Neden Hep Meşgulsünüz?

Günümüzün modası oldu, artık herkes “meşgul” ve yine herkes devamlı bir şekilde “toplantıda”. Acaba “önemli biriyim” demenin bir şekli mi? Ya da “organize olamamanın, delege etmeyi bilememenin ya da istememenin” bir şekli mi? Vaya üçüncüsü, bir nedenle “her şeyi üstüne almanın” sonucu mu?


 


şöyle bakalım.. Bugünün kadının hayatında neler var?


 



  1. Çalışıyorsa işi, çalışmıyorsa –ve yaptıracak başka birileri varolacak kadar şanslı olmadığı sürece—ev işleri..


  2. Bakım, yeni giysiler almak, spora gitmek, alışveriş etmek, saçını yaptırmak gibi vücuduna ayıracağı saatler


  3. Dinlenme, eğlenme saatleri, arkadaşlarla buluşma gibi ruhuna ayıracağı saatler


  4. Sevdikleri için ayıracağı saatler, çocuğun okulu, alışverişi, eşinin gömleğinin ütüsü gibi (bunu 1.maddeden ayrı tuttum. Çünkü ev kadınıysanız bile, ev temizliği ile sevdiğiniz eşinizin gömleğini ya da çocuğunuzun isteklerini aynı kapta tutmak bana doğru gelmiyor)


  5. Uyku saatleri


 


Eğer duygusal zekanız (EQ), normal zekanız (IQ) ve organizasyonel yetenekleriniz yerindeyse, bunları programlamak ve zamanınızı yönetmek size zor gelmeyecektir. Zaten bir tanesini atlarsanız, o bölümün eksikliğini kısa bir süre sonra ödersiniz.


 


Bu nedenle “meşgulum” palavrasını bırakın. ışle, özel hayat gitmiyor palavrasını da. Bunu başaran pek çok kadın var. Sizin de muhtemelen o kadınlardan çok büyük bir eksiğini yok. Belki belki, “özgüveniniz” eksik..


 


Oysa özgüven her şeydir. Öncelikle kazanmanız gereken şey, özgüvendir.


 


Çevremiz bir şekilde bize kendimize güvenmemeyi pompalıyor. Örneğin, anneniz, aileniz çocukluğunuzda “yorulmanızı, üzülmenizi istemediği için”, pek çok şeyi sizin yerinize yaptı. “Bunu ben başardım” özgüveninizi elde etmenizi engelledi. Hatta daha da ileri giden anneler, aileler var; “sen yapamazsın, daha küçüksün” türü beyin yıkamaları ve bunun çocuklarında yarattığı lüzumsuz güvensizliği anlamayan aileler mevcut.


 


Ama bunlar geçti. Artık siz hayata adımını atmış yetişkin bir birey olarak, bunları aşmak ve hayatınızı kontrol elden kaçmış bir şekilde değil, her şeye değerini vererek yaşamalısınız.


 


Bunun için işe “özgüven eksikliği” varsa, ordan başlayın. Kendinize başarabileceğiniz basit hedefler tanımlayın. 1 ayda 1 kg vermek gibi, dans dersine başlamak gibi.. Bunları başardığınızda da kendinizi ödüllendirin.. Özgüven böyle kazanılır. Başaramamaktan korkarak değil. Bir şeyleri, basit de olsa bir şeyleri başararak.. Düşüncelerinizi bana yazabilirsiniz.