Töre Cinayetlerinden Swinger (eş değiştirme) Çiftlere

Anlatan 10 yıllık evli bir çift. Toplum içerisinde normal yaşantılarını sürdürdüklerini, iş hayatlarının herkes gibi olduğunu, normal aile hayatını devam ettirdiklerini söylüyorlardı. Yaptıkları tek farklılık belli zamanlarda çiftler olarak bir araya gelmek ve isteyen istediği ile…. Böyle bir değişiklik yaparak monotonluğu önlüyorlarmış.


 


“Sapık değiliz” diyorlar. Sapıklık değilse eğer karşılıklı yada onaylanmış aldatma olsa gerek bu eylemin adı.


 


Bu röportajı okuyunca, toplumun bir tarafı hangi ülkede, hangi kültürde, hangi çağda, hangi kafayla yaşıyor acaba diye düşünmekten alamadım kendimi. Başka ülkelerde de böyle bir yaşam tarzı olabileceğini zannetmiyorum. Başka çağlarda da olsak böyle bir kültüre sahip bir toplum olamazdık. Nasıl bir anlayıştır ki, böyle bir cinsellik yaşamanın aile içi monotonluğu önlediği görüşü kabul görüyor?


 


Ne bir erkek,  ne de bir kadın için, bile bile eşini bir başkasıyla paylaşmak, hem de gözünün önünde, çok kolay olmasa gerek. O  yazıdan anlaşılmıştı ki, böyle bir paylaşımı kolaylıkla yapan insanlar bizim toplumumuzun insanlarıydı.


 


Bu şekilde  1600 civarında aile varmış. Ve daha çok internet ortamında buluşup tanışıyorlarmış. şu internet çağı müthiş bir çağ. ınternet hayatımızda, günlük yaşantımızda bile her derde deva olmaya başladı. Ama henüz toplumun küçük bir kesimi için bunu söyleyebiliyoruz. ınternet daha yaygın hale geldikçe umarım doğru yönde kullanımı ve değerlendirilmesi de daha yaygın hale gelecektir…


 


Toplum yaşantımıza internetin girmesiyle birlikte internet aşkları doğmaya başladı. Evinde bilgisayar olmayan insanlar salt bu amaçlı bilgisayar alıp kurdular, bilgisayar kurslarına gittiler. Gizemli aşklara ve değişik cinsel yaşam arayışlarına ne kadar da meraklı bir toplum olduğumuzu internet göstermiş oldu bize. Chatle, maille sevgili arayan, küçük bir ekranın karşısında sanal aşkına bağlanıp kalan insanlar da bizim toplumumuzun insanları. Yada toplumun bir kesiminin cinsellik çözümü de bu şekilde devam ediyor demek daha doğru olacak gibi…


 


Toplumun bir kesiminde, cinselliği bu kadar özgürce (swinger aile anlamında) bir çözüme kavuşturmuş olanların yanı sıra;  başka bir kesiminde, sevdiği çocuğa kaçan kızın öldürülmesi suretiyle çözüm arayan   anlayış  hakim. Adına namus cinayetleri yada töre cinayetleri denen çağ dışı bu uygulamaları sık sık medyada görüyoruz. Özellikle Doğu-Güneydoğu’da, ailenin tercihi dışında sevgili yada koca bulan kızların, namusa leke getirdiği düşüncesiyle ortadan kaldırılması, sokak ortasında öldürülmesi halen bir yaşam tarzı, bir kültür biçimi. Okula  gönderilmeyerek okuma hakları ellerinden alınan Doğu’lu kızların, şu namus cinayetleri olmasa, o masum sevgi dünyaları da karartılmamış olacak. Onlar sevgilerini, yüreklerini ortaya koyarak törelere meydan okuyorlar aslında ama sonunda yalnızlar ve ölüme mahkumlar. Ne  toplum olarak, ne de devlet olarak bu konuda duyarlı ve etkili olmanın yollarını aramıyoruz.


 


En başta anlatmaya çalıştığım swinger aileler ne kadar çağdaş olmaktan uzaksalar, namus ve töre cinayetleri de o kadar çağ dışıdır. 


 


Toplumun bir ucuna bakıyorsunuz öyle, bir ucuna bakıyorsunuz böyle. Bunun ortası yok mu? Var elbette.. Ama her iki uç arasındaki kesim bile cinsel sorunlarını çözebilmiş mi acaba?  Masum bir kadın erkek arkadaşlığına bile yoz bakan bir kesimin yanı sıra; modernlik uğruna bir dolu abukluk yapan bir kesim de mevcut. Evde eşini bırakıp yavuklusunu koluna takanların yanı sıra, eşinden gizli bir çok dolap çevirenlere kadar her anlamda  zihniyet sergileyen bir toplum olduğumuzu hiç kimse inkar edemez.


Her toplumun örf ve ananeleri vardır. Bazı değerleri vardır. Gelenekleri vardır. Ama biz örf, anane, değer, geleneklerimizi aşmışız; sapıklık, abukluk, tutuculuk, töre kavramlarıyla boğuşuyoruz. Çağdaş mıyız? Çağdışı mıyız? Buna bile karar veremiyoruz.