Kim Demiş Melekler Kanatlı Olur Diye? Onun Kanadı Yok ki: Huriye Azçiçekli-1.Bölüm

Her meleğin kanadı olmaz… Doğrusu, insan olmak melek olmaktan da zor. Kemale ermiş insan olmak, kendinden feragati gerektirir; öyle kolay değildir. Şekilcilik ile değil, tatbik ile yani amelimiz ile yaratılmışların en şereflisi tanımına bir o kadar yaklaşırız; gerisi hikâye! İşte, Huriye Azçiçekli böylesi bir insani mertebeye ulaşabilmek için örnek almamız gereken, zor bulunur insanlardan. “Hep bana, hep bana” deriz ya çoğumuz, o “önce ona” diyerek, kendi benini tatmin eden nadir biri.

Ta 1928’de kurulmuş olan çok köklü bir yardım derneğinde,Türkiye Yardımsevenler Derneği’nin Üsküdar’daki şubesinde yıllardan bu yana bir araya gelmekte olduğu kendisi gibi “biz varız” diyen değerli gönül arkadaşları ile birlikte dikişler dikip bunların gelirleriyle maddi durumu kötü ailelere destek olan, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs sağlayan ama bununla da yetinmeyip kurban paralarının üstüne birikimlerinden de eklemek suretiyle hastanelerin kalp ve damar cerrahisi bölümlerinde hasta odaları açtırıp onlara ve ailelerine umut veren çok kıymetli bir büyüğümüz o.

5 tane çocuğu ve maşallah dedirten sayıda da torunu var… Ebedi âleme uğurlamış olduğu, bir zamanlar semtinin tanınmış doktorlarından olan titiz eşine rağmen, çok değerli zamanını iyiliğe bahşetmekten asla vazgeçmemiş. Yani, hiçbir zorluğu kendisini engelleyen bir bahane olarak kabul etmemiş.

Röportajımın bitiminde beni kapıdan uğurlarken, “aman kızım, çocuklarıma, damatlarıma, torunlarıma ve çocuğum gibi sevdiğim manevi kızım av. Nur Hilal Sarıkartal’a teşekkürlerimi yazına eklemeyi sakın unutma, emi!” dediği için, bu ricasını burada hemen yerine getiriyorum! Huriye Hanım’a güç veren her kişiye bizim de teşekkür borcumuz var zira!

Huriye Azçiçekli’den alınacak derslerimiz var. Çoğu “insan”ın umut tacirliği yaptığı şu fâni dünyada o bize koşulsuz sevgisiyle umut bahşediyor. Bakın nasıl bir mesaj yolladı siz değerli okuyucularımıza: “Arkamızdan gelin çocuklar, gençler!”

O ve onun gibi insanların ömürleri uzun olsun! Kendisiyle severek yapmış olduğum ve 2 bölümden oluşan videolu röportajımı, ilginize sunuyorum.

Kadinvizyon.com: Sevgili takipçilerimiz, hepinize merhaba! Efendim, bugün anılar ile dolu bir evden sesleniyorum size. Şöyle kabaca bir göstereyim! Evet, tarih, anı duvarlara, dolaplara işlenmiş. Bugün çok değerli bir hanımefendinin evindeyiz. Burada gördüğünüz plaketlerin ne anlama geldiğinizi de anlatacağız size biraz sonra. Efendim, dünyayı kadınlar ayakta tutuyor bence: çalışkan kadınlar, üreten kadınlar ve yaşı, sağlığı ne olursa olsun asla pes etmeyen kadınlar. İşte o kadınlardan birinin, Huriye Azçiçekli’nin evindeyiz şimdi. Evet, onunla tanışma ve bilgilenme vakti.

Evet, efendim, Huriye Azçiçekli hanımefendi ile birlikteyiz. Huriye Hanım, evinize davet ettiğiniz için, bizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum size!

Çok mutlu oldum gerçekten! Güler yüzlü insanlar olduktan sonra, neden olmasın?

Kadinvizyon.com: Çok teşekkür ederim! Doğrusu sizi insanlara takdim etmek -kabaca şöyle söyleyeyim- gerçekten bir “vatan, millet, Sakarya” görevi bence. Neden? Çünkü çok güzel işler yapıyorsunuz Huriye Hanım! Hâlâ… Yanlış anlaşılmasın ama yaşınıza rağmen hâlâ 2 saatlik uyku ile geç vakitlere kadar dikiş dikiyor efendim kendisi. Neden? Çünkü 1977’den bu yana Türkiye Yardımsevenler Derneği’nin başkanı…

Hayır, üyesiyim…

Kadinvizyon.com: Ve insanlara yardım etmek için sürekli üretiyor. Bu kazanılan paralar ile öğrenciler okutuyor, muhtaç olan ailelere yardımlar yapıyor efendim. Kendisi kurban parasını ve birikimlerini bir araya getirerek kalp hastaları için hastanelerde odalar yaptırıyor. Bunlar çok güzel şeyler, çok güzel işler. Hepimizin bundan alacağı dersler olduğunu düşünüyorum. O, üreten bir kadın, örnek bir kadın. Hepimize ders olması ümidiyle röportajımıza başlıyoruz efendim!

