“Evimizin kızı” Doğa Rutkay

Doğa Rutkay, televizyon dizilerinde aranılan bir isim artık. Yeni tanıştığı insanlarla bile kısa zamanda sıcak ilişkiler kurabilecek yapıya sahip olan Doğa, “aile     kızı” sıfatıyla ünlenmekten çok hoşnut. Ünlü sanatçı Rutkay Aziz’in kızı olarak tanıdığımız Doğa, şimdilerde şöhreti fazlasıyla     yakalamış durumda. “Ailemizin kızı”nın     artık sokakta insanlar tarafından     çevresi sarılıyor, hayran eller kendisine uzanıp imza talep ediyor. Bütün bunların tadını doyasıya çıkarıyor Rutkay…     Öte yandan gerçekten de öyle. Herşeyi annesi tarafından planlanan     bir “cici kız” o. Söyleşi sırasında     ortak bir yönümüz de ortaya çıkınca, sohbet biraz daha uzadı. Eh, ”kedisever” olmak kolay değil. Dolayısıyla     bu söyleşiyle birlikte     Doğa’nın     kedisi Lena     da ünlenmiş oldu….


 


KadınVizyon : Sokakta     sizinle karşılaşan hayranlarınızdan     ilk aldığınız     elektrik nasıl?


 


Doğa Rutkay : Ben oyunculuğumun ilk zamanlarından beri hep çok güzel tepkiler aldım. Tanınmak çok güzel bir şey. Hep olumlu ilgi gördüm. ınanın çevremde de hep aynı ilgi var. Bana hasetle bakan bir göze     hiç rastlamadım diyebilirim. Kıskançlıkla bana yaklaşıldığına hiç tanık olmadım.     Genç kızlar büyük bir sevgiyle yaklaşıyorlar. Özellikle lise ve ortaokul öğrencileri tarafından ilgi görüyorum.     Kimi zaman kız anneleri yanıma gelip, ‘Evladım biz kızımızın sizin gibi olmasını istiyoruz’ diyorlar..


 


KadınVizyon : Annelerin sizi örnek göstermesi çok önemli. Türkiye’de bunu yakalayan, şöhretin ipini hiç bir zaman bırakmıyor.


 


Doğa Rutkay :ınanın ki öyle.. Müthiş övgüler alıyorum bazen. Ve bu beni çok mutlu ediyor. ‘büyüyünce evladımızın huyu inşallah     senin huyuna benzer’, ‘sen bizim evimizin kızısın!’ gibi sıcak yaklaşımlar     bir sanatçı için en güzel ödül.


 


KadınVizyon : Peki, ‘evin kızı’ olarak anılmak nasıl? Yani size yapılan yeni tekliflerde yine roller böyle gelse nasıl karşılarsınız?


       


Doğa Rutkay :Elbette öyle değil. Ben de erotik bir kadına dönüşebilirim!     Buna dönüşebilecek bir potansiyelim de var.     Ama bu özelliklerin gerektiği yerde kullanmasının çok daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Herkes yeteri kadar kendini gösteriyor     zaten. Böyle bir farklılığımın olması beni ben yapan özelliklerden biri aynı zamanda. O nedenle böyle anılmaktan, böyle bir imaj sergilemekten  keyif de alıyorum.


      


KadınVizyon : Doğa’nın bu kadar ‘özgüven’ sahibi olması da dikkat çekiyor. Nereden geliyor bu özgüven?


 


Doğa Rutkay :Gerçekten rastladığım her insan bunu söylüyor. Sanatçı bir aileden gelişimin de bununla ilgisi var tabii. Bir yere, bir yaşa kadar aile de sizi yönlendiriyor.     Ben     bu açıdan çok şanslı bir çocukluk geçirdim diyebilirim..     şahane bir anne ve babaya sahibim. Özgüvenimi onlara borçluyum..


 


KadınVizyon : Üstelik anne ve babanız ayrı oldukları halde bunu söyleyebiliyorsanız     gerçekten çok güzel. Bunun etkisini yaşamadan mı büyüdünüz?


 


Doğa Rutkay :Hayır hayır, hiç hissettirmediler bana. Ben     5 yaşındayken ayrılmışlar.     Ben daha çok annemle kaldım . Annem de o anlamda etkilenmemem için elimden geleni yaptı.


KadınVizyon : Anneniz nasıl biri? O bildiğimiz,     çocuğuna hayatını adayan bir     anne mi?


 


Doğa Rutkay :Hep mutluluk veren bir annem var. Çok titizdir, çok sabırlıdır. Herşeyimle ayrıntısıyla ilgilenir.     Basınla ilişkilerimi bile o ayarlar.     Anne sevgisini eksiksiz     yaşamanın kişiliğin gelişimindeki rolü hayli fazla.


