Diş Ağrısı Düşündüğünüz Kadar Basit Değil

Hemen herkesin hayatı boyunca en az bir defa karşılaştığı diş ağrısı vücudun tepkisi olup bir rahatsızlığın ya da bir doku hasarının belirtisidir. Hastalık habercisi olan diş ağrısı hiç beklemediğimiz bir anda zonklama şeklinde başlar. Yaşam kalitemizi etkileyen bu ağrılar gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Yetersiz diş bakımı sonucunda diş minesinin aşınması, diş çürüğü, iltihaplanan diş etleri ya da buna benzer nedenler diş ağrısına neden olmaktadır.
Aslında diş ağrısı en zor ağrılardan biri olmasına rağmen toplumdaki genel kanı diş ağrısının önemsiz olduğu yönündedir. Bu nedenle ağrı dayanılmaz hale gelinceye kadar diş hekimine başvurulmaz. Ağrıyı geçirmek adına kulaktan dolma bilgilerle dişe yapılan müdahaleler ise başka rahatsızlıklara neden olabilir. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu diş ağrısının önemini ve nedenlerini anlatıyor.

Diş çürüğü ve diş minesinin aşınması

Diş ağrısı nedenlerinin başında diş çürüğü gelmektedir. Toplumun büyük bir çoğunluğunda diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durumun nedeni yetersiz ve kötü şekilde yapılan ağız bakımından kaynaklanır. Özellikle şekerli yiyecekler ağız içinde asit oluşturarak dişin koruyucu tabakasını zedeleyip çürük oluşumuna neden olur.

Diş ağrılarının diğer bir nedeni de diş minesinin aşınmasıdır. Diş minesi bazı besinlerin fiziksel ve kimyasal etkilerine karşı koruyan, dişi çepeçevre saran ve içteki tabakaların zarar görmesini engelleyen yapıdadır. Diş minesinin çok sert bir yapısı vardır ancak fiziksel ve kimyasal etkenlerden zarar görebilir. Sert kabuklu yiyecekler, diş sıkma, gıcırdatma, asitli içecekler, diş minesinin zarar görmesine neden olur. Diş minesindeki aşınmalar, dişin sıcak-soğuk uyaranlara karşı hassas olmasına neden olur. Diş ağrıları da aşınmadan kaynaklanan nedenler arasında yer alır.

Diş eti iltihabı ve gömük dişler

Diş eti iltihabı da ağrı oluşumuna neden olan bir diğer problemdir. Bunun nedeni ise diş ve diş eti çevresinde oluşan, yumuşak, yapışkan ve renksiz bakteri filmi olarak tanımlanan plaktır. Plak toksinler üreterek dişeti dokusunu tahriş eder. Bu da diş eti iltihabına neden olur. ıyi bir ağız bakımıyla plak ve tartar oluşumu önlenmezse ciddi dişeti problemleriyle karşılaşılabilinir.

Ağızda en son çıkan ve en fazla soruna neden olan 20 yaş dişleri genellikle 17–25 yaşları arasında çıkmaya başlar. Çenede yeterli alan olmadığı durumlarda gömük kalan 20 yaş dişleri şiddetli ağrılara neden olur. Her zaman tartışma konusu olan 20 yaş dişlerinin ağızda bırakılıp bırakılmaması konusunda Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, doğru pozisyonda çıkması ve çevre dokulara zarar vermemesi halinde bu dişin yerinde kalmasında bir sakınca olmadığını belirtmektedir. Çene kemiği ile kaynaşmış ve anormal pozisyonlu bir dişin ileride yol açacağı sıkıntılar göz önüne alınarak dişin röntgen sonrası çekimine karar verilebilir.

Görüldüğü gibi diş ağrısının farklı nedenleri vardır ve tedavi gerektirir. Diş ağrısı başladığında vakit kaybetmeden diş hekimine gitmekte fayda olduğunu söyleyen Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, diş ağrısı çeken hastalara önerilerde bulunmaktadır. Bunlar:

• Dişlerde bulunan gıda birikintileri diş fırçası ve diş ipi ile temizlenmelidir.
• Ağrıyan diş üzerine ağrı kesici ya da aspirin uygulamak yanlıştır.
• ıltihaptan dolayı yüzde oluşan şiş bölgeye soğuk kompres uygulanmalıdır.
• Diş ağrısı tedavi gerektirdiği için acilen diş hekimine başvurulmalıdır.