Emzik düşse, aman çabuk yıkayın. Oyuncağını başka bir çocuk ellemişse, neme lazım, aman dezenfekte edin. Her şey çok kirli ve mikrop dolu olabilir, mesela çocuk doktorunu beklerken okumak istediğiniz dergi, öyle ya kimbilir kim tuttu sizden önce, ya da bebeğinizle birlikte gittiğiniz alışveriş sırasında kimbilir hangi mikroplara maruz kalacak.
Artan sayıda tıbbi araştırmacı, “aşırı temizliğin” ilerideki dönemlerde bebeğinizin ciddi rahatsızlıklara karşı daha hassas olmasına yol açtığını, çünkü küçük yaşta mikroplarla az karşılaşmak nedeniyle, bağışıklığını geliştirmediğini bildiriyor. Söylediklerine göre, vücut kendini savunmaya alışmadığı için, ciddi hastalıklara daha açık hale geliyor. Araştırmacılar aşırı temiz çocukların astım’a da daha çok yakalandığını bulmuş.
Astım, çocuk hastalıkları arasında en şok rastalanan kronik hastalıktır. Endüstrileşmiş ülkelerde, fakir ve tıbbi açıdan gelişmemiş ülkelere nazaran astıma daha çok rastlandığı bildiriliyor.
Son dönemde, New England Journal of Medicine’da yayınlanan bir araştırma da, astımın nedeninin “aşırı temizlik” olabileceğini gösteriyor. 6 ay ve daha küçük bebeklerin yaşadıkları ortamın daha steril olmasının, hayatının ileri safhalarında astıma yakalanma oranını arttırdığı bildiriliyor.
Ama bu sözler, anne-babaları, bebeklerini normal temizlik konusunda şaşırtmasın. Temizlik önemli bir şey. Ellerin yıkanması, temizlik açısından gerekli. Ama dozunda olması şartıyla. Temizliği yaparken, anti-bakteriyel ürünler ya da aşırılığa kaçmak iyilik yerine zarar verebilir.
Anti-bakteriyel ürünlere karşı olduğumuz anlaşılmasın, yerine göre bu ürünler de kullanılabilir. Ancak çocuklarınızın normal koşullar altında bildiğimiz normal sabunla yıkanması yeterlidir. Uzmanlar, 30 saniye kadar sabunlanan ellerin temizlenmiş olacağını bildiriyor.
Sonuç olarak “temizlik önemli ve gerekli” ama “aşırıya kaçmamak” koşuluyla. Mikroplar her zaman var olduğuna göre, bırakın bebeğinizin vücudu da bu mikroplarla savaşmayı öğrensin. Silahlarını geliştirsin.