Sempozyumda, ıstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörlerinden Dr. Fatmagül Berktay ve ıstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası ılişkiler Bölümü’nden ınci Özkan Kerestecioğlu, Sevgi Uçan Çubukçu, Özlem Terzi ve Zeynep Kıvılcım Forsman’ın makalelerinden oluşan “Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde Kadının Konumu: Kazanımlar, Sorunlar, Umutlar” başlıklı kitabı temel alan çalışmalar bir gün boyunca sürdü.
Türkiye’nin çeşitli bölge ve kentlerinden kadın kuruluşları ve Ka.Der şubelerinden temsilciler, akademisyenler, Avrupa Birliği ülkelerinden çok değerli katkı sunan katılımcılar ve Türkiye ve Avrupa Birliği’nin önde gelen basın, Radyo ve Televizyon mensupları sempozyuma yoğun ilgi gösterdiler.
Türkiye genelinde kadınların ortak ve farklı sorunlarının dile getirildiği sempozyumda, ülkemizdeki kadın hareketini ve kadın kuruluşlarının mücadelesini ele alınırken, Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki kadınların kazanımları ve halen süregelen sorunları da değerlendirmeye alındı.
Sempozyum katılımcıları arasında bulunan Birleşmiş Milletler CEDAW Komitesi Başkanı Prof. Dr. Feride Acar kadına karşı ayrımcılığın bütün dünyanın ortak sorunu olduğunu fakat bazı ülkelerde bunun daha ağır yaşandığını, Türkiye’nin de bu ülkeler arasında bulunduğunu belirtti. Acar, bu sebeple çözüm yolunda daha hızlı ve daha kestirme yolların izlenmesi gerektiğinin üstünde durdu. Kadınlar ve erkekler arasında karar mercilerinde neredeyse tam eşitliğin sağlanmış olduğu ısveç’ten sempozyuma katılan Eşit Fırsatlar Ombudsmanı Claes Borgstrom ise, kadınlara karşı ayrımcılığın, ısveç dahil, dünyanın hiçbir yerinde tam olarak ortadan kaldırılamamış olduğunu ve bu sorunun çözümü için mücadelenin devam ettiğinin altını çizdi.
Avrupa’da 3000’in üzerinde kadın kuruluşunun üye olduğu Avrupa Kadın Lobisi Başkanı Lidia la Riviere-Zijdel ise, kadınlar arası dayanışmanın eşitlik temelinde sürdürülmesinin önemini belirtti. Ayrıca, sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıkların öne çıkarılmasının, dayanışmanın ruhuna aykırı olduğunu belirterek, Türkiye’deki kadınların AB bünyesinde var olmalarının, AB ülkelerindeki kadınların mücadelesine önemli bir ivme katacağını vurguladı.
Sempozyuma Türkiye ve AB üyesi ülkelerden katılan 35 konuşmacı, aşağıda belirtilen hususların özellikle çözüme kavuşması gerektiğine değindiler:
- Kadınlara karşı şiddetin Türkiye’de önemli bir sorun olarak devam ettiği
- Türk Ceza Kanunu değiştirilirken kadına karşı ayrımcılık içeren maddelerin kesinlikle ayrımcılığı ortadan kaldıracak biçimde değiştirilmesi
- Türkiye’de kadınların lehine yapılan yasal değişikliklerin mutlaka uygulamada görülmesini, bunun için gerekli önlemlerin alınmasını ve yaptırımların getirilmesi
- Doğu’da kadınların, sorunlarını daha ağır yaşadıkları tespitiyle, kadın kuruluşları arasındaki dayanışmanın Türkiye genelinde daha da yaygınlaştırılması
- Kaynaklara ve bilgiye eşit ölçüde ulaşabilme yollarının açılması ancak kadınların güçlenmesiyle mümkün olacağından, kadınların eğitimine ve güçlenmelerine özellikle önem verilmesi
- Kadınların sorunlarının çözümünde en etkin yolun karar noktalarında yeterli sayıda kadının var olmasını gerektirdiği, kadın bakış açısının kararlara yansıyabilmesinin ancak bu yolla mümkün olduğu ve bunu sağlamak için gerekli olumlu önlemlerin mutlaka alınması
- Türkiye’de Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanununda gerekli değişikliklerin yapılması ve TBMM ve yerel yönetimlerde, kamu ve özel sektör kuruluşlarında seçim ve atamayla gelinen her pozisyonda, kadınların en az % 30 oranında temsilini sağlamak için KOTA uygulamasının getirilmesi, KOTA uygulamasının eşitlik sağlanana kadar yürürlükte kalması
- “Kadın sorunu”nun sadece kadınların değil, kadın-erkek bütün toplumun sorunu olduğu ve demokrasinin de özünde yattığı belirtilerek, çözümüne de bütün toplumun katılması
AB konusunda Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan tüm anketler, üyeliğin kadınlar tarafından daha çok desteklendiğini gösteriyor. Bu nedenle Türkiye’de kadınlar AB yetkililerine, özellikle Komisyon’un ve AB Parlamentosu’nun kadın temsilcilerine çağrıda bulunarak, AB üyeliği koşulları içinde önemli yer tutan toplumsal cinsiyet eşitliğini Türkiye’deki yetkililere her vesilede hatırlatmalarını ve konunun Türkiye gündeminde tutulması için çaba göstermelerini istediler.
Avrupa Kadın Lobisi (EWL) Başkanı Lidia la Riviere Zijdel, Avrupalı kadınların Türkiye’deki kadınların konumunun iyileştirilmesi için tüm imkanlarını seferber ederek, AB bünyesinde, her noktadaki siyasi tartışmada bu konuyu gündeme alacaklarını bildirdi.