 


KadınVizyon : Medyada da sansasyon haberler çok çıkmadı sizinle ilgili. Hep yaptığınız işle ilgili bir şeyler yazılıp çizildi. Bir takım yerlerde ‘bacağı şöyle’ gibi haberler çıkmadı. Bu her oyuncuya nasip olacak bir şey değil.


 


Doğa Rutkay :Ama önemli olan insanın kendi kişiliği ve yetenekleri. Dolayısıyla bir oyuncu olarak kendi becerimle bir yerlere geldiğime göre, farklı görüntülerle ortaya çıkmama     göğüslerimi göstermeme, şamdan’a soyunmama hiç gerek yok. Zaten o tip şöhretler “balon”dur     ve çok çabuk söner…


 


KadınVizyon : Birlikteliklerinizle     gündeme geldiğinizde neler hissettiniz?


 


Doğa Rutkay :Benim hakkımda yazı yazanların     özel hayatıma saygı duyduklarına     inanıyorum. Çünkü ben özel hayatıma saygı duyuyorum. Benim arkadaşlıklarıma sanat çevresindeki insanlar da saygı duydu. Bunların doğru seçimler olduğuna inanıyorum. Memoli’de de, Burak’da da böyle oldu. Ve ilişkim de bitmesi gerektiği     yerde bitti..


 


KadınVizyon : Doğa o     enerjiyi nereden alıyor?


 


Doğa Rutkay : Çocukluğumdan beri yüksek bir enerjim vardır. Annemin önerdiği vitaminler de bunu sağlıyor olabilir. Onun dışında çok tez canlı biriyim. Hep hareketli olarak anılırım. Aslında yapım öyle diyebilirim


 


KadınVizyon : Randevularınız     konusunda da tez canlı mısınız?


 


Doğa Rutkay :Onu en iyi annem bilir. Çünkü bütün randevularımı o ayarlıyor. Kimseyi 5 dakika     bile beklemem. Ben de tam zamamında giderim. Bana randevu veren kişi 5 dakika bile gecikse     gerçekten aklımı kaçıracak kadar sinirleniyorum. Bazen gazeteciler     randevularına gecikince ben de beklemekten vazgeçiyorum.     Annem araya girip, ‘evladım hemen kızma, biraz daha bekle’ diye beni sakinleştiriyor.


 


KadınVizyon : Aşkım aşkım dizisindeki rolün etkisi sürüyor değil mi? Sizi hala ‘layla’ diye anan oluyor mu?


 


Doğa Rutkay :Aşkım aşkım dinamik bir işti. Daha ilk bölümünde seyircinin evine girmiş oldum. Evet     hala ‘Layla’ diyorlar. Ekibe çok teşekkür ediyorum. Ama sırada yeni iki yeni     dizi var.     TRT     için     babamla beraber oynadığım dizinin adı ‘Herşey aşk için’. TRT’ye göre iyi reyting alan bir dizi. Oradaki rolüm bir aile kızı karakterinden apayrı. Anneden babadan kopmuş, aileden nefret eden, bir an evvel para kazanmak isteyen,     sorunlu bir kız çocuğunu canlandırıyorum.


 


KadınVizyon : Bir de atv’de diziniz var.


 


Doğa Aziz :Atv’deki ‘Pembe Patikler’. Orada da yine aile kızıyım. Komedi ağırlıklı bir rol o da.     Layla rolü ile komediyi yakalamışken bırakmak istemiyorum.


 


KadınVizyon : 2002 yılı Doğa için sıçrama yılı oldu galiba?


 


Doğa Rutkay :Kesinlikle öyle.


 


KadınVizyon : Peki korkulara sahip misiniz. Mesela deprem korkunuz var mı?


 


Doğa Rutkay : Depremden elbette korkuyorum. Bir çok insan kaybettik. Ama g üncel hayatta çok fazla korkum yok. Mesela yaşlanma ve ölüm gibi korkularım yok. Ya da sevdiklerimi kaybetmek gibi..     Korkusuz büyütüldüm. Mesela küçükken Karanlıktan korkardım annem ‘Saçma bunlar’ derdi. Hep korkuların üzerine gitmemi sağlardı. Mesela bir ses duyup korksam, annem beni o gelen sese doğru götürürdü.


     


KadınVizyon : Peki, çok samimi arkadaşlarınız hangi çevreden. Sanat çevresinden samimiyet, dostluk kurmak zor mu?


