TCK Kadın Platformundan Adaletsiz Tasarı Hakkında Basın Bildirisi

Kırktan fazla sivil toplum örgütünü bünyesinde barındıran TCK Platformunu temsilen, aralarında Birleşmiş Milletler Kadına Karşı şiddet Özel Raportörü Prof. Yakın Ertürk’ün de bulunduğu 25 kişilik bir heyet, TCK Tasarısı’na girmeyen taleplerini yinelemek üzere dün (8 Temmuz 2004), TBMM Adalet Komisyonu’na gittiler. Komisyonda bulunan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan (AKP Zonguldak) ve Komisyon Üyelerine taleplerini tekrarlayan platform temsilcileri aşağıda belirtilen taleplerin yerine getirilmesini istediler:

Platform’un taleplerini “vakit darlığı” gerekçesiyle sonuna kadar dinlemek istemeyen Komisyon Başkanı Toptan, taleplerin Ekim ayında yapılacak Genel Kurul oylamasında tekrar dile getirilebileceğini ancak Adalet Komisyonu’nun söz konusu maddeleri yeniden almasının söz konusu olamayacağını söyledi. Platform üyelerinin Komisyon çıkışında çeşitli milletvekilleri ile yaptıkları özel görüşmelerde bazı milletvekillerinin, “Nitelikli ınsan Öldürme” maddesine dahil edilen “Töre Saiki” ifadesinin namus cinayetlerini kapsamadığını bildiklerini, bu yüzden maddeye “namus saiki” yerine “töre saiki” ifadesinin alındığını, zira erkeklerin namuslarını temizlemek adına cinayet işlemelerini anlayışla karşılanabileceğini söylemeleri dikkat çekti.

Halihazırdaki tasarı, bekaret testlerini de yasaklamıyor. Tasarıda yer alan “Genital Muayene” maddesi bekaret testlerini yetkili hakim ya da savcının kararına bağlasa da, bekaret testini uygulayan sağlık personeline hiçbir yaptırım getirmiyor. Madde ayrıca bekaret kontrolü için mağdurun onayını da gerekli görmüyor. Tasarıdaki “Genital Muayene” maddesi, bekaret testlerini yasaklamak bir yana, doktorların özel muayenehanelerinde bu çağdışı uygulamanın devam ettirilebilmesi için açık kapı bırakıyor.

Tasarıdaki “Reşit Olmayanla Cinsel ılişki” maddesi ile, 15-18 yaş aralığındaki kız ya da erkek bütün gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkilerine iki yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Daha önce “Ayrımcılık” maddesine alınan “cinsel yönelim” ifadesinin son anda çıkartılması ise, Komisyon’un eşcinsellere karşı ayırımcılık yapılmasını doğal bulduğunu ortaya koyuyor. “Müstehcenlik” maddesinde yer alan düzenlemeler, basın dahil herkesin ifade özgürlüğüne çok büyük kısıtlamalar getiriyor. şimdiki haliyle “Müstehcenlik” maddesi aslında ifade özgürlüğünü cezalandırıyor.

TCK Tasarısı bu haliyle yürürlükteki yasanın çağdışı ve ayırımcı bakış açısını devam ettiriyor ve “Reform” adı altında göstermelik değişikliklerle kamuoyunun gözünü boyuyor. Türkiye’de insanların hak ve özgürlüklerini koruyacak, eşitlikçi ve çağdaş bir ceza kanunu çıkartmayı hedefleyen TCK Reformu’nun amacına ulaşması için TCK Platformu’nun taleplerinin mutlaka kabul edilmesi gerekiyor.