Goldaş’tan Altın’ın Ölümsüz Işıltısı

Birlikte taşındığında birbirine anlam katan en önemli iki öge, herhalde takı ve giysidir. Peki bu buluşma hangi ölçülerde olmalı? “Giydiğiniz kıyafet gösterişliyse, takı seçiminde daha sade seçimler yapabilirsiniz”diyor Goldaş Reklam Müdürü Derya Tuzcuoğlu.  Sade veya tek renk bir giysi tercih edenlerin ise takılarda daha gösterişli modellere yönelmesini  öneriyor.


 


Tasarımda ve üretimde geldiği nokta ile dünyanın öncü kuruluşları arasında yer alan Goldaş,  eski ve yeniyi bir araya getiren koleksiyonları  ile dikkat çekiyor. Adını Anadolu topraklarındaki çok eski bir hikayeden alan “Truva”, kuyumculuk sanatının en eski tekniklerinden olan telkari desenlerinin modernize edilerek üç boyutlu tasarlandığı “Haremin Gizemi” ve yine tarihin gizemli koridorlarında yankılanan bir isim olan “Helen”  Goldaş’ın ustalarının ellerinde hayat bulan takı koleksiyonları.. Yılbaşı öncesinde hediye seçerken  size aynı zamanda rehber olabilecek bu yazıda, eski çağlardan günümüze altının hikayesi de yer alıyor.


 


Hem estetik, hem de maddi bir değer 


 


Goldaş Kuyumculuk’un Reklam Müdürü Derya Tuzcuoğlu’na Altın’a dair bütün  sorularımızı yönelttik. O da merakımıza karşılık sabırla bu serüveni ayrıntısıyla  anlattı bize…


 


KadınVizyon : Goldaş, altın modasını takip ederken nelere önem veriyor. Bu anlamda hangi kaynaklardan besleniyor.


 


Derya Tuzcuoğlu : Goldaş tasarımlarının trendleri yansıtırken, aynı zamanda özgün olması, tasarım anlayışımızı özetliyor. Altın sektöründeki takı trendleri, dünya genelindeki trendlerle doğru orantılı olarak değişiyor. Tekstil, iç mimari ve ev tekstilinde gelişen trendlerden etkilenerek, takı tasarımındaki trendler belirleniyor. Sonuçta, tüketici de diğer sektörlerde moda olan ürünleri gördüğünde, aynı renkleri ya da tarzları takıdan talep edebiliyor.


 


Gözlem ve araştırma bu alamda çok önemli. Uluslararası yayınları ve fuarları yakından takip ediyoruz. Dünyada neler olup bitiyor, eğilimler hangi yönde ve nereye doğru gidiyor… Dergiler, internet, fuarlar ve yurtdışı gezileri ile araştırıyor, bulgularımızı belirli bir tema altında topluyoruz. Bunların hepsini önceden belirlemeye ve tasarımlarımıza yansıtmaya çalışıyoruz. Koleksiyonlarımız tekstilde olduğu gibi bir yıl öncesinden trendler doğrultusunda hazırlanmış oluyor. Takı ve aksesuvar giyimi tamamlayan, insanların yaşam biçimini, zevkini yansıtan, çok önemli bir unsur. Aynı zamanda da kişiye özel. Sahip olduğumuz trend analizi departmanı bize bu konuda çok yardımcı oluyor. Amacımız takıda trend yaratan tasarımlara imza atmak. Özgün bir marka kimliği yaratmanın yolu da bundan geçiyor. Bunun için de çalışıyoruz.  


 


KadınVizyon : Sarı altın Türkiye’de takı olarak çok önem taşıyor. Bu tutum sizce nereden kaynaklanıyor?


 


Derya Tuzcuoğlu : Altın eski çağlardan günümüze süslenme ve aynı zamanda bir statü simgesi olarak görüldü ve takılarda kullanıldı. Altın deyince ilk akla gelen göz alıcı ışıltısıyla, sarı rengi. Sarı altının modası hiç geçmiyor. Altında renk seçimi de tamamen beğenilerle ilgili. Son zamanlarda özellikle de gençler daha çok beyaz ve yeşil altından yana tercih yapsalar da tasarımını beğendikleri sarı altın bir takıyı da rahatlıkla alıp kullanabiliyorlar. Altının rengi konusundaki seçimde kişisel beğeniler ve trendler etkili oluyor. 


 


KadınVizyon : Altın’ın tarihsel yolculuğunu yakından takip ediyorsunuz. Örneğin son trend takılarınızı oluştururken lanse ettiğiniz “Büyük ıskender ve Helen Koleksiyonları” dikkat çekiciydi. Takı tasarım serüveninizde tarihsel motifler sizin için neden önemli?


