Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu AHEF, bebeğinizi doğar doğmaz emzirmenizi öneriyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ( AHEF ) Başkanı Dr. Özlem Sezen, “anne sütü bebek için eşsiz ve çok kıymetli bir besindir” diyor. Bebeğin hayata tutunması için en önemli besin olmanın yanı sıra bir aşı gibi koruyucu faktörler içeren anne sütünün eş değeri yoktur.
Dr. Sezen, hassas bir dönem olan lohusalık döneminde annelerin doğru beslenmesi ve stresten uzak durmasının aynı zamanda iyi bir uykunun anne sütünü arttırmakla birlikte anne ve bebek üzerinde de büyük bir rahatlatıcı etkisi olduğunun altını çiziyor.
Gebelik döneminde olduğu gibi doğum sonrası takipleri de Aile Hekimliğinde özellikle üzerinde durulan dönemlerden. Doğumdan sonraki ilk 40-42 gün lohusalık dönemi olarak adlandırılıyor. Hem annenin hem de bebeğin en hassas olduğu bu dönem özel bir bakım gerektiriyor. Doğum sonrası ilk 6 ay özellikle anne sütü ile beslenme açısından bebek için önemli bir süreç… Bu dönem içerisinde annenin toparlanmasının yanı sıra bebeğin de kilo alıp almadığı takip ediliyor. Bebeğin de sağlıklı beden ve zeka gelişimi için sadece anne sütü ile beslenmesi altı çizilerek öneriliyor.
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özlem Sezen, lohusalık döneminde annenin hassasiyetle üzerinde durması gereken noktaları gündeme getiriyor. “Doğumda olduğu gibi doğum sonrasında da anne bazı hastalıklar açısından özenle takip edilmelidir. Demir eksikliği açısından değerlendirme ve gerekirse ilaç takviyesi ve verilen ilacın düzenli kullanımı çok önemlidir. Emzirme çok önemlidir, bebek doğar doğmaz emzirilmelidir. Sütün tam olarak boşaltılamamasına bağlı sorunlar ya da emzirme hatalarına bağlı, meme ucunda yaralar ortaya çıkabilir. Bu tür sorunlar ve emzirme ile ilgili merak edilenler hakkında en doğru bilgiyi Aile Hekimleriniz ya da Aile Sağlığı Elemanlarınızdan alabilirsiniz.”
Dr. Sezen emzirirken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birinin de bir meme tamamen boşaldıktan sonra diğer memeye geçilmesi olduğuna dikkat çekiyor. “Kimi zaman rastlanan süt ateşi veya tıp dilinde mastit olarak da bilinen rahatsızlığı yaşamamak için süt kanallarının sürekli boşaltılması büyük önem taşıyor. Bununla birlikte annenin enerjisinin bebek için de yeterli olması gerektiği gerçeği nedeniyle ciddi bir istirahat ihtiyacı ortaya çıkıyor. Aşırı yorgunluk ve tükenmeye bağlı ya da yaşanan hormonal değişime paralel olarak doğum sonrası depresyon yaşanabiliyor. Bu nedenle anneler her fırsatta istirahat etmelidir.”
Sezen, şu açıklamayı yapıyor:
“Genellikle kadının aile içerisinde rolü gereği yükü de ağır oluyor. Ancak yeni anneler şunu unutmamalı… Kendileri ruhen ve moral olarak ne kadar enerjik ve iyiyse bebek de aynı oranda huzurlu ve uykusu yerinde bir bebek oluyor. Bu nedenle rutin yapılması gereken ev işleri ve bebeğin bakımı arasındaki koşuşturmacada kendilerini ihmal etmemeleri çok önemli… Bebeği her uyuduğunda anne de uyuyarak ihtiyacı olan enerjiyi depolamalıdır.”
Sağlıklı beslenmeye de dikkat çeken Sezen, sağlıklı ürünlerin tercih edilmesi ve yüksek kalorili besinlerden uzak durulması gerektiğini belirtiyor. Bol protein alarak sağlıklı atıştırmalıklara yönelinmesi gerektiğini, fazla kilolardan kurtulmak için acele etmeden ancak dengeli öğünlerle beslenilmesinin annenin enerjisi ve sütü için önem taşıdığına değiniyor.