Sabri Ülker Vakfı, bedenen ve zihnen uyumlu, dinlendirici bir tatilin olmazsa olmazının dengeli beslenmekten geçtiğini hatırlatarak tatilde beslenmeye yönelik önemli bilgiler paylaşıyor.
Kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sabri Ülker Vakfı, birçoğumuzun tatile çıktığı şu dönemlerde dengeli beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Kendimizi açık büfelerin cazibesine kaptırıp hiç hareket etmeden geçireceğimiz günlerin pişmanlığa dönüşebileceğini hatırlatan Sabri Ülker Vakfı, sağlık sorunları yaşamadan tatil gibi bir tatil geçirmek isteyenlere altın değerinde önerilerde bulunuyor.
Dengeli beslenmeye ve harekete tatile çıkmadan başlayın
Henüz tatile çıkmadıysanız o gün gelene kadar gün içinde toplam 6-8 bardak içmeye özen gösterin. Kahvaltıda, süt, peynir veya yumurta, taze sebze ve meyveler ile tam tahıllı ekmek ile dengeli bir tabak oluşturun. Arzu ederseniz yoğurt, yulaf, keten tohumu ve meyve karışımı da tüketebilirsiniz. Yağ ve tuz içeriği yüksek kahvaltılık ürünlerden kaçınmalısınız. Öğle ve akşam yemeğinde baklagiller, sebze yemekleri, et-balık-tavuk-peynir ile zenginleştirilmiş salatalar veya ızgara et-balık-tavuk tüketebilirsiniz. Ayrıca yemeklerin yanında yoğurt, ayran veya cacığa da yer verebilirsiniz. Yemeğinizi 1-2 dilim tam tahıllı ekmekle tüketebilirsiniz. Ara öğünlerde kuru veya taze meyvelere yer verin yanında yoğurt yiyebilir veya süt içebilirsiniz.
Gün içinde attığınız adım sayısını takip edin. Eğer 10 bin adıma ulaşmadıysanız hemen spor ayakkabılarınızı giyin ve hedefe ulaşana kadar yolunuzdan dönmeyin! Her gün 10 bin adım atmaya gayret edin. Bu hedefe ek olarak yapacağınız çeşitli egzersizlerle de aktivitenizi arttırabilirsiniz.
Dilediğinizi yiyip içmek ya da içmemek!
Tatilde otellerin çeşit çeşit yiyecek ve içecekle dolu açık büfeleri fazla porsiyon tüketimine neden olabiliyor.. Bu albeniye kapılmadan aşırı besin ve içecek tüketiminden kaçınmanın en ideal yolu ise porsiyon ölçülerini ayarlayabilmekten geçiyor. Size cazip gelen her şeyi aynı anda tüketmek yerine tüketmek istediğiniz yiyecek ve içecekleri farklı günlere yayarak kontrolü sağlayabilirsiniz. Örneğin her akşam yemeğini tatlıyla bitirmek yerine bir akşam meyve, bir akşam dondurma tüketebilir veya meyve suyu içebilirsiniz. Hamur işi tatlılar yerine sütlü veya meyve tatlılarını tercih edebilirsiniz. Öğle ve akşam, ana yemeklerden birinde sebze yemeği veya salata tercih edebilir. Balık, kırmızı et, tavuk ve hindi olacak şekilde et tüketimini de çeşitlendirebilirsiniz.
Sıcak havaların etkisiyle artan sıvı ve mineral kayıplarını yerine koymak önemlidir. Bu nedenle günde en az 2-2.5 litre su içmeye, hatta güneş altında uzun süre kalıyorsanız bu miktarın üzerine çıkmaya özen gösterin. Limonla ve nane ilave edilmiş maden suyu da klor, flor, magnezyum, soyum, potasyum gibi mineral ve elektrolit dengesini korumaya yardımcı olur.
Aktivite yapmanın tam zamanı
Yüzmek, hem serinleyerek keyif almanızı hem de enerji harcamanızı attırmanızı sağlayan bir aktivitedir. Yüzmeye ek olarak su topu, su tenisi veya plaj voleybolu gibi aktiviteler de yapabilirsiniz. Akşam yemeklerinden sonra tempolu yürüyüşlere de zaman ayırabilirsiniz.