 


Derya Tuzcuoğlu : Anadolu kuyumculuğun anavatanı ve bu sanatın en güzel örneklerinin sergilendiği, çok zengin bir takı kültürüne sahip. Kuyumculuk sanatı Anadolu topraklarında gelişerek “altın” çağını yaşadı. Günümüzde dünyanın önde gelen müzelerinde birbirinden güzel örnekleri ile sergilenen kuyumculuk eserlerinin altında Anadolu medeniyetlerinin imzası var. Bu zengin kültürü yaşatmanın ve koleksiyonlarımıza yansıtmanın markamızı farklılaştıracağını düşünüyoruz. Geleneksel takı sanatını, modern teknoloji ve özgün tasarımla birleştirmek şirket vizyonumuzda önemli bir yere sahip.


 


Kuyumculuk sanatını geçmişten geleceğe taşımak için yaptığımız çalışmalar arasında bilgi paylaşımının da önemli olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda Goldaş Kültür Yayınları’ndan üç kitap yayımladık. Kuyumculuğun Doğuşu, Anadolu Antik Takıları ile Takılar ve Süs Taşlarında Sembollerin Dili.


 


 


KadınVizyon : Farklı tasarımlar ve yeniliklerle dikkat çekiyor Goldaş. Eski ve yeninin birlikteliğini tasarlamak da uzman ellerle mümkün. Bu yıl bu anlamda neler ürettiniz?


 


Derya Tuzcuoğlu : Goldaş tasarımda ve üretimde geldiği nokta ile dünyanın öncü kuruluşları arasında yer alıyor. Tasarımdan üretime tüm süreçlerde maksimum verimlilik alabiliyoruz. Bu da bize geniş bir hareket alanı sağlıyor. Eski ve yeniyi bir araya getiren bu yılki koleksiyonlarımız arasında;  Anadolu topraklarında hayat bulan zengin bir kültürün izlerini bugüne taşıyan Truva Koleksiyonu, Kuyumculuk sanatının en eski tekniklerinden olan telkari desenlerinin modernize edilerek üç boyutlu tasarlandığı Haremin Gizemi Koleksiyonu ve yine Helen Koleksiyonu’nu sayabiliriz.


 


KadınVizyon : Taşlara eski çağlardan bu yana aynı zamanda gizemli bir rol de biçilmiş. Kimilerine de farklı anlamlar yüklenmişler. Siz ıznik Çinileri’ni altınla kullandınız. Bunun aynı zamanda tarihteki iyileştirici özelliklerinden söz ettiniz sunarken. Bu konularda tarihsel araştırmalarınızı hangi kanallardan yapıyorsunuz.


 


Derya Tuzcuoğlu : Tasarım departmanımız koleksiyonun temasını belirledikten sonra konu ile ilgili kaynakları derliyor ve araştırmalarını yapıyor. Goldaş Kültür Yayınları ile de geniş bir bilgi birikimine sahibiz. Ayrıca konunun uzmanlarından da danışmanlık alıyoruz. Yayımladığımız üç kitabın da yazarı olan, zengin bilgi birikimi ile desteğini aldığımız Arkeolog Dr. Altan Türe gibi…


 

KadınVizyon : Takı ve giysi ilişkisi nasıl kurulmalı. Yılbaşı yaklaşıyor. Örneğin hangi yılbaşı kıyafetleri ile hangi takılar kullanılmalı?


 


Derya Tuzcuoğlu : Takı ve giysi ilişkisini kurarken en önemli ölçüt birbirini tamamlaması olmalı. Giydiğiniz kıyafet zaten gösterişliyse, takı seçiminde daha sade seçimler yapabilirsiniz. Sallantılı tek bir küpe bile yeterli olabilir. Sade, tek renk bir giysi tercih ettiyseniz takılarda daha gösterişli modellere yönelmeniz mümkün. Omuzları açıkta bırakan bir elbise seçtiyseniz şık bir kolye ya da avize küpeler ile tamamlayabilirsiniz. Renk seçiminde giysi ile aynı tonları kullanabileceğiniz gibi tamamen farklı bir renk de tercih edebilirsiniz. ınci ve broşlar da bu sene çok popüler. 


 


KadınVizyon : Burçlara göre takı araştırmanız var mı? Hangi burçlara hangi tip takı hediyeler alınmalı mesela?


