Batman seyahatim esnasında ziyaret ettiğim arkadaşım Marziye’nin anlattığı trajik bir olay, Türk filmlerinin yaşanmışı türündendi. Bu kadar çarpıcı bir hikayeyi yazmadan geçemedim.
Mert ve Songül. Birbirini seven ve evlenmek isteyen Batmanlı iki genç. Mert’in ailesi bu evliliğe karşı çıkar ve onay vermez. Sevdiği kızla evlenmek uğruna evi terk eden genç, evlilik parası için böbreğinin birisini 30 milyara (30 bin YTL) satışa çıkarır. Satış ilanını büyük bir gazeteye verir.
Arkadaşım Marziye’nin erkek kardeşi yıllardır Almanya’da çalışmakta, orada yaşamaktadır. Her iki böbreğini de kaybettiği için dört yıl boyunca diyaliz makinesine girerek yaşamını devam ettirmektedir. Bu arada parayla almak için de böbrek aramaktadırlar. Tam da gazetedeki ilanı görürler ve satıcı genç Mert’le irtibat kurarlar. Mert Batman’da, böbrek nakli yapılacak kişi de Almanya’dadır.
Böbrek nakli için Mert’i Almanya’ya gönderirler. Ancak ne var ki, Almanya’da bu işlerin prosedürü uzundur. Testler, tahliller derken neredeyse bir yıl orada kalır Mert. Sonunda işlemler tamamlanır, böbrek nakli yapılır. Vücut böbreği kabul etmiştir. Fakat nakil ameliyatı esnasında yapılan bir ilaç hatasından dolayı arkadaşımın kardeşi iki gözünü birden kaybeder. Geriye dönüş yoktur, gözlerin açılması mümkün değildir, bir daha hiç göremeyecektir.
ıki gözünü birden kaybeden Abdullah kader mahkumudur artık. Tanıdığım bir kişi olduğu için iki kez üzülmüş oldum sevgili Abdullah’ın bu yaşadıklarına. Tazminat davası açmış ama iki göz birden gittikten sonra neye yarar ki…
şimdi gelelim böbreğini satan gence. Artık tek böbrekledir. Sevdiği kıza kavuşacak, aşkını doya doya yaşayacaktır. Ferhat’ın dağları delmesinden daha az bir azim değil hani onunki de. Sattığı böbreğin parasını alıp sevdiği kızla evlenmek üzere Türkiye’ye döner. Ne var ki vefasız sevgili, ondan ayrı olduğu süre içerisinde başka birisini bulmuş ve evlenmiştir.
Eh şimdi bu genç kaybettiği aşkına mı yansın, o aşkına kavuşabilmek için sattığı böbreğine mi?
Dönüp de karşılaştığı durum ona çok acı çektirmiş anlatıldığına göre. şimdilerde acısıyla baş başa yaşantısını sürdürüyormuş.
Bazen ailelerin çocuklarına sahip çıkmamaları böylesi trajik hikayeler yaratıyor maalesef. Kim bilir, ailesi zamanında dışlamayıp da bu gence sahip çıksaydı, hikaye bu kadar trajik olmayabilirdi.