Huriye Hanım, öncelikle kendinizi tanır mısınız? 5 çocuk annesiydiniz yanılmıyorsam? 5 kız annesi?

Evet, 5 kız annesiyim. En büyük kızım Nilüfer, 1957 doğumlu. Ondan sonraki Nilgün 1959, Mine 1961, Fulya 1963 ve Elif 1965.

Kadinvizyon.com: Maşallah! Alkış size! Kızlarınız gurur duyacak sizi izledikleri zaman. Ve bu 5 kıza rağmen 1977’den bu yana bilfiil çalışıyorsunuz, üretiyorsunuz ve hatta bazen kızlarınızdan “sen derneği bizden daha çok seviyorsun” serzenişleri alıyorsunuz! Neden üretiyorsunuz Huriye Hanım?

Onu satacağız, onu değerlendireceğiz, onun parasıyla çocuklara ve fakirlere yardım ediyoruz.

Kadinvizyon.com:  Ve diyorsunuz ki, “ben evde hastalandığım zaman oraya gidince düzeliyorum”; değil mi?

Tabii, orası moral depom benim. Arkadaşlarımı görüyorum, unutuyorum kendimi. O dünyanın içine giriyorum, o toplumun içine. Sanki benim evim orasıymış gibi. Kızlar hep bana derlerdi:  “sen orada yatacaksın neredeyse, evine gelmiyorsun” diye.

Kadinvizyon.com: Üsküdar’da şubeniz? Türkiye Yardımsevenler Derneği’nin Üsküdar şubesi.

Evet. Doğancılar Parkı’nın karşısındaki köşede hemen.

Kadinvizyon.com: Neler üretiyorsunuz orada? Meraklıları gelebilir.

Dikiş, nakış, örgü… Ne becerisi varsa (gelsin). Hiçbir şey beceremez ama maddi durumu iyi olur, (gelsin).

Kadinvizyon.com: Size destek olmaya gelebilir. Kumaş alabilir, örnek veriyorum; değil mi?

Tabii, her şey bizim için geçerli.

Kadinvizyon.com:  Yani benim gibi el işine yetenekli olmayan biri…

Öyle şeyler öğreniyor ki orada insanlar…

Kadinvizyon.com: O da ayrı bir konu zaten.

Ama ben ütümü kimseye vermem!

Kadinvizyon.com:Siz yapıyorsunuz, bravo!

Ütüyü kimseye vermem! Hep ayaktayımdır.

Kadinvizyon.com: Maşallah size! Galiba bu bir şeyler üretme arzusu sizi dinç tutuyor, değil mi?

Yatağa koyduğunuz zaman başınızı, (yardım etmiş) olmanın verdiği huzur… “ Yarın olsa da gitsem” (diyorsunuz)…

Kadinvizyon.com:Buradan hepimizin alacağı dersler var!

Ama evimizin işlerini de ihmal etmedim. Eşim titiz bir insandı.

Kadinvizyon.com: Rahmetli, doktor eşi vardı Huriye Hanım’ın; dahiliye doktoru.

Muayenehanemiz vardı, bir de orasıyla ilgileniyordum…

Kadinvizyon.com: Bunca yoğunluğun içinde?

Derneğe biraz daha az gidiyordum. Eşimin yardımcısı oluyordum çoğu zaman onun hastası gediğinde.

Kadinvizyon.com: Burada da ne kadar güzel böyle nişaneleriniz var? Derneğin taktığı herhalde, değil mi?

Hak edince ancak takılabiliyor.

Kadinvizyon.com: Ne kadar güzel, çok güzel bir onur!

Çok güzel bir onur! Bunun verdiği mutluluk var ya! Başkası aldığı zaman, ben almazsam hasta olurum!

Kadinvizyon.com: Gerçek mi? Sizde bu hırs var ama başkalarına yarıyor!

Mesela gençler oturuyor, ben işimi yapıyorum. Boş oturanları uyarıyorum!

Kadinvizyon.com: Maşallah size! Gençler utansın, değil mi? Helâl olsun!

( Evdeki yardımcısı Aynur Hanım’a dönerek) Aynur Hanım bizim yardımcımız, elimiz, ayağımız!

Kadinvizyon.com: Buyurun Aynur Hanım, siz de görüyorsunuz, şahitsiniz bu faaliyetlere.

Herkese tavsiye ederim! Doktora (para) vereceğine, gitsin orada bir şeyler yapsın! Herkesin yapması gerekiyor bunu.

Kadinvizyon.com: Bir işe yarama duygusu güzel bir şey, değil mi? Bu arada derneğiniz salı ve perşembe günleri mi açıktı?

Evet!

Kadinvizyon.com: Kaçtan kaça?

Sabah 9’da gidiyoruz, akşam 6’ya kadar oradayız.

Kadinvizyon.com: Akşam 6’ya kadar dernek açık. Bir tarif edelim yerini?

Üsküdar Doğancılar İtfaiye durağı var ya, İtfaiye sokak. Orada, köşedeki yeşil bina. Camii ile karşı karşıya. Nüfus Dairesi’ydi eskiden.

Kadinvizyon.com: Eski Nüfus Dairesi. Tamam, o zaman yakın olanlar, bu civarda, bu yakada olanlar buyursunlar ama Türkiye Yardımsevenler Derneği’nin birçok yerde şubesi var.

Evet, biz Üsküdar Şubesi olarak hizmet ediyoruz. Ama bir becerisi var ise gelsin, öyle kahve, çay içmeye değil!

Kadinvizyon.com: Tabii canım! Yardımı olacak ise gelsin tabi ki! O önemli bir şey!

Kaç tane çocuğumuz var okutacak, kaç tane de yardım alıcımız var. Tam sayısını bilemeyeceğim.

Kadinvizyon.com: Ne güzel! Ben bundan birkaç yıl önce derneği ziyaret etmiştim…

Yine buyurun gelin!

Kadinvizyon.com: İnşallah, ilk fırsatta! Gerçekten çok kaliteli, çok güzel ürünler vardı. Yani öyle, böyle basit ürünler değil.

Ben en ufak, basit bir şey göstereceğim size.

Kadinvizyon.com: Tamam, tamam!… Evet efendim, Huriye Hanım üşenmedi; bu güzel ürünü getirdi. Bunu şu şekilde göstereyim: içine şişe koyabilirsiniz değil mi?

Evet.

Kadinvizyon.com: Yılbaşı sofralarınız için özellikle şu anda tasarlanmış.

Küçük ise şu alttan da koyarsınız.

Kadinvizyon.com: Öyle mi? Evet, anladım.

Çok amaçlı.

Kadinvizyon.com: Şu şekilde, yatay. Hatta…

Resim de konulabilir.

Kadinvizyon.com: Fotoğraf da konulabilir. Bu, yapılan ürünlerden sadece bir tanesi sevgili izleyicilerimiz ve bunun yapımında 10 kişi çalışmış. Yani kolay görünüyor ama kolay bir iş değil. Gözleri ayrı, o başka, bu başka. Ve bunun gibi birçok çeşit ürün var, bu sadece bir tanesi. Huriye Hanım’ın zarifliğiyle bize hediye ettiği bir tanesi. Kapı süsleri, çeyizlik, o, bu…

Bir görün, bir görün… kermesimizi takip edersiniz bundan sonra!

Kadinvizyon.com: İnşallah!Herkes takip etsin! Efendim, sadece alıyorsunuz ve mutlu olmuyorsunuz…

Katkı…

Kadinvizyon.com: Alıyorsunuz ve evet başka insanlara katkı sunuyorsunuz. Onların da mutlu olmalarına vesile oluyorsunuz. Mutluluğa vesile olunca daha da mutlu oluyorsunuz.

Tabii, talebe yemeği yapıyoruz. Senede bir toplanır, bütün talebelere yemek yedirir, içiririz onlara.

Kadinvizyon.com: Harikasınız!

Çok da güzel oluyor. Nasıl dinlendiriyor insanı, hiç yorgun hissetmiyorsunuz.

Kadinvizyon.com: Siz ne diyorsunuz? Hani, oturuyorlar ya…

Demiyorum, demem gerekmiyor artık! Burada gördükten sonra benim çalışma şeklimi!

Kadinvizyon.com: Hani oturuyorlar, bir kenarda belki de sadece tespih çekerek vakit geçmesin ya da dizi izleyerek…

Gelsinler, otursunlar bizim köşemizde, teğel söksünler!

Kadinvizyon.com: Ne kadar güzel!

Teğel söksün, düğme diksin… Her şey yapılabilir. Herkesin yapabileceği bir şey var. Hiç olmazsa bir hikâye anlatsın. İlginç bir şeyler!

Kadinvizyon.com: Evet, o da sizler üretirken sizi mutlu eder yani?

Tabii, eli işte gözü oynata misali! Bir yandan ütü yapıyorum, diğer yandan dinliyorum kulağımın bir tarafıyla.

Kadinvizyon.com: Ne kadar güzel! Yani, efendim, duyurulur! Zaten dünyayı kadınlar değiştirir. Ben ona inanıyorum. Kadınların azim ve iradesi çünkü kadınlarda farklı bir güç olduğuna inanıyorum ben.

Ama eve gelince biraz kötü oluyor!

Kadinvizyon.com: Nasıl yani?

Evi ihmal ediyorsun, “çok geç kaldın, erkenden (evden) gidiyorsun” sözleri işitiyorsun. “ Kızım masanız hazır, ütünüz tamam. Ne istiyorsunuz? Duvarları mı bekleyeceğim?” Bir şeye yaramanın verdiği mutluluk var ya!

Kadinvizyon.com: Zaten evdeki o yapıp etmelerin sonu yok!

Ben 39 derece ateş ile oradaydım; kimse bilmiyor. Çok zamanlar öyle oluyor. Ben hastaneye kaldırdıkları zamanlar oldu. Kaç sene önce…

Kadinvizyon.com: Ama Huriye Hanım, evde iş yapmanın da sonu yok. Kadınlar kendilerine haksızlık etmesinler.

Rahmetli eşim, son derece titizdi: her şey yerli yerinde olacak, yemekler onun ağız tadına göre olacak…

Kadinvizyon.com: Ama herkesin eşi böyle değil!

Değil. Ben ona fırsat vermeden gece kalkıp yemeklerimi yapardım. Masamı akşamdan hazırlardım. Çocukların hepsi okuyor, üniversiteye gidiyordu.

Kadinvizyon.com: 5 çocuk, titiz de bir eş. Buna rağmen siz bunları yaptıysanız, eşi sizin kadar zorlu olmayan bir kadın gayet rahat gelip derneğe üye olabilir, derneğe destek olabilir.

Art niyetli söylemek istemiyorum ama gün gezmektense, birisine faydalı olmak bambaşka bir şey!

Kadinvizyon.com: Değil mi? Ben de katılıyorum size!

Onun verdiği mutluluk var ya! Her hafta gelmek zorunda değil ki. Müsait olduğu zaman gelecek. Gezilerimiz oluyor mesela.

Kadinvizyon.com: Bir de öyle faaliyetleriniz var.

Tabii, tabii.

Kadinvizyon.com: Üyeleri de motive etmek için.

Tabii, tabii.

Kadinvizyon.com: Sevgili takipçilerimize ben şunu söyleyeyim. Bu tür yerlerde – birkaç derneğe ziyarette bulundum- bu tür sosyal amaçlı işler yapan derneklerde gerçekten farklı bir pozitif enerji var. Bunu samimiyet ile söylüyorum. Mesela, Beykoz’daki Omirilik Felçlileri Derneği de öyle, yine Beykoz’da bir derneğimiz var: Serpil Kıral hanımefendinin yönettiği, Beydost Derneği…

Ama o tadı bir defa tattı mı! Benim ne 25 sene, ne 30 sene; kaç sene olmuştur…

Kadinvizyon.com: Maşallah!

Yine de ben yatalak olana kadar…

Kadinvizyon.com: Gerçekten farklı bir pozitif enerji var oradaki insanlarda. İyiliğin pozitif enerjisi bu ve oraya giden insanların da mutlu olacaklarına, huzur bulacaklarına eminim.

Çok, çok! Bir defa kafanızdan şüpheleri atıyorsunuz… şöyle mi oldu, böyle mi oldu… evde bırakıp gidiyorsun. O evde kalıyor. Orada ne varsa.

Kadinvizyon.com: Çok güzel! Sorunları bir müddet kenara koyuyorsunuz.

Evde yemeğini yapmışsa… akşamdan yapıyorum ben yemeğimi. Çocuklarımı da ihmal etmedim.

Kadinvizyon.com: O zamanlar tabii, şimdi yardımcınız var, o ayrı…

Çocuklarımın hepsi takdir ile geçti. İsim yapmışlardır çocuklarımın hepsi.

Kadinvizyon.com: Maşallah!

  1. BÖLÜM SONU

Videomuzun 2. bölümü de yayımdadır.