Ka.Der 8 Mart Bildirisiyle Gerçek Demokrasi ıçin ‘Kota’ Diyor

Kadınların siyaseti yeniden tanımlamaları ve siyasete etkin olarak katılmaları yönünde çalışmalarını yürüten Ka.Der (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği), yayınladığı 8 Mart bildirisinde, gerçek demokrasi için cinsiyet kotasının yasal zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ka.Der’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bildirisi’nin tam metni aşağıda yer alıyor:

Erkek Demokrasiden Gerçek Demokrasiye Geçmek ıçin Cinsiyet Kotası Yasal Zorunluluk Olmalı!

8 Mart 2005’de de kadınların temsil edilmeme durumu devam ediyor.

Ülkemizde kadınlar TBMM’de %4,4; yerel yönetimlerde binde 46 oranında temsil ediliyor. Türkiye, 2000 yılında parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünya sıralamasında 143. sıradaydı. 2004 yılında ise 150. sıraya düştü.

Hiçbir önlem alınmaz ve hiçbir şey yapılmazsa, bu gidişle ülkemiz dünya sıralamasında sonuncu olacak! Kadınlarına seçme ve seçilme hakkını 1934’de tanımış olan bir ülke için gerçekten acı bir durum.

Kadınların siyasal alandan dışlanmışlığının sadece bizim ülkemize özgü bir durum olmadığı söylenebilir. Evet, öyledir, ancak yeryüzündeki devletler bu eşitsizliğin sadece kadınlara değil, ekonomi ve demokrasiye de son derece olumsuz etkiler yaptığının farkınalar ve bunun için temsilde kadın-erkek eşitliğini sağlamak için olumlu destek politikalarına ağırlık veriyor ve özellikle de cinsiyet/kadın kotası uygulamaya özen gösteriyorlar.

Bugün 81 ülkede Anayasa, Seçim ve Siyasi Partiler Yasaları veya Siyasi Parti Tüzükleri’nde cinsiyet/kadın kotası uygulanmaktadır. Bu ülkeler arasında sadece ısveç ve AB ülkeleri değil, çok sayıda Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkeleri de yer almaktadır.

Türkiye’de de alınması gereken önlem bellidir: Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında hızla değişiklik yaparak gelecek seçimlere en az %30 cinsiyet/kadın kotası zorunluluğu ile gitmek!
Bunun için gerekli olan yasa değişikliği taslağı KA.DER’in de aralarında olduğu çok sayıdaki kadın kuruluşu tarafından hazırlanmış, hükümetin, muhalefetin ve parlamentonun ilgisine sunulmuştur.

8 Mart 2005’de iktidar ve muhalefet partilerinden seçim vaatlerinde yer alan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin tam anlamıyla uygulanmasını talep ediyoruz. Hem bu sözleşme, hem Türkiye’nin katılımıyla geliştirilen BM Pekin ve Pekin +5 Eylem Programları cinsiyet kotası gibi geçici özel önlemlerin alınmasını öneriyor. Avrupa Konseyi’nin Bakanlar Komitesi’nce hazırlanan 2003 tarihli Tavsiye Kararı da en az %40 cinsiyet kotası zorunluluğu getiriyor. Birleşmiş Milletler’in CEDAW Komitesi de kısa süre önce sona eren Türkiye değerlendirmesinde, ülkemizdeki kadın temsil oranını yükseltmemizi istemiştir.

KA.DER (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği) olarak 8 Martta herkese sesleniyoruz: Gerçek bir demokrasi kadınsız olamaz. Kadınlara sadece seçmen rolü verip karar alma sorumluluğundan dışlamak, “demokrasiyi” ancak “erkek demokrasisi” yapar. Türkiye kadınıyla – erkeğiyle artık gerçek bir demokrasi istiyor.

Cinsiyet/kadın kotası mutlaka yasal bir zorunluluk olmalıdır!