 


Derya Tuzcuoğlu : Burçlara özel takılarla ilgili çalışmalarımız var. Her burcun renkleri ve taşları ayrı. Her burca özel; ritm, denge ve uğur taşları var. Hediye seçiminde bunlar göz önünde bulundurulabilir. Özellikle de renkli doğal taşların çok moda olduğunu düşünürsek…


 


Koç


Burç taşları: Hematit, Granat, Ametist


Enerji taşları: Safir, opal


Renk: Turuncu, sarı, kırmızı


 


Boğa


Burç taşları: Avanturin, Malakit, Pembe Kuvars, Moss Agat


Enerji taşları: Turmalin, Opal


Renk: Açık mavi, pembe, yeşil, kahverengi


 


ıkizler


Burç taşları: Kehribar, strin, akuamarin, kuvars, opal, turmalin, agat, granat, beril


Enerji taşları: Aleksandrit, mavitopaz


Renk: Sarı, mavi, gri


 


Yengeç


Burç taşları: Beyaz mercan, labradorit, opal, turmalin


Enerji taşları: ınci karneol, topaz, zümrüt, kalsedon


Renk: Mor, siyah, mavi


 


Aslan


Burç taşları: Granat, kehribar, kaplan gözü, strin, jasper


Enerji taşları: Turmalin, topaz


Renk: Altın rengi, sarı, turuncu


 


Başak


Burç taşları: Karneol, strin, kaplan gözü, jasper


Enerji taşları: Mavi topaz, kalsedon, safir


Renk: Mavi, gri, kahverengi


 


Terazi


Burç taşları: Tatlı su incisi, kırmızı mercan, akuamarin


Enerji taşları: Zümrüt, beril


Renk: Pembe, yeşil, açık mavi


 


Akrep


Burç taşları: Hematit, granat, onix, agat, ametist


Enerji taşları: Malakit jasper, beril, akuamarin


Renk: Kırmızı, kahve, açık mavi


 


Yay


Burç taşları: Ametist, kalsedon, granat, moss agat


Enerji taşları: Yıldız safir, zümrüt


Renk: Mor siyah, mavi


 


Oğlak


Burç taşları: Ay taşı, turmalin, sodolit, kuvars


Enerji taşları: Kuvars, pembe kuvars


Renk: Siyah, beyaz, mavi


 


Kova


Burç taşları: Turkuaz, lapis, akuamarin, moss agat


Enerji taşları: Ametist, safir


Renk: Koyu mavi, mor, siyah


 


Balık


Burç taşları: Turkuaz, inci, mercan


Enerji taşları: Rodanit, malakit


Renk: Yeşil, mor, mavi


 

KadınVizyon : Goldaş olarak şimdiye kadar ürünleriniz arasında “trend” olarak çok fazla sayıda tüketiciye ulaşanlar hangileri… “Asmalı Konak” adını verdiğiniz yüzüklerin gördüğü ilgi nedeniyle bu soruyu soruyorum. Bu anlamda sinemayı ya da dizileri yakından mı takip ediyorsunuz?


 


Derya Tuzcuoğlu : Goldaş olarak gündemi yakından takip ediyor ve bunları koleksiyonlarımıza yansıtıyoruz. Bunun içinde sinema gündemi de önemli yer oluşturuyor. Bir çok alanda olduğu gibi 7. sanat bize de esin kaynağı oluyor. Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Asmalı Konak, Truva örneğinde olduğu gibi…


 


Bunun yanı sıra filmleri vizyona girmeden satışa sunduğumuz ürünler de var: Pembe Panter, Garfield, Spider-Man ve Superman bunlardan sadece bir kaçı. Her biri farklı beğenilere ve hayran gruplarına sesleniyor. En çok ilgi gören diye sorarsanız, yanıtımız Yüzüklerin Efendisi yüzüğü olur. Altın ve gümüş olarak ürettiğimiz yüzükler filmlerin vizyonda olduğu dönemlerde ve sonrasında çok ilgi gördü ve hala da çok talep geliyor. Yeni evlenen çok sayıda çifte alyans olarak yüzüklerimizden sattık.


 


KadınVizyon : Son olarak “Ametist” taşını kullandınız. Bu taşın hikayesi nedir?


 


Derya Tuzcuoğlu : Goldaş tasarımlarında doğal süs taşlarını sıkça kullanıyoruz. Bunlardan biri de ametist.  


 


Ametist “Kutsal ruhun simgesi” olarak kabul ediliyor. Kuvars ailesinin bu çarpıcı üyesi tonları eflatundan, menekşe moruna kadar değişen etkileyici renklere sahip.


 


Ametist ismi Eski Yunanca’da sarhoş olmayan, sarhoşluktan koruyan anlamlarına gelen “Amethystos” sözcüğünden türetilmiş. Eski Yunan edebi metinleri ve halk efsaneleri ametist taşıyan kişilerin sarhoş olmaktan korunacağını anlatıyor.


