9 yaşında 140 kiloya kadar ulaşan Taha Soysal’ın ani ölümü gözleri yeniden obeziteye çevirdi. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı kantinlerde fastfood olarak nitelendirilen ürünlerin satışına sınırlamalar ve yasaklamalar getirdi. Obezite yüzyılın hastalığı olarak tanımlansa da aslında obeziteden korunmak Akdeniz beslenme tipinden ve düzenli uykudan vazgeçmeyerek mümkün…
Hisar Intercontinental Hospital Endokrinoloji Bölümü, Obezite ve Diyabet Polikliniği’ Uzmanı Dr. Halil Kutlu EROL, Akdeniz tipi beslenmenin sağlıklı yaşam için ideal olduğunu ve özellikle diyetlerde kıymadan yapılan köfte yerine yağından ayrılmış saf parça et tüketmenin daha doğru olduğunu açıkladı.
Kıymayı tek başına tüketmek yerine sebze ve bakliyatlarla da desteklenen yemeklerde kullanılmasının daha sağlıklı olduğunu vurgulayan Erol; özellikle sofrada ailece en az yarım saat süren yemek yemenin obeziteye karşı en büyük savunma olduğunu dile getirdi. Çocukların anne ve babayı rol model olarak aldığını bu nedenle özellikle ebeveynlerin beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Uzman Dr. Halil Kutlu EROL şunları söyledi :
Yemekten hemen sonra çay, kahve, tatlı veya meyve tüketimi reflüye de zemin hazırlıyor. Meyve bile hemen yemek üzerine yenmemeli; ayrı bir öğün olarak düşünülmelidir. 3 ana 3 ara öğün şeklinde beslenmek öneriliyor. Ama bu porsiyon miktarını az tutmak; azar azar ama sık beslenmek gerekiyor. Uzun süre aç kalmamak önemli. Bunun için öğün aralarını çok uzatmamak ve mutlaka iki öğün arasına fındık, ceviz, badem, leblebi gibi kavrulmuş sağlıklı atıştırmalıklar veya 1 porsiyon meyveden oluşan bir ara öğün eklemek gerekiyor.