Stellan Skarsgard ile Exorcist’ten, Atatürk’e Uzanan Bir Sohbet

Çoğu insan gibi, sinemayı severim. Ancak son 4-5 yıldır iş yüküm, sinemaya istediğim kadar vakit ayırmamı engelliyor. Yine de iyi flimler, iyi aktörler ve iyi direktörler, dikkatimden kaçmıyor. ışte size bunlardan birisini yani ısveç sinemasının son dönemde dünya sinemasına hediye ettiği Stellan Skarsgård’ı tanıtmak istiyorum.


 



 


Kariyerinde, Lars Von Tier’ın  “Breaking the Waves ” filmiyle uluslararası düzeyde tanınmaya başladığı bildiriliyor. Bu flim Türkiye’de “Dalgaları Kırmak” adıyla oynandı ama ben Skarsgard’ı Naziler zamanında Almanya’nın ünlüyken, savaş sonrasında savaş suçlusu olarak sorgulanan bir orkestra şefinin, Berlin Filarmoni Orkestrası yöneticisi Dr. Wilhelm Furtwängler’ın gerçek hayatının anlatıldığı “Taking Sides” filminde farkettim. Filmde Skarsgard, aynı anda pek çok duyguyu –yani korku, gurur, kararsızlık, kızgınlık– ve bu durumdaki bir kişinin halini, seyirciye mükemmelen yansıtabiliyordu.


 


Stellan Skarsgard’a ait bir web sitesi yok. Bir hayranının açtığı söylenen (www.stellanonline.com) web sitesinde ise hakkında bazı bilgilere ulaşılıyor. Bu siteden gördüğüm kadaryla, Bizde oynanan filmleri arasında Ronin, God Will Hunting, The Hunt for Red October, Deep Blue Sea, Dancer in The Dark, DogVille ve bugünlerde gösterimde olan Exorcist  ile King Arthur var.


ınternet üzerinde aktöre ulaşmak için yeterli referans yoktu ama denediğimizde hemen cevap verdi. ılginç ve farklı bir star olduğunu göreceksiniz. Örneğin çok uzun süren bir evliliği ve 6 çocuğu var. Politik konularda da fikirler ileri sürüyor. Sınır Tanımayan Doktarlar türü örgütlere de üye.


KadınVizyon :  1968’de çok genç bir yaşta sizi aktör olmaya iten neydi? Bilinçli bir seçim mi yaptınız yoksa tesadüfler mi? Bir röportajınızda diplomat olmayı istediğinizi söylüyorsunuz. Neden?


Stellan Skarsgard : Genç bir delikanlı olarak diplomat olmak bana çok romantik bir fikir gibi gözükmüştü. Savaş ya da barış gibi konularla ilgilenmek, dünyanın hertarafına seyahat etmek, güzel partilere katılmak sanki çok önemliymiş gibi gözükmüştü. Aslında aktör olmak gibi bir düşüncem yoktu. Sadece çocukken bu işe başladım ve sürdürdüm. Büyüdüğümde ne olduğunu hala bilmiyorum.   


KadınVizyon :  Bize ısveç Royal Dramatic Theatre yıllarından bahseder misiniz? Önemli yönetmenlerle çalıştığınızı biliyoruz.


Stellan Skarsgard : Royal Dramatic Theatre’da fantastik 16 yıl geçirdim. En çok Alf Sjöberg ve Per Verner-Carlsson gibi büyük yönetmenlerle çalıştım. Oraya çok genç gitmiştim. Benden daha yaşlı ve yetenekli aktörlerden alabildiğim herşeyi aldım. Ancak herkesden küçük bir parça aldım. Bu nedenle de kimse neyi aldığımı göremedi. Ben de kimseyi taklit ediyor değilim. Bütün tiyatro eğitimimi orada aldım. Aslında ayrılırken hayat boyu anlaşmam vardı ama tiyatronun değişen yönetimi ile anlaşamadım ve ayrıldım.


