Contemporary İstanbul’un, sosyal sorumluluk çalışmaları olan Özel Projeleri kapsamında, geçtiğimiz yıl başlayan CI Dialogues Konferans Dizisi’nin ikincisinde, bu yıl “Kozmopolitlik” konusu ele alındı. Berlin Akademie der Künste‘nin iş birliği ile bu yıl ikincisi düzenlenen konferans, Kadir Has Üniversitesi Büyük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Akademie der Künste’nin sanat direktörü Dr. Johannes Odenthal, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, yönetmen Peter Lilienthal, yazar Mario Levi, New York Pratt Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Ayşe Yöner ve sanatçı Mercan Dede‘nin konuşmacı olarak katıldığı konferansta, kozmopolitliğin kültür endüstrisine ve çağdaş sanata, İstanbul’un kent kimliğine, sanata etkilerinin yanı sıra, sanatçıların ve sanatın kozmopolitliğe tepkileri tartışıldı.
Açılış konuşmasını Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Contemporary İstanbul Danışma Kurulu Üyesi, Sanat Tarihçi Çetin Güzelhan’ın yaptığı konferansta Akademie der Künste’nin Sanat Direktörü Dr. Johannes Odenthal ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı’da konuşma yaptılar.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof.Dr.İlber Ortaylı yaptığı konuşmada, “İstanbul Kozmopolittir ama bu ortak bir durum oluşturmamıştır” diyerek bugünkü ıstanbul’un farklı kültürlerin birlikteliğini, yan yana değil, zaruri olduğunu söyledi.
Rasyonel algılama ve kabulün uygulamaya rahat getirilmesi gerektiğini vurgulayan Ortaylı, “farklı renkler kozmopolitizm’de çok sırıtır” ifadesini kullanan Ortaylı, bu kültürel farklılıkların hoş olabileceğine, tat verebileceğine ama hiçbirini kozmopolit yapmayacağına değindi.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof.Dr. İlber Ortaylı, “Bir İstanbul var, materyal olarak da tarihi zenginlik var, bunu korumak ve kollamak lazım” dedi.
Sanatçı, Mercan Dede ise şunları söyledi; “Her şeyin içinde ruhaniyet vardır, çatışma, çelişkiler içinde bile vardır. Önemli olan yaşama bakış açınızdır ve bu bakış açısını değiştirince her şey gözünüze başka bir şey gelir” diyen genç sanatçı sözlerine şöyle devam etti; “Ses ile fotoğrafın birlikteliği duyguları değiştirir ve bu da insanlara etkileyici bir hitap sunar” ifadesini kullandı. Aile içinde bile bir farklılık olduğunu söyleyen sanatçı, “kaldı ki dünya kültürünün çeşitli olması normaldir” şeklinde konuştu.
Ünlü sanatçı Mercan Dede; ” Her kültürün nasıl farklı olduğu değil, bu kültürlerin bir ortaklığı var, yaşam denilen yolda yolcuyuz” ifadesini kullandı.
Akademie der Künste’nin sanat direktörü Dr. Johannes Odenthal ise yaptığı konuşmasında, sosyal, siyasi, politik değil, kültür ve sanatla oluşan bir kültürel değişimin varlığını vurgulayarak, bütün meselelerin kültürel diyalog içinde, şehirlerde yeşereceğini söyledi. Dünya’nın bu değişiminin sonucunda kentleşmeyi hızlandıracağına değindi.
New York Pratt Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Yöner ise kentleşme modelinin çeşitli farklılıkları daha çok ayırdığını, ihmal edilmiş mahallelerde yaşayan insanların gecekondu yaşantısının artmasıyla çelişkili durumların ortaya çıktığını vurguladı.
Yöner, New York’u göçmenler kenti olarak belirtilerek, bu kentteki ayrımcılıkların olduğuna değindi. Gecekondu olgusuna ve sorunlarına dikkat çeken Prof. Dr. Ayşe Yöner, sanatçılara ve kent planlamacıların birlikteliğinin olumlu sonuçlar oluşturarak sorunların azalacağını söyledi.