Istanbul Concept, kendi özgün ve bağımsız mekânı olarak tanımladığı Istanbul Concept Gallery’nin ikinci sergisinin açılışını, sanatçı Kubilay QB Tunçer’in Deneysel Fotoğraf Sergisi “Rüya Kapanı” ile gerçekleştirdi. Yazar, oyuncu, sihirbaz, eğitmen gibi birçok unvanı başarıyla taşıyan Tunçer, şimdi de adını deneysel diye tanımladığı fotoğraf sergisine yazdırmaya hazırlanıyor.
Sergi küratörü Işık Gençoğlu sergi kurgusunu: “Bu sergi için dünyada yüzbinlere erişen dijital kitap platformu Storytel ile iletişime geçerek sergimizi dijital ortama taşıyacak işbirliği yaptık ve Kubilay QB Tunçer’in yazıp okuduğu şiirleri Storytel’in sergiye özel adresinde yayınlamasını sağladık. Böylece sergi aynı zamanda dijital bir kitaba da sahip, farklı disiplinleri de içeren disiplinler arası çok renkli bir proje haline geldi. Belki de ilk defa bir sergi, sergileme alanı dışında, hatta ülke sınırlarından bağımsız yüzbinlere erişebilecek.” diye anlatıyor. Gençoğlu’na göre bu proje çok yönlü cesur bir sergi denemesi ve -ismi gibi- Tunçer şiirlerinden hareketle gerçeklerin arandığı bir rüya kapanı. Kubilay QB Tunçer’in şiir okurken çekilmiş fotoğrafları ise fotoğraf sanatçısı Mehmet Özcan imzalı. Sergi 10 Kasım’a kadar ziyaret edilebilir. Sergiye, @istanbul_concept Instagram hesabında paylaşılan link üzerinden dijital olarak da ulaşmak mümkün.
Sergi içeriğini sanatçı Kubilay Tunçer’in ağzından aktarıyoruz:
“10 sene önce İstanbul Devlet Opera ve Balesi için “Hüsn-ü Aşka Dair “adlı bir bale librettosu yazdım. Eserin koreografisini Beyhan Murphy gerçekleştirdi. Şeyh Galip’in dünyasına girip, ona nazire uzun bir şiir oluşturdum. Sergide paylaştığım rüyaları işte o süreçte gördüm. Fotoğraf sanatçısı değilim. Fotoğraf sanatçısı olmanın meşakkatli ve çok değerli bir şey olduğunu tabii ki biliyorum. Ben, uğraştığı diğer sanat alanlarında “Rüya Kapanı”nı bulamadığı için, bir ümitle fotoğraf makinesine sarılmış biriyim. Işığı minimumda tutarak, makinenin imkanlarını zorlayarak, çeşitli nesneleri hareket ettirerek binlerce deneme yaptım. Gözümü kapatınca gördüğüm şeyleri makinenin ekranında da görmeye azmettim. Bu iş bir yıl kadar sürdü. Çekimler bitince fotoğraflarla oynamadım. Photoshop yapmadım. Zaten nasıl yapılır bilmiyorum. Rüya görmek basit şey. Ama kolay kolay rüyaları seyredemeyiz. Ben bu yolculukta şunu öğrendim: Meğer fotoğraf makinesi denen alet aslında rüyaları seyredelim diye icat olunmuş. Rüya Kapanı da, işte buymuş!”
10 Kasım tarihine kadar sürecek sergi, pazar ve pazartesi hariç haftanın her günü 12.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.