Röportajın ilk 2 bölümünü başlıkları altında okuyabilirsiniz. Kadınvizyon :Eşinizi sizi ne kadar destekliyor? Özlem Fidancı : Eşim beni çok destekliyor. O da yoğun çalışıyor, makine mühendisi ama bizim evimizde bu kadının, bu erkeğin işi diye bir ayırım yok. “Kadın gelir yemek yapar” diye bir anlayış yok. Herkes her şeyi yapar. KadınVizyon : Ne var ki herkes için böyle değil. En en tepedeki kadın bile eve gelince suyu eşinin ayağına götürüyor. Özlem Fidancı : Ama demek ki ben o konuda da şanslıyım. KadınVizyon : Eşiniz çalışmayacaksın, evde oturacaksın, bebeğe bakacaksın deseydi..
Özlem Fidancı : Bu soru bana hitab etmiyor. Öyle bir insan olsaydı tanışmazdım bile. Öyle olmadığı için onunla birlikte olduk ve anlaşabildik. Bu konularda fikir birliği yoksa zaten evliliğe götürmezsiniz. Bu ciddiyetle düşünmezsiniz olayı.
Kadınvizyon : Peki kısa vadede Philips’in hedefleri neler?
Özlem Fidancı : Philips’in içinde bir çok bölüm var. Biz DAP‘tayız. (Domestic Appliances & Personal Care) Ben DAP’ın başındayım. Biz ev aletleri ve kişisel bakım ürünleri bölümüyüz. Bölüm olarak zaten son iki üç senedir uyguladığımız büyüme planlarımız vardı. “Bu alanda işimizi büyüteceğiz ve bir numara olacağız” demiştik. Bu hedefle birlikte bizim sektörde birinci marka olmak, lider haline gelmek istiyoruz. Biz hedefimize de çok yakınızı diyebilirim.
Kadınvizyon: Ürün yelpazeniz genişliyor mu?
Özlem Fidancı : Her sene yeni ürünler piyasaya sunuyoruz zaten. Mutfak ürünlerinde, süpürgelerde, ütülerde ve kişisel bakımda eskiye göre performansı daha artırılmış ürünlerimiz raflarda olacak.
Kadınvizyon: Peki , boş zamanlarınızda neler yaparsınız, hobileriniz neler?
Özlem Fidancı : Ben resim yapmayı çok severim. Çocukluktan da bir kabiliyetim vardı.
Resmin yanında yelken sporunu da çok seviyorum. Bebeğimiz olmadan önce eşimle beraber yelken merakımız vardı. Daha çok Marmara denizinde yelkencilik yaptık. Hatta işi ilerletip ve kendimize ait bir tekne de almıştık. Bebekten sonra daha az ilgileniyoruz ama yine da devam ediyoruz. Fakat şimdi teknemiz yok.. Üç sene önce sattık teknemizi . Tekne çok bakım isteyen bir şey. Kiralamak daha iyi. Boyasıydı, direğiydi derken çok problemi çıkıyor. Artık her sene kiralıyoruz.
Kadınvizyon. Kara yoluyla nereleri gezdiniz?
Özlem Fidancı : Gezmeyi çok seviyoruz. Bir u yaptık araba ile bütün sahillerimizi dolaştık. Eşimle ben, gezmeyi, görmeyi ve incelemeyi seviyoruz.
Kadınvizyon: Nasıl bir annesiniz, minik Mete ile ilişkiniz nasıl.
Özlem Fidancı : Çocuk sahibi olmak çok güzel bir şey. Her kadın anneliği yaşamalı bence. Çok büyük de bir sorumluluk. Çok da detayı var. Ama her şeye rağmen çok güzel.
Kadınvizyon: Mesela telefon gelse, hasta deseler, telaşlanıyor musunuz?
