Y kuşağının çalışma hayatındaki etkisinin arttığı, şeffaflığın giderek yaygınlaştığı dijital bir dünyada yaşıyoruz. Daha üretken, daha verimli ve daha keyifli bir iş deneyimi yaşamak isteyen bu neslin işe bakış açılarını analiz etmek üzere “Best Workplaces for Millennials” araştırmasını gerçekleştiren Great Place to Work Enstitüsü, analiz sonuçlarını açıkladı. İşlerinde yaşadıkları fiziksel, duygusal, profesyonel ve finansal durumlar dahil olmak üzere her gelişmeyi hayatlarının tümünü etkileyen bütüncül bir deneyim olarak gören bu nesil, sözlerden çok yaşadıkları tecrübelere itibar ediyor.
Samimiyeti deneyimlediklerinde 8 kat daha verimliler
Yüzde 60’ı yeni bir iş arıyor, yüzde 21’i bir sene içinde işini değiştiriyor
Araştırmadan elde edilen verilere göre, yaptıkları işte anlam bulamayan Y kuşağı çalışanlarının yüzde 60’ı yeni bir iş fırsatı arıyor, yüzde 21’i bir sene içinde işini değiştiriyor. Bu jenerasyonu anlayamamak önemli bir iş gücü kaybına neden olurken, bu nesle yönelik strateji belirlemeyen işletmeler, yenilikçiliği ve dinamizmi kaybetme riski ile yüzleşmek durumunda. Araştırma sonuçlarına göre bu durum, şirketler için ekonomik yönden tehdit edici bir unsur.
Güven duygusu varsa yüzde 89’u çalıştığı şirkette kalmayı planlıyor
Yüksek güven kültürünün tüm jenerasyonlar üzerinde olumlu bir etkisi olduğuna ancak bu etkiyi Y kuşağında daha yüksek seviyede gözlemlediklerine dikkat çeken Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, araştırmaya ilişkin şunları aktardı: “Güven kültürünü inşa eden işletmelerde çalışan Y kuşağının yüzde 89’u çalıştıkları şirketlerde uzun sure kalmayı planlıyor. Bu nesil iş yerinde faydalı olmak, işlerine değer katmak eğiliminde. Araştırmamız bir fark yarattığını düşünen bu kuşağın, diğer çalışma arkadaşlarına göre mevcut iş yerinde 19 kat daha uzun bir gelecek planladıklarını gösteriyor.”