Röportajımızın önceki bölümünü Akasya Asıltürkmen : 90 Dakika, Bir Dizide, Başından Sonuna Olmayı İnanın Kimse İstemiyor – 2 ‘de okuyabilirsiniz.
Kadinvizyon.com: Sağlıklı beslenmek dediniz ama size yemeklerinizi yapan birileri mi var yoksa yemeklerinizi kendiniz mi hazırlıyorsunuz?
Akasya Asıltürkmen : Aslında kendim yapıyordum ya da belli yerlerim vardı. İşte bir yerin salatası bir yerin ev yemeği bir yerin birşeyi mutlaka takip ettiğim şeyler vardı. Birde çantamda taşıdığım kendi bulduğum mesela çok garip gelecek ama sırf organik yapıldığı için bebek maması yiyordum. Tamam bebek maması değil ama meyve püresi hem organik hem içinde ek şeker yok. Ek öğün olarak onları bulunduruyordum yanımda.
Ya da soya tatlısı vardır mesela; içinde biraz şeker vardır ama enerjiyi arttırır. Hemde soya, metobolizma için iyi gelir. Böyle yan ürünler bulundurmak zorunda kalıyordum. Bazen gittiğiniz restoranlarda cok hafif deyip size oldukça ağır birşey getirebiliyorlar. Garsonun ya da orda çalışanların insafına kalıyorsunuz. Ya tuz oranları ile ilgili, ya yağ oranları ilgili ya da yağın kalitesi ile ilgili.
O yüzden ağlama noktasına geldiğimi, setlerde çok aç kaldığımı bilirim. Tiyatro provalarında yönetmenimiz izin vermez, dışardan söylememizi isterler işte pastalar börekler gelir onlar yenmek zorunda kalınır. O esnada sen bir yandan fit görünmeye çalışırken yavaş yavaş genleşirsin. O konuda bir parça kontrole ihtiyacım olduğunu düşündüm.
Bir gün kıyafetlerimi aldığım bir yer var onlar bir yerle anlaşmışlar. Ben de daha önce Avrupa’da görmüştüm. Yemek kontrol sistemini oluşturmuş catering şirketleri restoranlar ama onlar kilo kontrolü için, anneler için, museviler için ya da vejateryanlar için özel diyeti olanlar için yemek hazırlayan şirketlerdi. Türkiye’de böyle bir şirket yoktu daha doğrusu benim bildiğim yoktu. Meğer böyle bir oluşum başlamış.
Ben de ilgilendim, aradım konustuk ve benim anladığım sistemden biraz farklı olduğunu anladım. Sonrasında, birkaç gün birbirimizi tanıma süreci geçirdik. Ve onlar gerçekten çok titiz çalışıyorlar hem bir diyetisyen ve hem çok iyi bir aşçı ile calışıyorlar. Tam bir gastronomi uzmanı olan biri ile çalışıyorlar. Beraber bir menü hazırlıyoruz. Haftalık bir program hazırlıyoruz. Mesela ara öğünlerde ne yenilebilir, işte maydonozdan nefret ederim (ben etmem ama) ya da işte ceviz bana dokunuyor olabilir ya da kahvaltını seçebileceğin her türlü şeye açıklar.
Evinize cok da kullanışlı kaplarda çatalı bıçağı pecetesi ya da sosları ile birlikte günün istediğiniz saatinde çok güzel kaplarda size getiriliyor. Sizin damak zevkinize göre; ne kadar protein ne kadar karbonhidrat gerekiyor ise bir şekilde program oturtuluyor ve bir şekilde alışıyorsunuz bu programa. Bu arada nasıl yiyeceğiniz ve bütün menünüz hergün değişiyor. Bir yediğinizi bir daha yemiyorsunuz bu da güzel birşey.
Küçük süprizler geliyor arada. Güzel oluyor hem lezzetli yiyorsunuz hem kilo ve sağlık kontrolünü sabit tutuyorsunuz. Benim için zayıflamaktan çok işin sağlık kısmı çok önemli yediğim şeylerin taze kontrollü olmasını istiyorum.
Akasya Asıltürkmen – 3 from Noete.com on Vimeo.
Kadinvizyon.com: Bu da sizi çok mutlu ediyor sanırım.