KadınVizyon :  Aktörlerin evlilikleri genellikle çok uzun sürmez. Ama size baktığımızda 6 çocuk ve uzun süren evliliğinizle farklılık gösteriyorsunuz. Bize evlilik ve çocuklar hakkındaki düşüncelerinizi anlatır mısınız? Varsa sırrınız nedir?


Stellan Skarsgard : ıpucu vermem. Hepimiz elimizden geleni yapıyoruz. Aslında çok mükemmel olduğum da söylenemez.


KadınVizyon :  2 oğlunuz sizi takip ediyor ve aktör oldular. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?


Stellan Skarsgard : Ben onların hayattaki seçimlerine asla karışmadım. Çocuklarınıza tüm verebileceğiniz, onlar küçükken mümkün olduğunca çok sevgi ve kendine güvendir. Hayatı onların kendi ellerine bırakmak gerekir.


Ancak yine de ilk başlarda endişelendiğimi söylemeliyim. Çünkü bu meslek zor bir meslek. Ancak geride kaldım ve yetenekli olduklarını görünce de sevindim. Bu çok güzel de bir meslek. Onlar güzel şeyler yapacaklar.


KadınVizyon :  Kariyerinizi nasıl tanımlarsınız? Hangi tür filmlerde oynamayı seviyorsunuz? Sizi hem Ronin gibi popüler Amerikan filmlerinde, hem de Breaking the Wawes türü ilginç projelerde görüyoruz.


Stellan Skarsgard : Ben önceliklerim olmasından hoşlanıyorum. Pek çok farklı proje arasından seçim şansım var. Aktör olarak, Amerikan ve Avrupa bağımsız sinemasının küçük filmlerinde daha ilginç roller buluyorum.Ama büyük Amerikan stüdyolarının projelerinde yer almak da hem çok eğlenceli, hem de bazen yenileyici…… Sanki karekterin psikolojisi üzerine kafa yormaksızın, silahlar ve kılıçlarla oynayan çocuklar gibi.



KadınVizyon :  Bugünün dünyasını nasıl görüyorsunuz? Açlık, savaşlar, politik sistemdeki zayıflıklar, çevre problemleri. Üye olduğunuz sivil örgütler hangileri?  


Stellan Skarsgard : Dünyanın gidişatı, gözleri kör olmayan her kişi gibi, beni de endişelendiriyor. Ben aktif olarak Dünya Af Örgütünü, Sınır Tanımayan Doktorları ve Uluslararası hareketleri destekliyorum (Amnesty International, Medicins sans Frontier and the International Movement Attack……)


Ve.. evet saatlerce konuşabilirim.. Özellikle Amerikan Dış Politikasının aptallığı, politika ile dini karıştırmanın tehlikeleri, tüm dünyada insan haklarına aldırılmaması, hoşgörü eksikliği, gerçekleri başkalarının değil kendi gözüyle görmek istememek, batı dünyasının fakir ülkelerden WTO, Dünya Bankası ve Friedman Ekonomisi çerçevesinde çaldıkları üzerine. 


KadınVizyon :  Exorcist (şeytan) filmi fantastik ve gerçekçi olmayan bir film.  Bu tür filmler hakkında düşünceniz nedir?


Stellan Skarsgard : Bu filmi, eğlence anlamında bir korku hikayesi gibi düşünüyorum. Aynı zamanda geniş anlamda bakarsanız bir kaybediş. Dini olması gerekmiyor. şahsen ben tanrıya inanmam. Ama eğer varsa kendi hesabıma doğru ve iyi bir insan olmak için uğraşırım. Ben insani görevlerimi yerine getiririm.


KadınVizyon :  Kazandığınız ödüller ve adaylıklarınızı söyler misiniz?


Stellan Skarsgard : Sanatta rekabet olmaz ama birileri sizi kabul ettiğinde her zaman çok hoş. Ama bu başkalarının da aynı ödülü haketmedikleri anlamına gelmiyor.  Benim ödüllerim için IMDB sitesine bakabilirsiniz. (Biz baktık Biography for Stellan Skarsgård sayfasında Skarsgard’ın Guldbagge ve Silver Berlin Bear –yani Berlin gümüş ayı ödülü– aldığı ve bir çok kez aday gösterildiği bildiriliyor)



KadınVizyon :  Bundan sonraki planlarınız neler? 2005’te 3 yeni projeniz olduğunu okuduk.  Bunları bize anlatır mısınız?


