OECD’nin üye ülkeler arasında “Gençlikte Atalet” adıyle yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de 15-19 arası yaş grubunda bulunan kızların yarısına yakını (% 44,3) ve erkeklerin dörtte birine yakını (% 22,6) ne okuyor ne de bir işte çalışıyor. Oysa 29 üye ülke ortalaması erkeklerde % 8.1, kızlarda % 8.2.
Rakamlar bir yandan Türkiye’de kızların neredeyse yarıya yakınının, erkeklerin ise dörtte birinin eğitim imkanından mahrum kaldığını gösterirken, bir yandan da okuma ve çalışma hayatına giriş açısından, kız-erkek ayrımının sürdüğünü gösteriyor.
Türkiye bu oranlar ile OECD ülkeleri arasında açık ara ilk sırada yer alıyor. Türkiye’ye en yakın rakamlara sahip olan Meksika’da kızların % 27.8, erkeklerin ise % 8.1’i eğitimden ve çalışma yaşamından uzak olduğu bildiriliyor.
Türkiye rakamlarının yüksek olmasının bir nedeni, Türkiye’de aile ve çocuk kavramının, diğer ülkelere nazaran daha sıkı olması anlamına da geliyor. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde çocuklar 16-18 yaşlarından itibaren kendi yaşamlarını / paralarını kazanma zorunda tutuluyorlar ve ailelerinin bakımı üstlenme olanağı sona eriyor.