Acıbadem Kansere ınat Yaşamak

Yaşamak… ınadına yaşamak. Yaşamak için direnç göstermek. Zaman zaman sıradanlaştığını ve anlamını yitirdiğini düşündüğümüz yaşamlarımızın, aslında ne kadar değerli olduğunun farkına varmak. Kansere, yaşama sevinciyle ve insanların sevgisiyle karşı koymak. Güvenmek; hekimlerimize, kanserle savaşa modern tıbbın en son teknolojileriyle hazır olan sağlık kurumlarına; dostlarımıza, sevdiklerimize, tüm kalbimizle güvenebilmek. Bunun, bireyin tek başına gerçekleştirebileceği bir karşı koyuş olmadığını, çevremizdeki insanların duyarlılıklarına ihtiyacımız olduğunu anlamak. Yaşamak. Kansere inat yaşamak…


 


Tıp alanında son yıllarda yaşanan bilimsel gelişmeler, hekimlerimizin  dünya tıbbındaki ilerlemeleri yakından izlemeleri, sağlık sektöründeki akılcı yatırımlar ve öncü sağlık kuruluşlarının çalışmaları, bizleri pek çok hastalığın tedavisi konusunda daha bilinçli bir konuma getirmiş durumda. Bu bilimsel ve teknolojik ilerleyişin ışığında, insan yaşamında şimdiye kadar tedavisi mümkün olmayan birçok hastalığın, özellikle de kanserin tedavisi konusunda önemli aşamalar kaydedildi.


 


Tedavide Hastanın ışbirliğinin Önemi Büyük!


 


Bugün, kanserle savaş konusunda, kanserin erken tanı ve tedavisinde sağlanan olanaklar doğrultusunda, Türk halkına da bilimsel, çağdaş ve insani çözümler üretilebiliyor. Kanser tedavisi, ilgili dallardan  uzman birçok hekimin biraraya gelmesiyle multidisipliner yaklaşımla gerçekleştiriliyor. Hastaya fiziksel tedavinin dışında psikolojik olarak da destek veriliyor. Acıbadem’de bu amaçla oluşturulan “hasta destek grupları” kanseri yenip yaşama tekrar bağlanmış insanların tedavi deneyimlerini diğer hastalarla paylaşabilmelerini de sağlıyor. Acıbadem Sağlık Grubu Medikal Direktörü ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı “Sadece yurtdışında değil, artık ülkemizde de bulunan ‘hasta eğitim ofisleri’ ile hastalar, uzman bir hekimin danışmanlığı eşliğinde, hastalığının ve tedavi sürecinin tıp literatüründeki yerini, daha da derinlemesine anlamak ve öğrenmek olanağına sahip oluyor, bilinçleniyorlar. Tedavi sürecinde, hastanın işbirliğinin önemi büyük” diyor.


 


Önemli olarak, tarama programları sayesinde hastalığın ilerlemeden önlenebilmesinin mümkün olduğu, her geçen gün biraz daha fark ediliyor ve koruyucu hekimlik bilinci hızla artıyor. Prof. Dr. Metin Çakmakçı konuyla ilgili şunları söylüyor: “Sağlanan en büyük olanaklardan biri de “kanser tarama programları” ile erken tanı. Özellikle meme, prostat, barsak ve rahim ağzı kanserlerinin geç kalınmadan belirlenmesi için tarama programları büyük önem taşıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 150.000 kişinin kansere yakalandığı tahmin ediliyor. Oysa erken tanı sayesinde, kanserin tedavi şansı artıyor.”


 


Bu Tarama Testlerini Yaptırmalısınız!


 


Özel riski olmayan kişilerin, erken tanı şansını yakalamak için yapması gerekenler, rutin tarama testleri. şöyle ki;


 


Meme Kanseri için tarama testleri:


40 yaş üzerindeki kadınlar için;


Kendi kendine meme muayenesi


Yılda bir hekim muayenesi


Yılda bir mammografi


 


Kalın Barsak Kanserleri için tarama testleri:


50 yaş üzerindeki kadın ve erkekler için;


Yılda bir gaitada (dışkıda) gizli kan testi


10 yılda bir kolonoskopi


 


Rahim ağzı Kanseri için tarama testleri:


Cinsel olarak aktif olan 21 yaşın üzerindeki kadınlar için ;


Yılda bir jinekolojik muayene


Yılda bir pap- smear testi


 


Prostat Kanseri için tarama testleri:


50 yaş üzerindeki erkekler için ;


Yılda bir muayene


Yılda bir PSA testi


 


Tedavide Son Teknolojinin Desteği…


 


Tedavi için kullanılan, denenmiş ve başarısı bilimsel olarak kanıtlanmış radyocerrahi teknikleri, uygun hastalar için, cerrahi işlemlere gerek bırakmayan bir çözüm alternatifi oluşmasını sağlıyor. Örneğin, günümüzde “Gamma Knife” beyin tümörlerinin tedavisinde, dünyada altın standart olarak kabul ediliyor. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı, Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı, Doç. Dr. Selçuk Peker “Gamma Knife teknolojisi, bazı beyin tümörlerinin tedavisinde veya vücudun başka bir yerindeki kanserin beyne sıçramasıyla oluşan tümörlerin tedavisinde, hastalara ağrısız ve ameliyatsız tedavi olanağı sunuyor. Genel anestezinin uygulanmadığı bu tedavi yöntemi sayesinde hastalar aynı gün evlerine dönebiliyor.” diyor.


 


Kanser ve tümörlerin belirlenmesinde bir başka olanak da “3 Tesla MR cihazı”. Türkiye’de ilk defa geçen yıl kullanılmaya başlayan ve tüm vücut görüntülemede kullanılan 3 Tesla MR, yarattığı manyetik güç sayesinde, görüntülerin çok daha hızlı ve ayrıntılı alınmasını sağlıyor. Böylece hekim gerek ameliyat öncesi, gerekse ameliyat sırasında daha sağlıklı veriler elde edilebiliyor. . Acıbadem Sağlık Grubu, Beyin ve Sinir Cerrahisi bölüm başkanı, Prof. Dr. Necmettin Pamir “Özellikle beyin ameliyatlarında yaşamsal önem taşıyan bu teknoloji sayesinde, görüntüleme süresi çok kısaldığından, ihtiyaç duyduğumuz her an, hastayı uyandırmadan ve ameliyat bölgesini kapatmadan steril bir ortamda görüntü alabiliyoruz. Böylece tümörü, hastaya verilebilecek en az zararla tamamen çıkarabiliyoruz.” diyor.


 


Kanserin tedavisi konusunda dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarından Harvard Medical International işbirliği ile ülkemiz adına kanserin erken tanı ve tedavisi için bilimsel ve teknolojik birçok yeni olanak yaratılıyor. Bu sayede hastalar yurtdışına gitmeden aynı tedavi olanaklarına kendi ülkelerinde sahip olabiliyorlar.