediyorlar.  Sonra
mesajlaşıyorlar her gün…  Konu
önce işle ilgili yazışmalarda odaklanıyor. Fakat zaman geçtikçe  birbirlerine iltifatlarda bulunuyorlar.
Kadın   bunun  “masumane”  olduğu, ilişkiyi yıpratmadığı
görüşünde..


 


Eşinden başka bir erkeğe ilgi
duyan  kadınların bazıları, bunu
sadece “hoşlanma ” düzeyinde yaşadığını söylüyor. . Bu flört ilişkiye geçmeden,
ileriye gitmeden sürebiliyorsa evliliğe zarar vermezmiş!.


 


Bu tip  ilişkilerin  yaşandığı yerler ise ya ofisler ya da
cafe gibi mekanlar.  Ofislerde
karşılıklı bakışmalarla “masumane” olarak süren ilişkilere de tanık oldukların
söyleyen insanlar var.. Bunlar arasında evliliğinin iyi gittiğini söyleyen
kadınlar de mevcut. Dünyaya 
baktığımızda  benzer olaylar
başka ülkelerde de yaşıyor 
ıhanetin  Amerikan toplumunda
yaşanan  boyutuna baktığımızda
şaşırıyoruz.  Orada oran hayli
yüksek.  Kadınların yüzde 60’ı en az
bir kez eşini aldatıyormuş. Aralarında 
yüzde 25 oranında kadın eşlerinden boşanıp bu yasak aşklarıyla
evleniyorlarmış..


 


Bazı kadınlar ihaneti kısa bir
ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal açıdan güçlü yaşamayı istiyor. . Bu konu
artık TV dizilerine konu olmuş durumda. Avrupa’da da 18-60 yaşlarında 4 bin
kadın üzerinde yapılan bir araştırmada. 25-60 arası kadınların yüzde 42’si en az
bir kere eşini aldatmış!


 


Kıskandırmak için
mi?


Aldatan kadınlar,  yasak aşkın daha heyecanlı olduğunu
söylüyormuş. Kıskanmaktan ziyade kıskandırmak diye bir şey var artık. Bir sürü
kadın kendilerine güvenleri sarsıldığı için ihanet ediyor. Bazıları son derece
cüretkar tavırla bunu ima edebiliyor. 
Kocasına da bunu hissetiren kadın 
“Kıskanılan kadın” olarak daha çok değer göreceğini
düşünüyor.


 


Peki evli kadının bu “hafif” flörtü
nasıl karşılanıyor. E. K, daha önce, kendisinin “karşılıklı  bakışma” tarzında yaşadığı ilişkisi
olduğunu anlatıyor. Bu anlamda kendini kesinlikle bundan alamadığını, o erkeği
beğendiğini bakışlarıyla belli ettiğini ama daha ileriye gitmediğini açıklıyor.
“Bu ihanet mi?” Ona göre değil. ıhanet yatakta  gerçekleşiyor ona göre.  H. F. ıse bir muhasebeci. Mükellefiyle
iş toplantısından sonra bir kafede oturduğunu ev ilişkinin “sohbet” düzeyinde
olduğunu vurguluyor. Peki kocası biliyor mu? “Biliyor” diyor. “Ama o bunun iş
ilişkisi olduğunu bildiği için sorun yapmıyor”   diyor.


 


“Masum  düzeyde“aldatma olur
mu?


Sadece kendisinin değil başka
hemcinslerini de bunu yaşadığını bildiğini belirtiyor. “Sahici hayatta ihaneti
gizleme sahneleri gözümüze çarpar. 
Kadın kocasını aldatır ama kocası bilmez fakat çevresi ise farkındadır.
Üstelik onlar cinselliği de yaşar ama gizlilik bu toplumda ahlaksızlığın en
büyük bekçisi olduğu için onlar gölgede kalmayı biliyorlar”


 


Bilgi çağı diye de nitelenen  bu modern çağda,  kadınlar için hazırlanan farklı bir  mizansen var. Gazete ve TV gibi onlarca
iletişim  aracı artık hiç bir olayın
gizli kapaklı yaşanmasına izin vermiyor. Gazetelerde okuduğumuz “Artık kadınlar
da anlatıyor” haberlerine ise şaşırmamak lazım. Belki çok önceden bu yana
böyleydi Ama şimdi daha çok medya organı ile bir çok kıyıda köşede kalmış olayı
öğrenebiliyoruz. Belki haber ağının daha az olduğu zamanlarda haber alma
olanağımız yoktu.. Oysa evliliğin aykırı hikayeleri belki de  kıyıda köşede yaşanıyordu.. Gazete,
dergi sayfalarında bu kadar fazla entrika, ihanet, yalan-dolan okuyamıyorduk.. O
yüzden de  “Erkeklerin çoğu
çapkınlık yapar, doğaldır” fikrini işleyen haberlere daha çok gözümüz
takılıyordu..


 


şimdi ise değil gazete, dergi
haberlerine göz gezdirmek,  sadece
chat kayıtlarına baksak yeter. Yarısı evli kadın! Peki sizler kadınların bu
“flört” düzeyindeki ilişkilerini nasıl karşılıyorsunuz.  Bu konudaki  düşüncelerinizi info@kadınvizyon.com  adresine  bekliyoruz.