Fidancı, Hayatta Hep ‘Birinci Tercih’lerine Oynuyor-1

Üniversitede istediği bölümü kazandı.. ış yaşamında da arzu ettikleri gerçekleşti.  Okuldayken planladığı alanda çalışmaya başladı. Yükseldi ve kendi bölümünün Genel Müdürü oldu… ıdeal bir evlilik yaptı bu arada.. ıstediği yaşta anne oldu. Bütün bunlara kavuştuğunda yaşı 29’du..


 


Hayatta istediği her şeyi elde eden, adı başarıyla anılan bir kadın Özlem Fidancı… Uluslararası bir firma olan Philips’in, Ev aletleri ve Kişisel Bakım Ürünleri Bölümü’nün Genel Müdürü.. Fidancı, genç yaşında devraldığı bu görevle dikkatleri üzerine çekti.


 



 


ış yaşamında mantıklı olmayı ön planda tutan Fidancı, aynı zamanda istikrarlı biri. Philips onun ikinci işi. Peki, aynı zamanda bir eş ve anne olarak, bu kadar rolün arasında işinde başarıyı nasıl yakalıyor? Kadınvizyon’un  hem bu çerçevedeki sorularını yanıtladı, hem de iş yaşamında başarıya dair anektodları paylaştı..


 


 


Kadınvizyon: Özlem Hanım, bu alandaki diğer firmaların “Ev aletleri ve kişisel bakım ürünleri” biriminde kadın müdür yok, siz ilksiniz diye biliyoruz biz. Doğru mu bu?


 


Özlem Fidancı : Aslında bu birimde, Philips içinde Genel Müdür olan ilk kadın da benim… Sektörde de  benim bildiğim kadarıyla aynı aşamada bir kadın müdür  yok.  Ama belki geçmişte olmuştur.



 


Kadınvizyon: Kendinizden söz eder misiniz?  Hangi okulu bitirdiniz. Okulun ardından ış hayatınız nasıl başladı?


 


Özlem Fidancı : Ben 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi ışletme Böjlümü’nden mezun oldum. Öğrenciyken Tetra Pak‘ta stajımı yaptım Tetra Pak, süt ve meyva suyu ambalajları üreten bir firmaydı. Mezun olduktan sonra firma bana iş teklifinde bulundu. Dört yıl kadar satış bölümünde çalıştım  Bir kaç sene, satışta çalıştıktan sonra “iş geliştirme” bölümüne terfi ettim..


 


Kadınvizyon:Stajdan sonra iş teklifi  almışsınız. Çok mu çalıştınız o zamanlar şirkette.


 


Özlem Fidancı : Stajyerken sadece çok çalışmıyorduk aynı zamanda şirketi  de benimsemiştik. Orada daha çok orada sahada görevim vardı. Tetra Pak ambalajı taşıyan ürünlerin marketlerdeki konumu ve fiyat etiketleri ile ilgileniyordum. Bu amaçla bir takım aktiviteler yapıyorduk. Çeşitli markaların ürünleriyle ilgileniyordum sahada.. Zevkle yaptığım için, işimi iyi yapıyordum ki herhalde bana iş teklif ettiler. Daha sonra iş geliştirme müdürü oldum.


 


Kadınvizyon: Philips’ten önce nerelerde çalıştınız?


 


Özlem Fidancı : Ben çok sık iş değiştirmeyi sevmiyorum. Bir şirkette A’sını B’sini öğrenip orada yükselmek daha zevk veriyor bana. “ıki sene tecrübe edineyim, başka bir pozisyona geçeyim, daha fazla kazanayım” mantalitesi bana göre değil.


 


Philips ikinci işim. Buraya 1999 yılında geldim. Dijital bakım hizmetlerinden sorumlu ürün müdürü oldum ilk önce. 2001 senesine kadar bu görevimi sürdürdüm. Daha sonra pazarlama müdürü oldum. Ürün müdürüyken kişisel bakım aletlerinden sorumluydum.  Terfi edince tüm ürünlerin sorumluluğunu üstlendim . Bu sene,  1 ocak itibarıyla da, Ev aletleri ve Kişisel Bakım Ürünleri Bölümü’nde Genel Müdür’lüğe terfi ettim.


 


Kadınvizyon: Genel müdürlüğe geçişiniz nasıl oldu?


 


Özlem Fidancı : Bu bölümün başındaki Yenal Bey terfi etti. Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin başına direktör olarak atandı ve yurtdışına gitti.. O makam boşalınca da beni onun yerine terfi ettirdiler.


 

Kadınvizyon: Nasıl bir aileniz vardı. Biraz da özel sorular sorsam..


 


Özlem Fidancı : Babam bankacıydı. Hırslı bir insandı. Kariyerinde sürekli ilerliyordu. Banka müdürü oldu daha sonra. Bu nedenle de Türkiye”de bir çok yeri çok gezdik.. ıstanbul, Bursa Tekirdağ, Elazığ.. Çocukluk çağımdan gençliğime kadar hep bu şehirleri dolaştık. Daha sonra lise bitince Boğaziçi ışletme’yi yazdım.. ılk tercihimdi ve kazandım. Dolayısıyla eğitim için tekrar  ıstanbul’a geldim. Daha sonra babamı maalesef çok genç yaşta kaybettim.


 


Kadınvizyon: Bugün başarılı kadın olarak anılmanızda babanızın rolü neydi


 


Özlem Fidancı : Babam bizleri çok araştırmaya teşvik eden biriydi. Benim iki kardeşim daha var. Üçümüz de kızız. Annem ve babam her koşulda kızlarının okumasını, yükselmesini isteyen insanlardı. O nedenle de evimizde genelde başarı üstüne konuşurduk. Annem  ise birleştirici fedakar roldeydi. Hep en iyisi olsun diye uğraşan bir insandır annem. Ailecek birbirimize çok bağlıydık. Bizim ailede, kız çocuğu olmanın hiç bir dezavantajı olmadı yani.


 


(Röportajın devamı için Fidancı, Hayatta Hep ‘Birinci Tercih’lerine Oynuyor-2 linkini tıklayınız..)