Peki kadınlar kadınlara destek midir? Yerine göre evet, yerine göre hayır…
Erkekler erkeklere destek midir? Her zaman evet….
Böyle bir yaklaşımdan sonra, ülkemizde kadınların siyasette henüz başarılı olamayışının asıl nedenlerinden birisi ve en önemlisi, ‘kendi cinslerinden göremedikleri desteği erkeklerden de göremedikleridir’ şeklinde açmak istiyorum.
———–
Bu konuda bir örnek:
Bayan, ilk kez girdiği seçimlerle siyasete adım atar. Seçimler yapılır, kendisini, aday listesinde tampon bölge olarak görülen, kritik sıraya koymaları ve partisinin beklenmeyen oy kaybı sonucu, seçilemez. Partinin ağır toplarından olan, abi pozisyonundaki siyasetçi beyefendi ile seçim sonrası, seçim kritiği yapmaktadırlar. Seçimler esnasında birlikte çalıştıkları için bayanı iyi tanımış olan beyefendinin yaklaşımı “siyasette ilk kez olmana rağmen son derece başarılı idin, böyle devam etmeni tavsiye ederim” şeklindedir. Bayan, seçim çalışmaları esnasında seçmenden ne kadar ilgi gördüğünün, kendisi de farkındadır.
Bir sonraki seçimlerde bayan gene adaydır. Partinin aday listesini düzenleyen kişilerin başında da abi pozisyonundaki siyasetçi bey gelmektedir. Bayan bu defa listeye giremez…..?
———–
Bugünün siyasi arenasındaki tüm siyasi partilerde, slogan haline getirilmiş bir yaklaşım vardır:
Kendisini kanıtlayan her bayanın aramızda yeri hazırdır. Uğraşsın, didinsin, kendisini seçmene kabul ettirsin, buyursun gelsin, o zaman başımızın üstünde yeri var.
Bu söylem özellikle erkek siyasetçilere aittir. Kadın başarırsa aralarına girmeyi ne ala… Başaramazsa yapacak bir şey yoktur. Oysa kadının başaramaması için önünde o kadar çok engel vardır ki…. Üstelik de başarmasını öğütleyen erkekler tarafından yaratılmış engeller….!
Kadının siyasette başarılı olabilmesinin yolları zaman zaman çeşitli programlarda tartışılır. Neymiş,
-önce kocası rıza gösterecek;
-sonra ekonomik gücü olacak;
-sonra seçmene kendisini kabul ettirecek;
-özellikle kadın seçmenin beğenisini kazanacak;
-sonra da aday listesinde, seçilip seçilemeyeceği net olmayan bir sıraya
getirilecek…. Eh bundan ötesi can sağlığı. Kadın, “aramıza hoş geldin” demek için bekleyen erkek siyasetçilerin arasına girebilmeyi başarsın başarabilirse….
Her alanda kadınlarla omuz omuza veren erkekler, neden siyasette kadınları aralarına lamak istemezler, anlamak mümkün değil… Bir çok zaman siyasetin temeline kadınları koyarak siyaset yapan erkekler, neden böyle bir görevi kadınlarla birlikte yürütmekten imtina ederler, anlamak kolay değil…. Onlara kalsaydı, belki de, her seçimde oy getirsin öngörüsüyle, aday listelerinde kritik sıralara yerleştirilen, ama tesadüfen de olsa seçilip Meclise giren birkaç bayan milletvekilini de aralarında görmek istemezlerdi….
Oldum olası siyaseti elinde tutan erkek hegemonyası, kadınlara siyasette yer açmadığı sürece, kadınlara destek olmadığı sürece, kadınların siyasette mesafe alabilmeleri mümkün değildir. Türkiye’de kadın seçmene sorarsanız, onlar zaten kadın siyasetçiyi benimsemiş değiller. Öyleyse bu işin büyüsü erkeklerin elinde bulunmaktadır. Erkekler destek verecek, kadınlar da siyasette var olabilecek….
Yaşamın her alanında kendini kanıtlayan kadınların siyasette var olabilmeleri kendi çabalarıyla mümkün olmadığına göre, karşı cinsin “nasıl destek oluruz” diye oturup düşünmesi bile konunun çözümünü kolaylaştıracaktır. Aksi takdirde ne KA-DER’le (Kadın Adayları Eğitme ve Destekleme Derneği), ne kadın örgütlenmesiyle bu yolda mesafe almak kolay değildir. Çünkü sivil toplumun ve sivil örgütlenmenin henaüz çok fazla etkili olamadığı bir ülkeyiz.