Stellan Skarsgard : ızlanda’da daha yeni, çok ilginç bir film bitirdim. Eski dönem Anglo-Saxon şair Beowulf hayatı üzerine bir flimdi. Çok zor koşullarda çalıştık ama çok eğlendik. 2 fırtına, 1 yanardağ püskürmesi bu zorlukların bir parçasıydı. Ama rol çok eğlenceliydi. Çalıştığım insanlar da çok sevimliydi.


Yeni planlanan proje bir Amerikan bağımsız yapımı. Holly Hunter ve William Hurt ile birlikte Downloding Nancy’de oynayacağız… Çok karanlık, farklı ve iyi yazılmış bir proje. Nisanda başlaması planlandı. Daha önce yapılacak başka ilginç bir proje olur mu diye senaryoları okuyorum. Ama henüz bir şey göremedim. Bu nedenle bir kaç ay evde kalıp, yemek pişirmek en iyisi sanırım.


KadınVizyon :  Tarihi filmlerde oynamayı seviyor musunuz?


Stellan Skarsgard : Farketmez. Elbiselerden daha önemli şeyler var.


KadınVizyon :  ısveçli bir aktör olarak, yeteneğinizi gösterecek şansı yakaladığınızı düşünüyor musunuz? Örneğin uluslararası düzeyde ünlü olmanız gecikti mi? Amerika’lı olmayı tercih eder miydiniz?


Stellan Skarsgard : Kendim olmaktan mutluyum. Ben seçme şansı olan bir uluslararası aktörüm ama tanınmaksızın da yeterince sorunum var.


KadınVizyon :  Amerikan Sineması ile Avrupa Sinemasını karşılaştırır mısınız?


Stellan Skarsgard : Küçük bütçelerle çalıştığınız zaman çok fark yok. Ama eğer büyük stüdyoların, bazen yüz milyon $’ık olabilen prodüksiyonlarında yer alırsanız, sanattan çok endüstriyel bir iş içinde oluyorsunuz. Maalesef böyle durumlarda çoğu zaman senaryolar da birbirisinin aynı gibi duruyor.


KadınVizyon :  Hangi direktör ve artistleri beğenirsiniz?


Stellan Skarsgard : Bilmem. Hayranlık duyduğum birisi yok. Hepsi insan. Bazıları bazı şeyleri iyi yapıyor. Diğerleri başka şeyleri.


KadınVizyon :  Hobileriniz nelerdir? Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? 


Stellan Skarsgard : Yemek pişiririm… Hatta bazen Türk yemekleri bile


KadınVizyon :  Mesela?


Stellan Skarsgard : Çok fazla Türk yemeği yapmadım. Bu nedenle ingilizce bir Türk yemekleri sitesi varsa lütfen bana söyleyin. Ben köfte, kebab ve çeşitli salatalar yaptım. 3 film için Fas’ta bir süre kaldığımdan ötürü, Fas yemeklerini çok yaparım.


KadınVizyon :  Türkiye ve Türkler hakkında bilginiz var mı?

Stellan Skarsgard : Ben politikayı takip ediyorum. Kendi tarihimi de okuyorum. Laiklik ve Kadın-Erkek eşitliği konusunda kanunlar çıkardığı için Atatürk’ü takdir ediyorum. Ama hala yapılması gereken şeyler olduğunu biliyorum.


Türklerin modern dünya’ya katılması ve ölüm cezasını kaldırmasından ötürü çok memnunum. Sizlerin de Avrupa Birliğine girmenizi umut ediyorum. Böylece tek ülke haline gelebileceğiz.



KadınVizyon :  Bir Türk filminde oynamak ister misiniz?


Stellan Skarsgard : iyi bir film olursa, isterim..


Bu röportajın ıngilizce orjinali için Stellan Skarsgard; About Cinema, World and Cooking başlığını tıklayınız..