ışte bunları konuşacak ve paylaşacak bu insanlarla diyalog kurmak istedim yardım edecek dostlar aradım. Sonra aradığım dostun benim yüreğimde yani yanıbaşımda olduğunu gördüm. O bendim bu satırları karalamak için benim ünlü olmam gerekmiyordu, ünlü veya tanınan biri olmasamda kendime mektup yazmak ve bu satırları paylaşıyor olmak duygusu bana çok hoş geldi.. Sanki uzaklarda bir yerlerde beni dinleyen veya beni anlayan dostların olduğu hissini taşıdı… Ama o dost bendim ve benim içimde yaşıyordu.….
Türkiye’ de kadın olmak, sesini duyurabilmek ve insanlarla yüreğimizden geçenleri paylaşabilmek o kadar zor ki bunu son 10 senedir daha iyi anlar ve daha iyi analiz eder oldum. Hastalık denilince veya hastaneler denilince sanırım bunun acısını biz kadınlar ve bizim gibi hastanelerden pek çıkmayan insanlar çok iyi anlarlar… Ama güçlü olmak ve hayata güzel bakmak var ya işte herşey bu ince noktada başlıyor.
Utangaç, sıkılgan kederli yüzleri hastane koridorlarında daha bir anlar, daha bir sever oldum. Onlar hayatın kıymetini anlamış, hayatı çözmüş kadınlarımız onlar anne, onlar eş….. Kimi 39, kimi 20, kimi 50, kimileri ise değişik yaş gruplarında toplanmış bir çok sağlık sorunu olan milyonlarca Ayşe’ler, Fatma’lar, Melda’lar, Ülkü’ler, Dilek’ler, onlar hep güçlü, hep mutlu, hep hayata güzel bakmayı bildiler… Öylede devam edecekler hayatta ölümden başka hiçbirşey onların mutsuz kılamayacak. Onlar bedensel özüre sahip olmanın kadınlar için kaş göz gibi kadın için manevi değeri çok olan bir göğsünü yada iki göğsünü kaybetmenin ne anlama geldiğini çok iyi bilen ama bunu kendinde taşıdığı yürekliliği eşinde sevgilisinde kocasında göremeyen bedensel özürün bedende değil beyinde daha ciddi hasarlara yol açtığını anlamış, bazı şeylerin herkesin başına bir gün geleceğini anlamamış beyinsel özürlü bir hasta olmaktansa bedensel özürlü ve sadece bir göğsünü kaybetmenin ne büyük bir nimet olduğunu algılamış kadınlarımız……
Çarşıda, pazarda, sokakta, sinemada yaşadığımız ve soluk aldığımız her mekanda çok sağlıklı olmasına rağmen bedeninde sürekli sorunlar arayan, şişman,zayıf, ince, kalın, esmer, beyaz, döğme yaptıran, döğme sildiren estetik cerrahlarda bıçak altına yatan, kaşını kaldırtan, göğsünü küçülten, büyülten, yani bedeninin her yeriyle durmadan uğraşan insanları daha bir anlamaz olmuş, aslında ne kadar şanslı olduklarını göremeyenlerin gözlerini ameliyat ettirmelerini ve kendileri ile bu kadar uğraşmayıp hayatta daha kıymetli şeylerle uğraşmalarını haykırmak ve onlara deliler gibi; ” HAYATIN KIYMETıNı BıLıN “diye avazımız çıktığı kadar bağırmak……
Bütün magazinler, dergiler, gazeteler boy boy mayo reklamları ve muhteşem fizikli mankenlerle dolu iken herşey sağlıklı ve bedensel özürü olmayan insanlar için zaten tasarlanmış…. Bunu arayışı ve bu memnuniyetsizliği anlayamıyoruz.. Türkiye’de meme kanserine yenik düşen, bu sorunla uğraşan o kadar çok mutsuz ve çevresi ile barışık olmayı başaramayan ve hatta eşleri ile bu yüzden boşanan aileler dolup taşarken ….. basının meme kanserli veya bedensel özürlü insanların iyice dışlanması için elinden geleni yapıyor olması niye?? Bizlerinde insan olduğunu ve aynı topraklarda yaşadığımızı unutmak niye?? Muhteşem fizikli insanların yanında bizlerinde motivasyona ve bu tür durumlarda bazı temel ihtiyaçlarının olduğunu anlamamaları niye?? Türkiyede bu tür sağlık sorunu olanlara yok gibi davranmak niye??
Gerek iç çamaşırı gerekse mayo veya herhangi bir kıyafet bunları her mağazaya girebildiğimiz zaman bize uyum sağlayan ihtiyacımız olan şeyleri bulabılmeli ve mutlu olabilmeliyiz, bizim alabileceğimiz malzemelerin çok kısıtlı yerlerde ve kendime pek uymayan ve seçme şansımızın fazla olmadığı malzemelerin bulunduğu yerlerde sıkışıp kalmamalıyız. Eksik uzuvlu olmak ayıp değil. Sağlıklı insanlar için birbirini parçalamaya çalışan iç çamaşırı ve mayo veya elbise üreten firmalar nerdesiniz.. Zeki triko, Ayyıldız, Kom gibi ünlü markalar nerdesiniz????? pek çok yer mi dolaşmamız mı gerekiyor…Ben ve benim gibi sizin sandığınızdan daha çok olan bu tür problemi olan insanlarında temel ihtiyaçlarını göz ardı neden?? Yoksa uzayda mı yaşıyorsunuz, antenleriniz mi arızalandı????
Bizler düşündüğünüzden daha çok mutluyuz, KADIN olduğumuzu ve herşeye rağmen güzel bir insan olduğumuzu asla gözardı etmedik, çünkü bizleri çok seven ve hep yanımda olan bir ailelerimiz , yaşantımızı cennete çeviren can dostlarımız ve dünya tatlısı aynı sorunu paylaşıp birbirine destek olan KADINLARIZ …….
Ya bunlara sahip olmayan ve günden güne kendini ölümü beklemeye hazırlayan insanlar, onlar için birşeyler yapacak güçte olanlar ve kanserli insanlarla onlarla yaşamak zorunda olan insanları eğitmeye gönüllü olanlar neredesiniz????…. Kimliğinizi ve kendinizi böyle arayın… Bedenlerinizin eksikleriyle gereksiz şekilde uğraşacağınıza hayatta biraz çevrenize bakmayı öğrenin …………..