Küresel Çarpıklıklar

Sağlık

Dünyada temel koruyucu sağlık ve beslenme masrafları için yılda 13 milyar dolara gereksinim varken Avrupa ve ABD’de evcil hayvan yemine 17 milyar harcanıyor.

Dünyada tüm kadınların doğum ve sağlık harcamaları için yıllık 12 milyar dolar gerekirken, Avrupa ve ABD’de parfüme harcanan para bu kadardır.

Dünyada su ve sağlıklı hijyen şartları için yıllık 9 milyarın biraz üstünde harcama gerekirken, Avrupa’nın yıllık dondurma tüketimi 11 milyar dolar.

Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 4.4 milyar insanın yüzde altmışı hijyenik temizlik imkanlarından ve yüzde yirmi beşi  sağlıklı içme suyundan, yüzde yirmi beşi kendine ait meskenden, yüzde yirmisi modern sağlık imkanlarına erişimden  yoksun yaşamaktadır. Türkiye’de nüfusun %18’i sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır.

Dünyada çocukların yüzde yirmisi yetersiz besleniyor.

Dünyada 1 milyar insan gecekondularda yaşıyor. Bu oran 10 yılda üç kat artmaktadır.

Ülkemizde milli gelirden sağlığa %5 pay ayrılabilirken 51 ülke içinde ancak 35. sırada yer alabilmekteyiz. Bu oran gelişmiş ülkelerde ortalama %9’lar mertebesindedir.

Eğitim

Dünyada çocukların yüzde yirmisi toplam 5 yıllık eğitimi bitirmeden bırakıp iş hayatına atılmak zorunda kalıyor.

Dünyada herkesin temel eğitim alması için yıllık sadece 6 milyar dolar gerekiyor. Bu ABD’de kozmatiğe harcanan 8 milyar dolardan daha azdır.

İLO’ya göre dünyada çalışmak zorunda olan 250 milyon çocuğun 120 milyonu tehlikeli ve sömürüye açık işlerde, 5.7 milyonu zorla, 1.8 milyonu seks kölesi olarak çalıştırılmaktadır.

Gelir Dağılımı

Dünyanın en zengin 3 kişisinin toplam mal varlığı, 600 milyon nüfuslu az gelişmiş ülkelerin GSMH’larından  daha fazladır.

Dünya nüfusunun en zengin %20’lik dilimi ile en fakir %20’lik dilimi arasında 86 kat fark vardır. Ülkemizde en zengin %20’lik kesimle en fakir %20’lik kesim arasında 3.9 kat fark vardır.

1.2 milyar insan dünyada günde 1 dolardan daha az bir gelirle yaşamak zorundadır. Bunların %50’side çocuktur. Türkiye’de nüfusun %2’si 1 doların altında gelirle yaşamakta. Ülkemizde 12.6 milyon kişi yoksulluk sınırı olan günde 1.9 doların altında yaşamaktadır. 1.9 doların 0.78 senti gıdaya ve 0.58 senti konuta harcanmaktadır.

Dünyada yaklaşık 1 milyar insan temel tüketim gereksinimlerini karşılayamamaktadır.

Dünyanın en zengin 200 kişisinin mal varlığı tüm dünya gelirinin %41’inden fazladır.

Gelir dağılımındaki çarpıklıklar dünyada her 35 kişiden birini emek/beyin göçeri yapmaktadır.

Avrupalı bir inek iki Afrikalı insana eşit yaşıyor.

Ülkemizde milli gelirin binde 5’i olan 1.3 milyar dolar en fakir 10 milyon kişiye dağılsa bunların günlük geliri Dünya Bankasının belirlediği yoksulluk sınırı olan 2.15 doları geçebilecektir. Ancak ülkemizde batan bankaların 45 milyar dolarını sineye çekebiliyoruz.

Teknoloji-Üretim

Sanayileşmiş  ülkeler tüm patentlerin %97’sine sahip.

Çok uluslu küresel işletmeler bütün teknoloji ve üretim patentlerinin %90’nını ellerinde bulundurmakta.

En borçlu 20 ülke için borç iyileştirmesinin maliyeti bir görünmez uçak maliyetinden daha az.

Dünyada 1960’lara göre üretim 2 kat artsa da 800 milyon insan kıtlık çekiyor.

Dünyanın en büyük 7 firmasının pazar değeri 70 milyonluk Türkiye’nin gayri safi milli hasılasından daha fazladır.

Harcama Önceliği

Dünyada sigaraya yılda yaklaşık 200 milyar dolar harcanıyor. Avrupalılar sigaraya yılda 50, alkole 105 milyar dolar harcıyor. Ülkemizde yılda sadece sigaraya 6 milyar dolar ve sigaradan kaynaklanan hastalıklara 2.7 milyar dolardan fazla para harcanmaktadır.

Dünyada narkotiğe 400 milyar dolar harcanıyor.

Dünyada ordulara ve silahlanmaya 780 milyar dolar yatırılıyor.

Japanlar eğlenceye yılda 35 milyar dolar harcıyor.

Yukarıdaki rakamlardan anlaşılacağı üzere hem dünyada hem de ülkemizde küreselleşme insanlar arasındaki dengeleri bozmakta zenginlerin daha da zenginleşmesine fakir ülkelerin ise daha da fakir kalmasına neden olmaktadır. Birleşmiş Milletlere göre her 100 e-mailden 1 cent para alınsa dünyada fakirlik sorunu kalmaz denmektedir. Dünyada kozmatik, dondurma, sigara, narkotik vs’ye ayrılan paranın bir kısmı dünyada açlığa, işsizliğe, sağlık ve eğitime yönlendirilebilse Dünya daha adil, yaşanabilir ve sürdürülebilir olabilecektir.