Herhangi bir Konuda Takıntınız Var mı?

“Hastalık” anlayışının gelişmesi sonucunda, OKD ile ilişkilendirilen semptomların (takıntılı davranışlar) toplumun genelinde değişik derecelerde gözlenebileceği fark edildi. Nitekim birkaç ay önce David Beckham bir takım obsessif davranışları olduğunu itiraf etti.


 


Günümüzde pek çoğumuzun günlük yaşantısında OKD terimini kullanmasına karşılık acaba kaçımız tam olarak OKD’nin ne anlama geldiğini ve neyin OKD’ye sebep olduğunu biliyoruz? Uzmanlar şöyle açıklıyor;





Obsessif kompulsif bozukluk daha derinde yaşanan gerginlik halinin bir belirtisidir. OKD hastalarının yaşadıkları obsessif deneyimler, birisine zarar verme isteği veya bilinçsizce içinden sayı saymak gibi anlamsız düşüncelerden başlayarak, sürekli bir şeyleri kontrol etme, sürekli el yıkama veya bir şeyleri düzenleme gibi hastayı kontrol altına alan kompulsif ritüellere dek varan ölçüde farklılıklar gösterir.




Uzmanlara göre, başkasını etkilemediği sürece, herkes bu tip davranışları günlük yaşantısı içerisinde sergileyebilir ancak bu düşünce ve davranışlar, kişinin normal yaşantısını kontrol etmeye başlar ve kişinin normal hayatını sürdürmesine engel teşkil ederse bu bireyin OKD hastalığına sahip olduğu kanısına varılıyor.


 


Böyle durumların gerginlik sonucu oluşabildiği, “Ya şöyle olursa?” düşünce süreci, gerginlikle birlikte hastada olası sonuçların hesaplandığı ve hastanın bir takım uygunsuz senaryolar ‘üretmelerine’ neden olan katastrofik düşünce şekline sebep olduğu düşünülüyor. Örneğin hasta “Ellerimi tekrar yıkamazsam acaba kötü bir olay gerçekleşir mi?” sorusunu zihninde sürekli tekrar etmeye başlıyor. Hasta zihninde kendisini gerginliğe sevk eden sonuçlardan kaçınma ile el yıkama arasında bir bağ oluşturduğunda, gergin haldeki zihin bu bağlantıyı sürekli hale getirerek takıntının yani obsessyonun doğmasını sağlıyor.


 


Tüm diğer gerginliğe bağlı davranış bozukluklarında olduğu gibi, OCD de genellikle gerginliğe sebep olan durum veya deneyimlere sıklıkla maruz kalınması sonucu meydana gelebiliyor. Hasta daha sonra bir bilinçaltı dünyası yaratır ve bilinçaltında daha sonra otomatik hale gelecek olan tedirgin bir ‘alışkanlık’ yaratır. Gerginliğe bağlı davranış bozukluklarının genetik kökleri olduğu yönünde hiçbir kanıt olmamasının yanı sıra yüksek düzeyde gerginliğe yatkın olan bireylerin hastalık karşısında en zayıf grubu oluşturdukları saptanmış.  


 


Peki ya takıntılar karşısında ne yapabilirsiniz? Ya da gerginlik durumunda daha ağırlaşmasından nasıl kurtulabilirsiniz? Uzmanlar şöyle diyor;  





OBK’nın üstesinden, bilinçaltınızın ‘gerginlik kontrolü’ bölümünü yeniden yapılandırarak gelebilirsiniz. Bilişsel Davranış Terapisi ve NLP** de dahil  birkaç farklı terapinin yeni bir düşünce yapısı ve zihin egzersizleri ile harmanlanmış bir kombinasyonunu kullanabilirsiniz.




Uzmanlar, tüm hayatınızı bu zayıflıkla geçirmek istemediğinize bilinçli olarak karar vermeniz gerektiğini belirterek, bu konuda, kendisi de eski bir “endişe” hastası olan Charles Linden’ın methodunu öneriyorlar. Linden ilk defa, yaygın teknikleri kombine ederek uygulanabilir, ileriyi hedefleyen bir programda eritti. Yoga, tai chi, NLP, Bilişsel Davranış Terapisi ve meditasyon konularından başarılı olan elementleri alarak, bireylerin kendilerini anksiyeteden kurtarmalarını sağlayacak merkezi bir felsefe çerçevesinde yapılandırdı.


 


Bu metotta yapılması gereken egzersizler, not edilmesi gereken şeyler ve dinlenmesi gereken düzinelerce CD yok. Yapmanız gereken tek şey birazcık okumak, birazcık izlemek ve birazcık dinlemek. Metodun anlaşılması ve uygulanması oldukça basit. Hayatınızdaki değişimler ise doğal bir şekilde ortaya çıkacak.


 


 


**- NLP (Neuro Linguistic Programming) 1970’li yılların başında John Grinder ve Richard Bandler tarafından oluşturulan ve ‘konusunda yetkin biri ile mükemmel biri arasındaki fark nedir?’ sorusuna yanıt arayan kişisel gelişim pratiğidir. NLP’nin kapsamı çok geniş olmakla birlikte, temel olarak uygulanan yöntem, görsel, işitsel ve duyusal olarak algıladığımız tecrübeleri, trans halinde, imgelerinin alt biçemleri ile oynayarak rahatsızlık duyduğumuz, bilinçaltımızın zorladığı ve bizde oluşturduğu filtreleri temizlemeye yarayan uygulamalar bütünüdür.