Akasya Akasya : Beni ve benim gibi yaşayan birçok insanı. Özellikle tek basına yaşıyorsanız aileniz varsa pek mümkün olmayabilir. Bir kere tercih edilmez. Ama kendiniz için böyle bir sistem uygulayabilirsiniz. Böyle bir bütce ayırabilirsiniz. Zaten benim günlük masrafım bu kadar oluyordu zaman zaman üstüne bile çıkıyordu. O yüzden benim için iyi bir yöntem oluyor. Eğer sabah evde alabiliyorsanız paketinizi mükemmel birşey. Ama biliyorsunuz biz dağ başında da çekimde olabiliyoruz. Zaman zaman provalar çok uzun sürüyor. O zamanlar benim ara öğünüm yanımdaysa çok rahat ediyorum. Aynı zamanda kan şekeri düzeyini ayarlıyor. Çünkü ben biraz aç kalırsam hem çok sinirli oluyorum hem çok tahammülsüz oluyorum. Ve hiç de öle görünmek istemiyorum çünkü aslında çok neşeli bir insanım. ınsanlara öyle sinirli görünmek istemiyorum ve kendimi tutuyorum, o zamanda kendime ediyorum tabi. Önemli olan sürekli tok ve enerjik olmak.
Kadinvizyon.com: Peki bundan sonra bu kadar işin arasında olsa da çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer almayı düşünüyor musunuz?
Akasya Asıltürkmen : Ben zaten sosyal sorumluluk projelerine destek veririm. Kendi proğramımda da sürekli bahsediyorum. Özellikle HIV ile ilgili bir kampanyayı destekledim, Nesim Vakfı ile ilgili programımda sürekli bahsediyorum. Çünkü gercekten Nesim Vakfının buna ihtiyacı var. Bizde yapabileceğimiz herşeyi yapıyoruz. Bundan sonra da bu konularla ilgilenmeye devam edeceğim. Bilinçli, bir parca entelektüel birikimi olan ve apolitik olmayan herkes biraz en azından kendini rahatlatacak kadar ilgilenmeli.
Kadinvizyon.com : Akasya Hanım bizim sorularımız burada bitiyor. Ama sizin ayrıca Türk kadınına ya da izleyicinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Akasya Asıltürkmen: Madem beslenme ile ilgili de konuştuk; daha ben çocukken bir Türkçe ögretmenim vardı. Aslında kendisine minnet borcluyum. Çünkü bize Türk kadınının belli bir yaştan sonra çok sarı çok sağlıksız göründüğünden bahsetmişti. Kadınların kendilerine pek bakmadığını anlatmıştı. Hani beslenme ile ilgili daha cok. Tek tip beslenmeden uzak durmaları gerektiğini, rejim denen şeyin yemek yememek olmadığını bu konuda bilinçlenmeleri gerektiğini ve mutlaka düzenli ve bilinçli vitamin, ilaç kullanmalarını tavsiye ediyordu. Çünkü pms sendromu falan filan bunların hepsi demir eksikliği ile alakalı hormanal bozukluklar ile alakalı, beslenme biçimi ile çok alakalı. Çünkü biraz daha bilinçli yiyip içebilirsek dediğim gibi o adet dönemleri çok daha huzurlu geçecektir.
Türk kadınlarının vücutlarını dinlemeye kendilerine biraz daha özen göstermeye ihtiyaçları var. Aslında haksızlık etmemeliyim. Son zamanlarda kadınlar bu konuda cok bilinçlendi. Ama bence unutmamaları gereken şey daha fazlası yapılabilir. Hem görsel hem düşünsel hem fiziksel anlamda bir parça daha kendilerine dönmelerini, ilgi göstermelerini isterim. Bir de evlilikten sonra da hayatın devam ettiğini kabul etsinler.
Kadinvizyon.com : Hani türk kadınından bahsettik Türk kadınının biraz evlilik öncesi ve evlilik sonrası hayatı ayırdığına inanılır sizin içinde böyle olabilir mi?
Akasya Asıltürkmen : Evet bencede ikiye ayrılıyor öyle. Bence ögretilmiş birşey
Kadinvizyon.com : Sizce de bir parça öyle olmalı mı?
Akasya Asıltürkmen : Hiçbir modern kadın öyle değil zaten. Rafinera gibi bir sistemi hayatına geçiren bir kadının böyle bir kadın olacağını düşünmüyorum. Ve çok daha fazla tercih edildiğini biliyorum, çocuklu kadınlarında kullandığını biliyorum. Ailesi için başka yemek yapılıyor. Kendisi başka bir sistemde besleniyor. O yüzden de zannetmiyorum ki; eğitimli bir kadının evlenince hayatı değişsin.
Kadinvizyon.com : Rafinera olduğu sürece siz de kullanmaya devam edecek misiniz?
Akasya Asıltürkmen : Hayatın her döneminde değiştirebildiğiniz bir sistem her duruma göre. Tabi bu büyük bir kolaylık. Her durumda size uyum sağlayan bir sistem.
Kadinvizyon.com : Teşekkür ediyoruz tekrar.
Akasya Asıltürkmen : Ben teşekkür ediyorum..