Sosyal medyada fotoğraf paylaşırken neden filtre kullanıyoruz? Görünüşümüzle ilgili kimden neyi saklamak istiyoruz? Ne olsa filtrelere ihtiyaç duymayız?
Allergan Medikal Estetik’in Küçük Bir Dokunuş Platformu; IPSOS iş birliğinde 33 şehirde tüm bu soruların yanıtlarını aradığı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını, 9 Nisan Salı günü Sofa Hotel – Hall Arts’ta, alanında uzman isimlerle birlikte gerçekleştirdiği ‘Filtresiz Sohbetler’ etkinliğinde masaya yatırdı. Araştırmaya katılan kadınların neredeyse tamamı Instagram’da selfie paylaşırken, iki kadından biri tüm fotoğraflarında filtrelerin arkasına gizleniyor.
Allergan Medikal Estetik’in Küçük Bir Dokunuş Platformu tarafından düzenlenen ‘Filtresiz Sohbetler’ etkinliklerinin ilki, 9 Nisan Salı günü Sofa Hotel – Hall Arts’ta gerçekleştirildi. Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Seyfi Akbay, Medikal Estetik Hekimi Dr. Mustafa Karataş, Dermatoloji Uzmanı Dr. Ebru Sağlık, Uzman Psikolog Semiha Kaya, ‘Yaşının İyisi Ol’ Kitabının Yazarı Şah Yaycı, IPSOS Türkiye Sağlık Araştırmaları Müdürü Pınar Kıvılcım’ın katıldığı panelin moderatörlüğünü ise Allergan Tüketici Pazarlama ve İletişim Müdürü Aycan Uğur yaptı. Kadınların sosyal medyada kullandıkları filtrelerle imtihanının ve güzellik yolculuğunun masaya yatırıldığı etkinlikte, IPSOS ile gerçekleştirilen filtre algısı araştırmasının çıktıları da paylaşıldı. Araştırmaya göre; kadınların yüzde 50’si sosyal medyada kendi fotoğraflarını filtresiz paylaşmıyor. Güzel kadını tanımlarken ise kırışıksız, elmacık kemikleri belirgin, dolgun dudaklı gibi ifadeler kullanıyorlar.
Her 2 kadından 1’i cildinin görünümünden memnun değil!
Dış görünümünü iyileştirmek için profesyonel destek almaya sıcak bakan kadınlarla Türkiye’nin 33 ilinde yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarını paylaşan IPSOS Türkiye Sağlık Araştırmaları Müdürü Pınar Kıvılcım, “Araştırmaya katılan kadınların neredeyse tamamının en çok kullandığı sosyal medya platformu Instagram. 10 kadından 9’u Instagram’da kendi fotoğraflarını paylaşıyor ve bunların yaklaşık yüzde 30’u haftada en az 1 kez paylaşım yapıyor. Bu paylaşımları yaparken ise filtrelerin arkasına saklandıklarını söyleyebiliriz. Her 5 kadından 3’ü filtre kullanmadan fotoğraf paylaşamıyor. Beyaz yakalı ve 25-40 yaş arasında genç kadınlarda filtre kullanım oranı daha fazla, çünkü göz önünde ve sosyal olan kadınlar kendilerini ‘en iyi hallerini göstermek zorunda’ hissediyor. Filtre kullanan kadınların yüzde 50’si ise daha iyi görünen bir cilt beklentisi içinde. Çünkü filtresiz fotoğraflarda kendilerini yorgun ve bakımsız buluyorlar. Bu nedenle kadınların yüzde 48’i ciltlerini daha pürüzsüz göstermek için, yüzde 42’si daha canlı bir cilt için ve yüzde 36’sı daha güzel görünmek için filtre kullanıyor” dedi.
Beyaz yakalı kadınların filtrelerden beklentisinin ise öncelikli olarak canlı görünmek olduğuna dikkat çeken Kıvılcım, çalışan kadının her zaman pozitif ve kusursuz görünmek istediğini belirtti.
