Türkiye ve Hatalarımız

 


    DEDıK!…                                                             YAPTIK!…


























































































































































































Demokrasiyi sindirmektense,.


Lafla/ başkaları istiyor diye demokratik, sosyal, hak ve hukuk devleti olmayı benimsedik.


Tam laik olmaktansa,


Laik gibi görünmeyi tercih ettik.


Demokrasi dedik,


Muhalefete tahammül edemedik.


Katılımcılık dedik,


Yandaşların katılımını artırdık.


Üretici olalım dedik,


Tüketici olduk.


Gerçekçi olalım dedik,


Duygusal olduk


Olayları analiz edip çözmektense,


Kaderciliği seçtik.


Özeleştiriyi bilmediğimiz gibi,


Eleştirilmeyi de sevmedik.


Çalışmaktansa,


Kolay para kazanmayı sevdik.


Açıklık ve şeffaflığın yerine,


Önce/sadece ben ve kapalılığı tercih ettik.


Kurumsallaşma yerine,


Sistemsizliği ve statükoyu benimsedik.


Dünyaya açılıp küreselleşme yerine


Yerelliği tercih ettik. Ayağını yorganına göre uzat dedik.


Adil paylaşım dedik,


14 milyon kişiyi yetersiz beslenme ve fakirlikten kurtaramadık.


Siyaseti proje ve hizmet üretmek yerine,


Güç elde etme ve karalama için yaptık.


Başarıyı kısa yoldan köşe dönmede ararken,


Disiplin ve denetimi unuttuk.


Tüketiciyi bilinçlendirmek yerine,


Alırken gözünü açsaydık dedik.


Kayıtlı üretim yerine,


Ucuz diye merdiven altı üretimi tercih ettik,


Kayıtlı ihracattan çok,


Bavul turizmini canlandırmaya çalıştık


ınsanların eğitimle cehaletinin giderilmesi yerine


504 ceza evi yaptık


Kayıtlı ekonomik düzen yerine,


Kayıt dışı ekonomi, kara ve sıcak paraya bel bağladık.


ınsanları umursamadığımız için,


ınsanlara sevmeyi öğretemedik.


Gençleri deneyimsiz, başarısız ve yok saydık, onları işsiz bıraktık ve geleceklerini ipotek atına aldık


Gençler ümidini başka ülkelerde eğitim, iş ve eş umuduna bağlamaya zorladık.


Kamuyu  iyi yönlendiremedik,


Kamu kurumlarının vakıflarının holdingleşmesine seyirci kaldık


Kamuda bürokrasi, yolsuzluk ve rüşvetin boy atmasına göz yumduk,


Kamu imajının bozulmasına ve devlete güvenin sarsılmasına yol açtık.


Kayırma, kadrolaşma ve korumacılığı savunup,


ış yapacak insanlar yerine fırsatçıları koruduk. Bu hastalıkta asla kurtulamadık.


Bilgilileri ilgisiz,


Bilgisizleri ilgili yaptık.


Öğrencilere öğrenmeyi öğretemedik,


Bilgi depolamaya çalıştık.


Olmayan hammadde, pahalı enerji, yüksek vergi ile dünya ile rekabete kalktık.


Tabii ki sınıfta kaldık.


Sigaradan vergi toplayacağız diye,


Her gün 300 kişinin ölümü ve milyonlarca insanın hastalanmasına seyirci kaldık.


Üniversitelerde bilgi, bilim, teknoloji üretme yerine,


Tercüme bilime, anahtar teslimi tesis satın almaya mahkum olduk.


Çalışanla çalışmayanı, başarılı ile başarısızı ve üretenle tüketeni ayırmak yerine,


Çalışanın işini, çalışmayanın maaşını artırdık.


Kurallar koymayı bildik ama


Kurallara uymamayı meziyet saydık,


Kadınları yeterince eğitip, bilinçlendirmedik,


Onların erkeklere bağımlı olmasını ve iyi çocuklar yetiştirmesini bekledik.


Karşılıklı sevgi ve saygıyı unutup,


ıtimat ve itiatı yok ettik.


ıtimat ve itiatı yok ederek,


Disiplinsizliği meşru kıldık.


Disiplinsizliğin yeşerterek,


Huzursuzluk ve başarısızlığa yaygınlaştırdık.


Yerli insanımızın/malımızın kıymetini bilip, değer vermektense,


Yabancıyı/ithal malı baş tacı ettik.


Devleti obezleştirdik,


Maaşları ödemede zorlanmaya başladık.


8.5 milyon engelliyi görmezlikten gelip,


Onları kaderine terk ettik.


Seçilmişler ile atanmışlar çekişmesine seyirci kalıp,


Halkın arada ezilip, zarar görmesine baka kaldık.


ıstihdam sorununu çözmektense,


Kayıt dışı istihdamı artırarak çözmeyi düşündük.


Eğitimli/eğitimsiz gençlere iş yaratmaktansa,


Terör, kapkaç, gasptan şikayet ettik.


Her çocuğun  2500 dolar borçla doğmasına göz yumduk,


Gençler geleceğimizin teminatıdır dedik.


En değerli yatırımın siyasete yapılan yatırım gibi gördük,


Nitelikli gençleri göz ardı ettik, işsiz bıraktık, yurt dışına kaçışına seyirci kaldık.


Yağcılığa, yardakçılığa, adam kayırmaya fırsat vererek,


Bilgi ve zamana değer vermedik.


Sınırlı ve kıt kaynaklarımızı savurganlıkla heba ettik,


Yatırım yapamıyoruz dedik.


Niteliksizleri baş tacı ettik,


Beyin takımımızı kaybettik.


Siyasete bulaştık,


Tecrübe, bilgi birikimini ve liyakati yok saydık.


Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın deyip, duyarsızlaştık,


Başımıza bir olay geldiğinde, nerede bu devlet, nerede bu millet dedik.


Kendi kendimize adam olamadık,


Başkalarının bizi adam etmesini bekledik.


Kıymet bilmedik,


Kıymetimiz bilinsin istedik.


Geçmişten ders almadık, çabuk unuttuk,


Bizden sonrakilerin geçmişten ders almasını bekledik.


Tarihe ve geleneklerimize saygı duymadık, yeterince sahiplenmedik,


Başkalarının bize saygı duymasını bekledik.


Sahiplerinin soyduğu bankalara seyirci kaldık,


Faturayı öderken ses vermedik.


Başarıları cezalandırdık,


Başarısızlara göz yumduk.


 


Enflasyon şampiyonluğunu kimselere bırakmaktansa,


Lüks tüketimimizden vazgeçmedik.


Gelirimiz az dedik,


Tatil şampiyonluğunu egale etmeyi asla bıkmadık.


Kamuda eleman sıkıntısı var dedik,


Kamu çalışanlarının onda birini sadece amire  hizmete tahsis ettik.


Yabancı yatırım gelmiyor, kaçıyor dedik,


Rüşvet, yolsuzluk ve bürokrasiden vaz geçemedik/yok edemedik.


Uzmana, bilene danışmak yerine


Bilmeyene kandık.

  • Categories: Güncel Haber, Güncel Haberler
  • Tags: