Meme Onarımı ıle ‘Memesiz Kalma Psikolojisine’ Son!

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği tarafından, Gazi üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi’nde plastik cerrahlara yönelik ”Meme Alınması  Sonrası (Mastektomi) Meme Onarımı” kursu düzenlendi.

Kurs öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Demirkan, sosyal sorumluluk projesi kapsamında böyle bir kurs düzenlediklerini belirtti. Dernek olarak, meme onarımının ülke çapında yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini dile getiren Demirkan, bu konuda plastik cerrahlara özel eğitimler verilmeye başlandığını söyledi. Demirkan, kanser tedavisi sonrasında memeleri alınan kadınlara yapılan meme onarımının SGK tarafından geri ödeme kapsamında olduğunu vurguladı.


Prof. Dr. Demirkan, meme kanseri hastalarının ”meme onarımı” ameliyatının mümkün olduğunu bilmeleri gerektiğini belirterek, ”Böyle bir seçeneğin olduğunun bütün hastalar tarafından bilinmesi bir hasta hakkıdır” dedi.


Prof. Dr. Topalan da meme kanserinin görülme sıklığının arttığı ve çok sayıda kadının cerrahi operasyon kapsamında memesinin alındığını  belirterek, operasyon ile hem kadınların organ kaybına bağlı  yaşayabildikleri psikolojik rahatsızlığın önüne geçildiğini hem de ameliyatın hastalık açısından risk taşımadığını kaydetti.


Meme Onarımı ıle “Memesiz Kalma Psikolojisine” Son!


Prof. Dr. Ayhan ise günümüzde meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, ”85 yaşına kadar ulaşan her 8 kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Meme kanserinde erken evrede yakalanma ve sağ kalım oranları da gittikçe artmıştır” dedi.


Kanseri atlatan kadınların en büyük korkusunun ”memesiz kalma psikolojisi” olduğunu vurgulayan Ayhan, meme onarım ameliyatı ile bu sorunun ortadan kalktığını söyledi. Ayhan, operasyonun memesi alınmış ya da alınacak olan tüm hastalara yapılabileceğini, ancak ameliyatın hastalığın evresi, hastanın genel sağlık durumu ve beden yapısının tekniğin seçilmesinde rol oynadığını kaydetti.


Meme onarımının mutlaka bu alanda uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğine dikkati çeken Ayhan, şöyle devam etti:


”Meme kanseri tedavisini yürüten hekimlerin çoğu son yallara kadar meme onarımı ile ilgili yeterince bilgi sahibi değildi ve kadınların bu tedavi yöntemine ulaşmasının önünde bir engel olarak duruyordu. Son zamanlarda, başarılı  sonuçlar elde edilmesiyle birlikte daha çok hekim hastasına meme onarımını tavsiye ediyor.


Dernek olarak meme onarımında düzgün sonuçlar alınmaması halinde hastanın ikinci bir travma yaşayabileceğini ve bunun mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılması gerektiği uyarısında bulunuyoruz.”


Meme onarımının, hastanın kendi dokusundan ya da genişletici-slikon protezlerle yapıldığını  anlatan Ayhan, uygun tekniğin hastanın durumuna göre hekim tarafından karar verileceğini söyledi. Ayhan, operasyonun ya meme kanserine bağlı  cerrahi müdahale anında ya da tedaviden birkaç yıl sonra yapılabildiğini belirtti. Operasyon sonrasında, kadınların kendileriyle daha barışık, psikolojik yıkım yaşamadan, sosyal yaşama daha kolay dönebildiklerini vurgulayan Ayhan, ”Meme onarımı ile kadınlık duygusu geri veriliyor” diye konuştu.