Filtre kullanmadığını belirten hemcinslerine inanmıyorlar
Kadınların filtre kullandıklarını dile getirmekten hoşlanmadıklarına da dikkat çeken Kıvılcım, “#nofilter etiketi ile fotoğraf paylaşmak katılımcılar için genel olarak olumlu bir tavır. Her 3 kadından 1’i filtresiz fotoğraf paylaşabilen kadını kendiyle barışık, modern ve özgüvenli buluyor. Ancak bununla birlikte katılımcıların yüzde 75’i filtre kullanmadığını söyleyen kadınlara inanmıyor” dedi.
Kadınların yüzde 50’sine göre medikal estetikle filtrelerden kurtulmak mümkün
Sonuçlara göre, araştırmaya katılan kadınların yüzde 90’ı filtrelerle abartılı görünmeyi değil kendi görünüşlerinin en iyi versiyonuna ulaşmayı hedefliyorlar. Bu nedenle daha çok, cildin yorgun görünümünü önleyen ancak genel yapısını bozmayan hafif filtreleri tercih ediyorlar. Yıldırım, “Kadınların yüzde 40’ı filtresiz fotoğraf paylaşmak istese de kendilerini yeterince canlı ve bakımlı hissetmedikleri için yapamıyor. Yüzde 50’si ise ciltleri için medikal estetik uygulaması yaptırdıktan sonra filtresiz fotoğraf paylaşabileceğini söylüyor” dedi.
Filtresiz fotoğraf paylaşmak kadınlar için bir hedef
Etkinlikte filtre kullanımı ve güzellik algısı ile ilgili araştırma sonuçlarını yorumlayan Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Seyfi Akbay, “Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla selfie paylaşımı kadınlar arasında bir statü göstergesi haline geldi. Kadınlar artık sosyal ortamlarda olduğu kadar sosyal medyada da güzel, bakımlı ve kendinden emin görünmek istiyor. Birçok hastam küçük bir dokunuş ile doğallıklarını kaybetmeden kendilerinin en iyi haline ulaşmak istiyor. Filtresiz fotoğraf paylaşabilmek onlar için bir hedef” dedi.
Küçük dokunuşlarla canlı ve pozitif bir ifade mümkün
Filtresiz fotoğraflar için uygulanabilecek küçük ve zahmetsiz işlemler hakkında bilgi veren Medikal Estetik Hekimi Dr. Mustafa Karataş, “Cilde kaybettiği hacmi geri kazandırmak, ince çizgileri azaltmak ve yüzü biçimlendirmek için artık elimizde güvenilir ve basit çözümler var. Vücutta doğal olarak bulunan ve cilde hacim veren hyalüronik asit içeren dermal uygulamalar ile yapılacak küçük dokunuşlar, kendi doğal görünümünüze dönmenize olanak sağlıyor. Bu yöntemle daha genç, canlı, pürüzsüz bir cilde sahip olmak da; ifadenizi yorgun, üzgün, cansız hale getiren etkilerden kurtulmak da mümkün” dedi.
Kendimizin en iyi olmak için zamanında yardım almak önemli
Cildin ihtiyaçları zamanında karşılandığında kadınların sağlıklı ve canlı görünümlerini koruyabildiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Ebru Sağlık; “Yüzümüzün orta kısmında başlayan yaşlanma belirtileri bizi yorgun ve üzgün gösteriyor. Bu da fotoğraflara yansıdığında kendimizi yeterince iyi hissetmiyoruz. Bize başvuran hastaların büyük kısmı ‘artık filtresiz fotoğraf paylaşabilmek istiyorum’ yorumunu yapıyorlar. Görünüşümüzün en iyi halini koruyabilmek için çok fazla yaşlanmayı beklemeden, cildimizin ihtiyaçlarını doğru zamanda karşılamamız gerekiyor. 30’lu yaşlardan itibaren küçük dokunuşlarla kendimiz gibi görünmeye devam edebilir, görünüşümüzü muhafaza edebiliriz. Geç kalındığında doğal güzelliğimizi geri kazanmak için daha fazla efor sarf etmek gerekiyor” dedi.
