Toplumu etkileyen hastalıklar konusunda farkındalık yaratmak amacıyla toplantılar düzenleyen Novartis İlaç, Sedef Hastaları Dayanışma Derneği iş birliğinde, “29 Ekim Dünya Sedef Hastaları Günü” farkındalık etkinlikleri kapsamında bir basın toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantıya Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniğinden Prof. Dr. İlknur Kıvanç Altunay, Novartis Türkiye Medikal Operasyonlar Direktörü Dr. Müge Mert ve sedef hastası Elif Başaraner ve hasta yakını Kamil Başaraner katıldı.
Sedef Hastalığı (Psoriazis) yaygın ve çoğunlukla sıkıntı veren bir deri hastalığıdır. Daha da önemlisi, sadece kozmetik bir sorun değildir. Hastalığı sınırlı olan kişiler bile durumlarının günlük yaşamlarını etkilediğini görürler. Sedef, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 2’sini yani 125 milyon civarında insanı etkilemektedir.
Sedef ülkemizde önemli bir sağlık sorunudur
Sedefin ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirten Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım “Son dönemde gerçekleştirilen hasta anketi sonuçları Türkiye’de sedef hastalarının yüzde 84’ünün ayrımcılığa ve dışlanmaya; yüzde 56’sının sedefin bulaşıcı olup olmadığı sorusuna maruz kaldığını göstermiştir. İlave olarak hastaların yüzde 46’sı toplum içinde rahatsız edici bakışlarla karşılaştığını ve yüzde 26’sı insanların ellerini sıkmayı istemediğini söylemektedir” dedi.
Sedef tedavi edilebilir bir hastalıktır
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği öğretim üyesi Prof. Dr. İlknur Kıvanç Altunay sedef hastalığı ile ilgili şunları söyledi: “Sedef, toplumun ortalama % 2-3’ünü etkileyen, derinin üst tabakasındaki hücrelerin yenilenme süresinin hızlanması sonucunda ortaya çıkan iyileşme ve alevlenmelerle giden bir çeşit kronik bağışıklık sistemi (otoimmün) hastalığıdır. Deri hücrelerinin kontrolsüz ve oldukça hızlı bir şekilde yenilenmesi, deride sedef renginde pullanma ve kepeklenmeye neden olur. Kızarık, iltihaplı, ağrılı ve kaşıntılı lezyonlar şeklinde olabilir.Stres, enfeksiyon, ilaçlar, uzun süre güneşe maruziyet gibi farklı sebeplerle tetiklenebilir. Sedef hastalığı her yaştan ve cinsten insanı etkileyebilir, ancak genellikle yetişkinlerde görülür. Özellikle ailenizde sedef hastası bulunuyorsa sizin de hasta olma riskiniz artar.”
Sedefin bulaşıcı bir hastalık olmadığını da belirten Prof. Dr. İlknur Kıvanç Altunay; tokalaşma, sarılma veya benzeri deri teması hastalığın sağlıklı kişilere geçmesine neden olmadığını da vurguladı.
Tedaviye ilişkin görüşlerini de açıklayan Prof. Dr. İlknur Kıvanç Altunay: “Sedef, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bugün sedefin artık sadece bir deri hastalığı olmadığını ve başka sistemleri ve böylece hastaların genel sağlığını da etkilediğini bilmekteyiz. Tedavideki amaç lezyonsuz dönemi mümkün olduğunca uzun tutabilmek, hastanın günlük işlevlerini sorunsuz yürütebilmesini sağlamak ve dolayısıyla yaşam kalitesini artırabilmek, ayrıca hastaların genel sağlığını da optimal düzeyde tutabilmektir. Tedavide hastalığın şiddetine göre topikal tedaviler dediğimiz sürülebilen kremler, losyonlar, ışın tedavileri, ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla uygulanabilen sistemik ilaçlar kullanılabilmektedir. Özellikle son yıllarda çıkan yeni ilaçlar ve hastaların düzenli takip edilmesi sedefin hem tedavisine hem de kontrol altında tutulabilmesine olanak sağlamaktadır” dedi.
Sedef hastalığı farkındalığını artırmak için mücadele ediyoruz
Sedef hastalığının son dört yılda 2 kat arttığına dikkat çeken Novartis İlaç Medikal Operasyonlar Direktörü Dr. Müge Mert toplum farkındalığını artırmak için Novartis İlaç olarak hekim ve hasta dernekleriyle iş birliğinde farkındalık projeleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu projelerden biri olan Elif’in Hikayesi hakkında bilgi veren Dr. Müge Mert sözlerine şöyle devam etti:
“Sedef hastalığı hakkında toplumda yanlış veya eksik bilgiler hastaların sosyal hayatını olumsuz etkilemektedir.Hastalar günlük yaşamlarında kendilerini soyutlanmış ve kısıtlanmış hissetmektedirler. Biz Elif’in Hikayesi projesinde Sedef hastalığının uzman dermatologlar tarafından uygulanacak uygun tedaviler ile kontrol altına alınabilmekte olduğunu ve hastaların normal bir yaşam sürdürebileceklerini göstermeye çalıştık.Elif’in hayal ettiği pürüzsüz cildiyle kendini gördüğü andaki heyecanını ve mutluluğunu tüm sedef hastalarına ilham olması için paylaştık”.