Uzun süredir tartışma konusu olan süresiz nafaka uygulamasıyla ilgili olarak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında devam eden görüşmelerde sona yaklaşıldı. Kesin düzenlemenin üçüncü yargı paketiyle olması beklenirken, nafakada alt sınırın iki yıl olması, üst sınırın ise hakimin takdirine bırakılması konuşuluyor.
Hukukçular üst sınırın kesin olarak belirlenmeyerek hakim takdirine bırakılmasının hukuki anlaşmazlıklara sebebiyet vereceğine dikkat çekiyor.
Uzun süredir tartışılan süresiz nafaka uygulaması, yargı reformu kapsamında yeniden ele alınıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasındaki görüşmelerden çıkan sonuca göre süresiz nafaka uygulaması tamamen kalkmayacak. Nafakada alt sınırın iki yıl olması konusunda görüş birliği olsa da, Adalet Bakanlığı’nın üst sınır 5 yıl olmalı önerisine sıcak bakmayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kararın hakimin takdirine bırakılmasını istiyor. Hukukçular ise bu durumun yeni mağduriyetler yaratabileceği konusunda endişeli.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Cevat Kazma, nafaka bedeli ve nafaka süresinin mahkemenin takdirine bırakılmasının yeterli bir çözüm sağlayamayacağına dikkat çekti. Farklı mahkemelerde subjektif nedenlere bağlı olarak, farklı nafaka bedelleri ile nafaka süresi kararlarının tam anlamıyla adil olmayacağını ve hukuki karışıklıklara sebebiyet vereceğini söyledi.
Nafaka bedeli bilirkişi raporlarıyla belirlenmeli
Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın önerisinin uygulanması gerektiğini vurgulayan Cevat Kazma, nafaka süresinin alt sınırının 2 yıl, üst sınırının da 5 yıl olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savundu. Nafaka bedellerinin yükümlü olan kişinin yıllık kazancı üzerinden yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerektiğini belirten Cevat Kazma, bu sayede verilecek farklı kararların da ortadan kaldırılarak objektif kriterlere bağlanabileceğini söyledi.
Halihazırda yürürlükte olan uygulamadaki sorunlardan söz eden Kazma, şu sözleri kullandı:
“Ticaret ile uğraşıp kazancı çok daha yüksek olmasına rağmen, bu kazancın tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığı için daha az nafaka bedeli ödenebildiği durumlarla karşılaşabiliyoruz.”
Nafaka süresi ve bedellerinin şüpheden, subjektif kriterlerden uzak ve bilirkişi raporlarına dayanan bilgiler üzerinden oluşturulması gerektiğinin altını çizen Cevat Kazma, süresiz nafaka uygulamasının mahkemelere takdir yetkisi verilmeksizin kaldırılmasının hakkaniyet için bir zorunluluk olduğunu sözlerine ekledi.