Kadınlar görünmek istedikleri kişiyi sosyal medyada yaratıyor
Kadınların filtrelerin arkasına saklanma ihtiyacının temelinde, görünüşlerinde buldukları ufak kusurlardan memnun olmamaları olduğunu belirten Uzman Psikolog Semiha Kaya, filtre kullanım kararıyla ilgili şunları söyledi: “Bir kadın kendini aynada küçük kusurlara takılıyorsa, güzel hissetmiyorsa bu özgüvenini olumsuz etkiliyor. Beğenilme ihtiyacını da sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla gidermek istiyor ve filtreler kullanarak aslında görünmek istediği kişiyi yaratıyor. Beğeni aldığında gururu okşanıyor, özgüven kazanıyor ve yalnızlık hissi ortadan yok oluyor. Aslında tek ihtiyaç duyduğu daha iyi, canlı, neşeli ve özgüvenli görünmek.”
Günümüzde ‘iyi’ görünmek bir gereklilik
‘Yaşının İyisi Ol’ kitabının yazarı Şah Yaycı, güzelliğin etrafımıza yaydığımız bir duygu, bir his olduğunu, bunun da yaşımızın iyisi olmakla ilgili olduğunu belirterek, “Bugün sonuçlarını konuştuğumuz araştırma da gösteriyor ki, özellikle gelir düzeyi yüksek, çalışan ve genç kadınlar daha fazla filtre kullanıyor. Mükemmeliyetçi oldukları ve daha fazla göz önünde bulundukları için en iyi hallerini göstermeyi bir gereklilik olarak görüyorlar. Bu noktada kadınlar 30’lu yaşlardan itibaren yapılabilecek küçük medikal dokunuşlarla her yaşta, o yaşın en iyisi olarak kalabilirler” dedi.
Araştırmanın çarpıcı sonuçları ise şöyle;
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 60’ı filtre kullanmadan fotoğraf paylaşmıyor.
Beyaz yakalı kadınların filtre kullanım oranı diğerlerine göre daha yüksek. Özellikle gelir düzeyi yüksek ve 25-40 yaş arası kadınlar daha fazla filtre kullanıyor. Mükemmeliyetçi oldukları ve daha fazla göz önünde bulunarak daha aktif bir sosyal hayata sahip oldukları için, kendilerinin en iyi halini göstermek zorunda hissediyorlar.
Kadınlar filtreleri daha iyi, canlı, pürüzsüz ve doğal bir cilt görünümüne sahip olmak için tercih ediyor. Her iki kadından biri fotoğraflarda cildinin görünümünden memnun değil.
Kadınların yarısı medikal estetiğin filtrelere çözüm olduğunu düşünüyor. Kadınların 3’te 1’i medikal estetiğim olsaydı filtrelere ihtiyacım kalmazdı diyor.
Kadınların ortalama yüzde 80’i filtre uygulamaları için fotoğraf başına 5 dakikaya kadar zaman harcayabiliyor. Bir yandan kolay kullanımlı filtreleri tercih ederken, bir yandan da ortamdan kopup fotoğraflarına filtre yapmaya odaklanmaktan çekinmiyorlar.
Kadınların yüzde 50’si filtre kullandığı belli olmasın istiyor.
Araştırmaya katılan kadınların neredeyse tamamının Instagram hesabı bulunurken, yüzde
83’ünün Facebook hesabı bulunuyor. Bunları sırasıyla Youtube, Twitter ve Linkedln takip ediyor.
Beyaz yakalı kadınların yarısı #nofilter (filtresiz) etiketini bir özgüven göstergesi olarak kullanıyor.