Şeker hastalığının görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Erişkin nüfusun yüzde 13’ü kadar. Bir başka deyişle 7-8 milyon diyabet hastası var. Sayının bu kadar yüksek olmasını tüketilen gıdalara bağlayan Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik, “Mesela ekmek diyabette etkili. Kesinlikle bırakmalıyız. Genetiğiyle oynanıyor. Bu yüzden bozulmuyor ve böceklenmiyor. Bu aslında tüm ambalajlı gıdalar için geçerli. Çünkü tadının bozulmasını engellemek, raf ömrünü uzatmak, uluslararası nakliyata uygun hale getirmek için yapılan bir genetik değişiklik (GDO) söz konusu” diye konuştu.
Hangi hastalar için uygun?
Şeker hastalığının bir kere geldi mi gitmeyen bir hastalık olarak bilindiğine dikkat çeken Alper Çelik, “Oysa ameliyatla yani metabolik cerrahi ile mümkün. Tabii bu tüm hastalar için geçerli değil. Erişkin Tip 2 diyabet hastaları ameliyat için uygun. Yani bedeni insülin üreten ama ürettiği insülini kullanamayanlar bu grupta değerlendiriliyor” açıklamasında bulundu.
İnce bağırsak operasyonu
İnce bağırsağın sindirimdeki önemine de işaret eden Çelik, şu bilgiyi verdi:
“Şekerimizi düşüren hormon, ince bağırsaklarımızın son kısmı tarafından kontrol edilir. Besin ince bağırsağın son kısmına vücudumuz insülin üretmeye başlıyor. İkincisi de beyne “artık doydun” sinyalleri gidiyor. Bakkaldan aldığınız ekmek bağırsağın son kısmına ulaşmıyor. Çünkü GDO’lu olduğundan bağırsağın ortasında sindirimi bitiyor. Son kısma posa kalıyor beyne uyarı gitmiyor. Sürekli açlık hissediliyor ve doyulmuyor. İşte ben o bağırsağın son kısmını oradan çıkarıyor, başa koyuyorum. O operasyondan sonra insülininizi kullanmaya başlıyorsunuz. Acıkmıyorsunuz. Bir tabak yemek yediğinizde doyuyorsunuz. En önemlisi, artık iç organlarınızın çevresinde yağ birikmiyor, göbek eriyip gidiyor.”
Yabancılar Türkiye’yi tercih ediyorlar
Mideyi küçültme ameliyatının çözüm olmadığını belirten Çelik, “Şu an cerrahi camiada bir mide küçültme furyası yaşanıyor. Ama o insanların çoğu 5 yıl sonra düzeltme ameliyatı arayışına girecek” diye konuştu. İnsülin direncinin şu an en büyük halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Alper Çelik, “10 yılda 6 bin 500 kişiyi ameliyat ettik. Hastaların yüzde 15’i yurt dışından geliyor. Bu ameliyatı Türkiye’de yalnızca biz yapıyoruz. Bu durum sağlık turizmine de büyük katkı sunuyor” değerlendirmesinde bulundu.