Röportajın ilk bölümünü Sunay Akın : Osmanlı Kimliğini Anlayamadılar başlığı altında okuyabilirsiniz.
Kadinvizyon.com; “Ekonomiyi, sağlığı oluşturan her şey kültürdür” diyorsunuz. Neden?
Sunay Akın; Bir ülkenin politikasında en önemli olan ve en fazla bütçeye sahip olması gereken kültürdür. Türkiye’de, ise durum tam tersi. En az bütçe Kültür Bakanlığı’na ayrılmıştır. Kültürün, kendi içinde büyük bir hümanizma vardır: demokrasi. Farklı farklı olan tatlar bir birine kaynaşmalı ve herkes tad almalı.
Bunu folklorda da görüyoruz. Her bölge oyununun ayrı bir güzelliği var. ışte, bir arada yaşamayı en iyi anlatacak olan kültür politikasıdır. Buna karşılık, ötekileştirilen insanlar, çocuklar var. Onlar da bu ülkenin insanları. Ama, kendilerini ifade edemiyorlar. Sadece Ermenilere hitap eden okullarımız var. Biliyormusunuz ki; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir insan din bölümünde Ermeni yazıyor diye öğretmenlik yapamıyor. Bu içinize siniyor mu? Ondan sonra; “bir arada yaşayalım” demenin ne gibi bir anlamı kalıyor?
Kadinvizyon.com; Peki bu neden değiştirilmiyor?
Sunay Akın; Çünkü kültür politikamız yok da ondan. Kültür politikası, festivaller yapmak ya da müsamereler düzenlemek değildir. Ben belki o günleri göremem ama bu amaçla elimdeki tohumları toprağa ekiyorum. Beni dinleyen, beni okuyan çocuklar bunu yapacaklar. Onlara anlatıyorum.
Kadinvizyon.com; ınternetle aranız nasıl?
Sunay Akın; Bilgi v.s. araştırmakta internet kullanmıyorum. Evet, bilgiye ulaşmakta internet çok önemli, ama şu anda steril bir ortamda değil. Çok fazla sayıda yanlış bilgi var. Bu nedenle ben yazılı metinlere daha fazla itibar ediyorum ve araştırmalarımı bu kaynaklar aracı. Bu anlamda güvenemediğim için açıkçası kullanamıyorum. Bana biraz evvel bir kitap hediye ettiler. Akşam, internete takılmak yerine, onu okuyacağım.
Kadinvizyon.com; Bu aralar ne gibi projeleriniz var?
Sunay Akın; Benim, tek kişilik bir oyunum var; “Sunay Bey Tarihi” Sevdiğim yazar Salah beyin yazdığı, “Salah Beyin Tarihi” diye kitaplar yazardı. O ekolü devam ettiriyorum. Aynı zamanda ben, bir meddah olarak sahneden izleyicileri bilgiyle hüzünlendiriyorum. Bu oyunu, 14 Nisan Salı günü Kadıköy Müjdat Gezen Sahnesi’nde oynuyor olacağım. Kendisi benim için çok değerli bir sanatçıdır. Bu arada, Devlet Tiyatroları’nda turneye çıkıyorum. Çok tatlı bir insan olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemih Bilgin, beni izledi ve tüm yurttaki tiyatro salonlarını bana açtı. En son Sivastaydım. Önümüzdeki haftalarda da Antalya’ya gidiyorum. Birileri, perdeleri kapatıyor karanlık girsin diye. Ben de tersine aydınlatmaya çalışıyorum. Perdeleri açıp güneş ışığını içeri almak istiyorum.
Kadinvizyon.com; Zaman zaman söylediklerinizin bazı çevreleri kızdırdığını düşünüyormusunuz; ya da bu nedenle takip altına alınmaktan çekiniyor musunuz?
Sunay Akın; Hiç umurumda değil. Bazı çevreler tabii ki kızacaktır, çünkü ben insanları inançlarıyla, dil ya da etnik yapılarıyla ayırmıyorum. Ben, insanların inançlarının gerektirdiği şeklinde davranmalarından yanayım. Dinsel objelerin yaşam tarzı haline getirilmesini, meydanlara çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Buralardan iktidarlar çıkabilir belki, ama çözüm çıkmaz. ıktidar olmak çözüm değildir. Tabii ki bana kızacaklar. Ben, samimi ve dürüst olduğuma inanıyorum. Her düşünceye saygım var. Benim gibi düşünmeyen insanları daha bir dikkatli dinlerim, çünkü onlardan çok şey öğrenirim.
Kadinvizyon.com; Siz, bir Kadıköylüsünüz. Bu konuda ne gibi bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?
Sunay Akın; Benim, Kadıköy ile ilgili en büyük hayalim, Kadıköy’ün, bir müze kenti olması.
ıstanbul’da, sanat etkinlikleri daha çok Avrupa yakasında oluyor. Kadıköy, sanatçıların ve sanata duyarlı insanların en çok oturdukları yerdir. ıstanbul Oyuncak Müzesi’ni, Göztepe’de, ailemden bana kalan köşkte kurdum. Bu yüzden, Barış Manço’nun evinin, Barış Manço Müzesi olması gerektiğini düşünüyorum.
Bunu belediye başkanı sayın Selami Öztürk’e açtım. Buna çok sıcak yaklaştı. Onlar da, gençlerin gelip müzik dersleri aldıkları bir sanat merkezi projesi vardı.
Ancak, ben evin yalnızca müze olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki düşüncemi kendilerine açtım ve kabul ettiler. Bu konuya Lale hanım (Manço) da sıcak bakıyor. Kendisi, Barış Manço’nun, bütün elbiselerini, yüzüklerini ve diğer aksesuvarlarını bize verdi. şu anda, bütün bu tasarım başlamış durumda. Umuyorum, bu yıl içerisinde Barış Manço Müzesi’ni de hizmete açmış olacağız.