     


Doğa Rutkay :Çok arkadaşım var ama hiçbiri bu camiadan değil. Kimisi ortaokuldan kimisi konservatuvardan..     Okuldan sıra arkadaşlarımla hala görüşüyorum mesela.     Bu     camiadan insanlarla dostluk kurmak için de zamanım yok. Bir davette karşılaşıyorsunuz, ona ‘Hadi     bu gece gel bende kal” diyemezsiniz. Zaten çok gerek de yok dost olmaya.


       


      


KadınVizyon : Eski starlardan kimi beğenirsiniz?


      


Doğa Rutkay :Eski Türk sineması hakkında çok bilgili bir insanım. Özellikle ‘80-‘90 arası filmleri çok bilirim. O dönemin Hülya Avşar’ını beğenirim. Ama ona hayran değilim. Dünya çapında hayran olduğum biri olarak Madonna diyebilirim. Gerçekten de posterini odama yapıştırdığım biri o.     Aşırı özgüvene sahip olması beni hep çok etkiler.


      


KadınVizyon : Doğa ne zaman ağlar?


      


Doğa Rutkay  :Çok mutlu olduğumda da ağlarım ben. ıçimde hiç gözyaşı saklamam, sulugözlüyum. Terapiste hiç ihtiyaç duymadım o yüzden. Kolaylıkla ağlayıp rahatlamasını bilmişimdir. Herkese de tavsiye ederim.    


      


KadınVizyon : Sporla aranız nasıl?


      


Doğa Rutkay :Spor yaptım. Bir ara hemen hergün aletli     jimnastik yaptım. Yediklerime dikkat ediyorum. şişmanlamaya eğilimli bir bedenim var çünkü..


      


KadınVizyon : ınternete giriyor musunuz? Sever misiniz sanal alemde dolaşmayı.


      


Doğa Rutkay :Evet. Oyun da oynuyorum kimi zaman. Sims     diye bir oyun var onu çok seviyorum özellikle.     Bu oyunda, bir ev kurup kendi karakterlerinizi yaratıp evin içinde yaşıyorsunuz. Bir hastalık halinde oynanıyor bu. Bazı sitelere giriyorum. Beğendiğim yerlere mail atıyorum. Kedigen.com’u     çok tıklarım.


      


KadınVizyon : Kedileri çok mu seversiniz?


       


      


Doğa Rutkay  : Çoook. 7 yaşında sapsarı bir kedim var. Adı Lena.     Kedi sevmek, ona bakmak bence herkesin becerebileceği bir şey değil. Bir de biliyor musunuz. dünya starlarının hemen hepsi kedisever. Marlon Brando’nun bir     kitabında okumuştum. O bunu çok güzel açıklıyor. Kediyle o kadar zor baş ediliyor ki. Biz karşımızda genellikle     kendimiz gibi bir kişilik arıyoruz. Ama çoğu zaman da kendimize benzeyen biri ile asla anlaşamayız. Kedi     asla boyun eğmeyen bir hayvan. Onunla resmen savaş verirsiniz. Otur dersiniz oturmaz.     Gel dersiniz gelmez. Ancak kendi canı istediği zaman gelir. Yani kedi size bu anlamda çok şey öğretir..


       


      


KadınVizyon : Kedi edebiyatı ayrı bir yer tutuyor sizde. Başka neler anlatabilirsiniz, kediciklerle     ilgili anılarınız var mı?


      


Doğa Rutkay :Olmaz mı? Ben Tiyatro ıstanbul’da oynuyordum. Bir gün Gencay Gürün bana ‘Hayvanın var mı?’ diye sordu. O, kedi sahibi olmanın ayrı bir özellik olduğunu söylüyordu. Onun da kedisi var. Tiyatrodaki odasında da herşey kediyle ilgilidir, kedi kupaları, bibloları falan. Kedi sahibi olmanın mücadele gerektirdiğini söyler hep Gencay Hanım.. Ben de buna inanıyorum.    


       


      


KadınVizyon : ıleride drama mı yer kazanacak yaşamınızda komedi mi? Karar verdiniz mi?


      


Doğa Rutkay :ıleride ne olur bilemiyorum. Drama da olabilir     komedi de. şimdiye kadar hepsini oynadım. Tiyatroda     problemli, sorunlu ağlayan rolleri tercih ettim. Fakat para kazandığım komedi rolleri     beni bir yerlere getirdi.    


       


     


KadınVizyon : Son bir soru, Doğa Rutkay bu kadar pozitif enerjiyi nereden alıyor?


     


Doğa Rutkay :Bazen çok uyuyorum. Uyandığımda kendimi süper hissediyorum. Bazen çok güçlü bir arkadaş sohbeti sonrasında kendimi çok iyi hissediyorum. Ama mutlaka bir nedeni oluyor bu enerjinim..