Özlem Fidancı : Mesela dün ateşliydi. Merak ediyorsunuz tabii. Arada yoklayıp, nasıl gidiyor diye kontrol ediyorsunuz. Allah korusun, çok büyük problem olursa işe gelmiyorsunuz elbette. Ancak herşey kontrol altında olunca pek sorun yaşanacağını sanmıyorum.
Kadınvizyon: Giyim tarzınız nasıl, makyajla aranız iyi mi?
Özlem Fidancı : Ben böyle giyinirim (Son derece sade giyinmiş ve çok az makyajı var) Çok da fazla makyaj yapmam.
Kadınvizyon: Bazen belli noktalara gelen kadınlar için “dişiliğini” kullanıp yükseldi denir. Ne diyorsunuz bu konuda?.
Özlem Fidancı : O kadınlar için bir yorum yapmak istemiyorum. Bu tamamen kişilik meselesi. Bazı insanlar gösterişten, şaşaadan hoşlanır. Benim için daha çok işimdeki gösteriş ve başarı önemli. Kendi giyimim kuşamım tabii ki düzgün olmak zorunda ama çok şaaşalı, pırıltılı, göz alıcı giyinmem. Tarzım değil.
Kadinvizyon: Korkularınız var mı. Hayata için tedirginlikleriniz neler?
Özlem Fidancı : Elbette beklenmedik şeylerden insanlar korkar. Daha önceden olabileceğini düşündüğünüz bir olayla karşılaşırsanız, bertaraf edersiniz.. Beklenmedik kazalardan, beklenmedik olaylardan korkarız. Ama bunu bir paranoya haline getirmek doğru değil. ınsanın hayatta her şey başına gelebilir. Önemli olan daha sonrasıdır. Hayatta kalmak için mücadele etmek gerekir.
Kadınvizyon: Peki ihanet hakkında ne düşünüyorsunuz.
Özlem Fidancı : ıhanet, benim kabul etmediğim bir şey. Evlilikteki ihanet çok kötü ve asla kabul edilmeyecek bir olgu.
Kadınvizyon: Böyle bir şey olsa bitirir misiniz?
Özlem Fidancı : Böyle bir şey varsa benim bitirmeme gerek yok. Bu noktaya geldiyse zaten bitmiş demektir o ilişki.
Kadınvizyon: Siz, Boğaziçi ışletme’yi bitirip tam da böyle bir işte mi çalışmak istiyordunuz? Yani hedefleriniz çakıştı mı?
Özlem Fidancı : Evet, işletmeye paralel bir alan. Ben hedefimi her konuda her zaman yüksek koyarım. Ve hırslıyımdır da aynı zamanda. Başarı olmak için hırs gerekli. En önemli özellik değil değil ama hırssız da olmaz.
Kadınvizyon: Sizi başarıya götüren ögeleri alt alta sıralarsak…
Özlem Fidancı : Sıralamak istemiyorum. Çünkü bu insana bağlı. Çok görece bir şey. Bazı insan hırsıyla, bazı insan da planlamasıyla öne çıkar. Bazısı da takımıyla başarılı olur
şimdiye kadar anlattığınız kariyer hikayenizde bir zorluk yoktu.
Özlem Fidancı : Zorluk insanların kafasındadır. Yani insan olarak bir defa doğuyorsunuz, doğum bir zorluktur. Hayatta kalmak bir zorluktur. Ondan sonra okula başlıyorsunuz O okulda kendinizi diğer insanlara kabul ettirmek, başarılı olmak, sınıfı geçmek.. Bunlar hep zordur.. Ve insanlar bunları aşarak kariyer basamaklarına doğru yürür… Ben bunları nasıl başaracağım diye düşünürseniz elbette zorluklarla karşılaşırsınız.. Bunu bir şekilde halledeceğim, herşeyi yerli yerine oturtacağım derseniz “zor” diye bir şey sizin karşınıza çıkmaz, çıksa da onu yenersiniz.
Kadınvizyon: Bütün bunları bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.
Özlem Fidancı : Ben de size teşekkür ederim.