 


Eski Yunan düşünürü Aristoteles, “mor yakut” diye de bilinen ametist ile “ayıklık” arasındaki ilişkiyi, mitolojiden yola çıkarak anlatır; şarap ve çoşkunluk tanrısı Dionysos, onuruna düzenlenen bir bolluk ayininde sarhoş olmuş ve Amethyst adında genç ve güzel bir orman perisine saldırmış. Çok korkan Amethyst kendisini Dionysos’un elinden kurtarması için Tanrıça Artemis’e yalvarmıştır. Artemis de, orman perisi Amethyst’i Dionysos’un ellerinde pırıl pırıl parlayan bir mücevhere dönüştürmüş. Bunun üzerine Dionysos, ansızın ayılıvermiş ve yaptığından çok utanmış. Kendini bağışlatmak için, parlak taşa, en sevdiği şarabın menekşe rengini vermiş; bundan böyle, bu taşı taşıyan kadınlar ve kızlar benim sarhoşça saldırılarımdan korunacak diyerek ant içmiş.


 


Bir başka söylencede de, Ametist zehirlere karşı koruyucu özellikleriyle anılır. Hikayeye göre, bazı uğursuzlar, öldürmek istedikleri adama içine zehir attıkları bir kadeh şarap sunarlar; ama kadeh ametistten yapılmış olduğu için etkisini göstermez. O gün, bugündür, ametistin, her türlü zehire karşı bağışıklık sağladığına inanılır.



Tevrat’ta ametistin kutsal ruhun simgesi olduğu ve bu nedenle başrahiplerin tören giysilerine takıldığı belirtiliyor. Ametist, Hıristiyan dünyasında ise bakireliğin erdemini, dürüstlüğü ve dindarlığı temsil ettiğine inanılmış ve Katolik rahiplerinin ziynetleri içinde büyük önem taşımış. Katolik piskoposların dinsel simgesi de ametist taşlı altın bir yüzüktür. Sevgililerin azizi olarak bilinen St. Valentine’in yüzüğü de üzerine aşk tanrısı kazınmış ametist bir yüzüktü.


 


Eflatun, mor ve erguvan ilk çağlardan beri soyluluğun renkleri olarak kabul edilmiş. Bu nedenle ametist aynı zamanda bir aristokrasi simgesi olarak kabul ediliyor. 17. yy.da da değerli mobilyalar ve eşyalar ametistlerle bezenmiş; Çariçe Katerina bu güzel taşa olan tutkusu nedeni ile binlerce madenciyi kendisine ametist çıkarmaları için Urallar’a göndermiş.


 


Ametistin, tarlaları fırtına ve çekirgelerden koruduğuna, savaşta ve evde iyi şans getirdiğine, kötü ruhları kovduğuna ve zekayı geliştirdiğine ait pek çok halk inancı var. Ayrıca nazara, dışarıdan gelen yoğun enerjiye, göz hastalıklarına iyi geldiği ve alerjik rahatsızlıkları da tedavi ettiğine inanılıyor.


 


KadınVizyon : 2004 kışı modasından ana hatları ile söz eder misiniz? “Sarı altın bu kış en önemli dönemini yaşayacak” şeklinde bir yorumunuz vardı bir bülteninizde. Bu öngörünüz gerçekleşti mi?


 


Derya Tuzcuoğlu : 2004 yazında uçuk renkler, kelebek ve çiçek motifleri ön plandaydı. ınsanların doğaya ve masumiyete dönüş istekleri bu yaz modacıların esin kaynağı olmuştu. “Doğaya dönüş” teması, takılarda da kendini hissettirmişti. Doğal renkler ve doğal taşlar ağırlıklıydı. Kış ayları da gösterişli ve renkli geçecek. Doğaya dönüşün etkileri kışın da kendisini hissettiriyor. Kırmızı, beyaz, sarı ve bej ön planda.


 


Bu kışın favori rengi ise “mürdüm”. Bu rengin ağırlıklı olduğu çok sayıda koleksiyon göreceğiz. Yazın olduğu gibi rengarenk doğal süs taşlarının kullanıldığı takılar çok popüler. Doğa imgeleri, yazın çiçekler, bitki ve yapraklar temasıyla moda da yer alırken 2004 kışında bu etki hayvan figürleri ile geliyor. Her türlü hayvan figürü ama özellikle panter deseni bu kış çok moda. Kürk çok ön planda. Sarı altın konusunda ise öngörümüz haklı çıktı. Takı modasına baktığınızda altının sarı ışıltısını pek çok tasarımda görmek mümkün.


 


KadınVizyon : Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?


 


Derya Tuzcuoğlu : Goldaş kurulduğu 1993 yılından bu yana artan bir ivmeyle ihracat yapan bir firma. Bugün 5 kıtada 40 ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz.