Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı ve Şekerbank’ın desteği ile 4 yıldır yürütülen “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı”nın 2018 yılı kazananları belli oldu.
Kırsalda kadın girişimciliğinin özendirilmesi ve desteklenmesi amacıyla düzenlenen “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi” programı 2018 yılı ödül töreni, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ne özel düzenlenen programla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ve Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin ev sahipliğinde 16 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirildi.
Emine Erdoğan: “2023 hedeflerimize ulaşmak, kadının iş gücüne katılımıyla mümkün”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı” kapsamında gerçekleştirilen ödül töreninde yaptığı konuşmada, milletimizin yüksek hedeflere ulaşmasında kadınlara aktif roller düştüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Kadınlarımız artık kendi potansiyellerinin farkına varmalı ve tarımsal üretim alanında da hak ettikleri yeri edinmeliler. Gerek şehir hayatında gerekse kırsalda güçlerini ortaya koymalılar. Bugün burada kırsalda faaliyet gösteren girişimci kadınlarımıza ödüllerini takdim ediyoruz. Kadınlarımıza seslenmek istiyorum; lütfen başladığınız bu işlerde sürdürülebilir olun, pes etmeyin, emek verdiğiniz alanda adres haline gelin, ihracat yapın.”
2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefinin, nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların ekonomik hayata katılımları ile mümkün olacağını vurgulayan Erdoğan, ulusal istihdam stratejisi çerçevesinde 2023 yılında kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 41’e çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin büyüme hamlesine destek veren bu çalışmalarda yer alan tüm kadınları tebrik ederek, yeni başarı hikâyeleriyle tanışmayı beklediğini belirtti.
Dr. Bekir Pakdemirli “Çiftçe kadınlar sürdürülebilir kalkınmanın şampiyonudur”
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ise kırsalda kadınların sorunlarını çözmeden sürdürülebilir kalkınmadan söz etmenin mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Çiftçi kadınlarımız günümüzde bilinmeyen liderler, temel gıda üreticileri, ailenin yapıtaşı ve sürdürülebilir kalkınmanın şampiyonudurlar. Tarımda kadın eli demek istikrar ve uyum demektir. Türkiye’de ilk kez kırsalda kadına yönelik yapılan Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı, kadınların hayallerinin gerçekleşmesine, sosyoekonomik statülerine ve toplumsal ilişkilerine de katkı sağlamıştır. Üretici ve girişimci ruha sahip kadınlarımızı bilgilendirerek, uygulanabilecek projelerinin hayata geçirilmesinde etkinliklerini artırarak, tarımda kadın girişimciliğini en üst seviyeye çıkarmak adına önemli bir adım atılmıştır. Yaptıkları çalışmalarla gösterdikleri özveriyle, hem kendisine hem ailesine hem de yöresine katkı sağlayan ve ödül alan kadın çiftçilerimizi yürekten kutluyoruz.”
Servet Taze: “Son dört yılda 11 bini kadın çiftçi olmak üzere 97 bin çiftçi ailesine finansman sağladık”
Şekerbank’ın kuruluş amacının tarımın ve kırsal kalkınmanın finansmanı olduğunu belirten Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze, kırsalda üretimin devamlılığı için Aile Çiftçiliği’nin büyük önem taşıdığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şekerbank olarak kırsalda üretimin devamlılığı için çiftçi aileleri desteklemek amacıyla 2014 yılında dünyada bir ilk olarak ‘Aile Çiftçiliği Bankacılığı’nı başlattık. Bu kapsamda son dört yılda 11 bine yakını kadın çiftçilerimizden oluşmak üzere toplamda 97 bin çiftçi ailesine 6,6 milyar TL finansman sağladık. 65 yıldır üretenin yanında yer almış banka olarak Anadolu’daki girişimcilerimizin, üreten kadınlarımızın yanında olacağız ve ülkemiz ekonomisini kararlılıkla desteklemeye devam edeceğiz.”
Kadın çiftçilerin projeleri “Bölgesel Proje Pazarı”nda sergilendi
2016 yılı “Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri”nde ülkemizi Avrupa’da temsil eden iki ulusal projeden biri olan programda bu yıl, 29 ilde, 2.060 kadın çiftçiye İŞKUR ve KOSGEB işbirliği ile istihdama yönelik, sertifikalı, 4 gün süren uygulamalı girişimcilik eğitimi verildi. Eğitim süresince kadın çiftçilerin proje fikirlerini geliştirmesi sağlanarak, 29 ilin proje birincileri belirlendi ve bunlar arasında ilk 10’a giren projeler seçilen bölge illerinde oluşturulan“Bölgesel Proje Pazarı”nda sergilendi. “Bölgesel Proje Pazarı”nda kadınların projelerine destek bulması hedeflendi. 29 ilden toplamda 2.060 projenin katıldığı programda, seçilen 35 proje jüri üyeleri tarafından değerlendirildi.
Değerlendirme sonucunda, domates kurularından organik domates tozu üretmesiyle farklı bir ürünü tüketicilere sunmak isteyen Kayseri’den Yasemin Bayazit, “Domatesi Organik Yetiştirdim, Sihirli Bir Toza Dönüştürdüm” projesiyle birinci olurken, Isparta’dan Sevgi Küçüksavlı, hayvansal atıklardan biyogaz üretmek üzere hazırladığı “Tezekteki Cevher” projesiyle ikinci, Kocaeli’den Aynur Ormancı ise istiridye mantarından mantar cipsi üretimine yönelik “Karanlığın Aydınlık Kızı ‘İstiridye Mantarı’” projesiyle üçüncü oldu.
Juri Özel Ödülü ise Düzce’den “Probolisli Ahududu Şurubu (Düzce Şurubu)” projesi sahibi Zeynep Genç’e verildi. Bu yıl ilk kez verilen mansiyon ödülleri de Bitlis’ten “İstiridye Mantarı Yetiştiriciliği (Kavak Kütüğünde)” projesi sahibi Azize Balcin ve Düzce’den “Kadın Eli ile Şekillenen Hurma” projesi sahibi Hatice Gürel’in oldu.
Şekerbank ödüllendirilen projelere 4 yılda, 530 bin TL destek sağladı
“Anadolu Bankacılığı” misyonu doğrultusunda programa 2015 yılından itibaren destek veren Şekerbank, bu yıl değerlendirilen 35 projeye 180 bin TL’lik katkı sağladı. Program kapsamında son dört yılda 4 bini aşkın proje değerlendirilirken, bankanın ödüllendirilen projelere sağladığı destek ise toplamda 530 bin TL’ye ulaştı.
“Kadınlarla birlikte çalışabileceğim yeni bir iş kolu yaratmak istiyorum”
Kayseri Bünyan’ın Karahıdır Köyü’nde eşinin de desteğiyle çiftçilik yapan ve aynı zamanda sertifikalı organik tarım üreticisi olan Yasemin Bayazit bu yılın birincilik ödülünün sahibi oldu. Bayazit eşiyle birlikte domatesleriyle ünlü Karahıdır’da 50 dekarlık arazide organik sebze üretimi gerçekleştiriyor ve arazisinin 40 dekarlık bölümünde de domates üretiyor.
Domatesi katma değeri yüksek bir Ar-Ge ürününe dönüştürmek istediğini belirten Bayazit şöyle konuştu;
“Bünyan Karahıdır’a özgü domates kurularının organik domates tozuna dönüştürülmesiyle tüketicinin farklı bir ürünle tanışması hedefliyorum. Ürünün pazarlanması ile üretici kadınlarımızın aileleriyle birlikte çalışabilecekleri bir iş kolu yaratmak istiyorum.”
“Biyogazı üreterek yerli ve temiz enerji elde edeceğim”
Bu yılın ikincisi Isparta ili, Büyükgökçeli köyünden Sevgi Küçüksavlı oldu. Küçüksavlı, 19 adet büyükbaş hayvanın yaklaşık yıllık 221 bin kg gübresini değerlendirmek için hazırladığı proje ile çevre dostu, yenilebilir enerji kaynağı olan biyogazı üreterek, yerli ve temiz enerji elde etmeyi hedefliyor.
Küçüksavlı, gübrenin bir atık değil, yenilenebilir enerji kaynağı olduğunu, belirli bir süre sonunda da yerli ve temiz olmasından dolayı şehir, köy ve tüm çiftliklerde geleceğin enerji kaynağı olacağını vurguluyor.
“İstiridye mantarı ile yeni mantar cipsi üreteceğim”
34 yaşında, evli ve 5 çocuk sahibi olan ve yarışmada üçüncülüğü kazanan Aynur Ormancı, kadın erkek eşitliğine verilen önemin son yıllarda artması ve kadınlara birey olarak daha fazla değer verilmesiyle birlikte, gerek sosyal gerekse ekonomik anlamda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın arttığını belirtiyor.
Ormancı projesinde, ilk 3 yıl sadece istiridye mantarının çiğ üretimini ve satışını yapacağını, üçüncü yılın sonunda ise, mantarın raf ömrünün uzatılması, pazarda ve satışta çeşitliliğin sağlanması amacıyla kurutulmuş istiridye mantarı ile yeni bir ürün olarak mantar cipsi üretmek istediğini belirtiyor.
“Propolisli ahududu şurubu şifa kaynağı olacak”
Programa Düzce’den katılan ve jüri özel ödülüne layık görülen Zeynep Genç, “Propolisli Ahududu Şurubu” projesiyle, arıların tozlaşmaya olan katkılarını kullanarak ahududu bahçesindeki verimi ve kaliteyi artırmak ve elde ettiği ürünlerden propolisli ahududu şurubu üretmeyi hedefliyor. Propolisli ahududu şurubunu üreterek bu birleşimin tam anlamıyla şifa kaynağı olacağını söyleyen Genç, bu projeyle birlikte, kadınların potansiyel yenilikçi ve girişimci ruhlarının ortaya çıkarıldığının altını çiziyor.