Havaların soğuması ile birlikte kış hastalıkları da ortaya çıkmaya başladı. Doğanın kendisini mevsim değişikliklerine hazırladığı gibi, bazı dengeleri değişen vücudumuz ve metabolizmamızın da bu döneme hazırlanması gerekiyor. Değişimden en çok etkilenen sindirim, solunum, iskelet, dolaşım sistemleri, kalp ve kaslarımızı ise bazı pratik önlemlerle sonbahar ve kış enfeksiyonlarından korumak mümkün olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ali Vardar, sonbahar ve kış hastalıklarından korunmanın yolları hakkında bilgi verdi.
Vücudunuzun su ve tuz dengesini iyi ayarlayın
Mevsimsel değişiklikler, kalp ve dolaşım sisteminde hormonal değişimlere neden olmaktadır. Bu değişimler önlem alınmadığı takdirde kalp yetmezliği, çarpıntı ve tansiyona neden olarak kişide hayati risk yaratmaktadır. Soğuk havalarda daha az terleyen vücudumuzun tuz ve su kaybı azalmaktadır. Tuz ve su dengesinin bozulması, tansiyon ve kalp yetmezliğinin en önemli nedenlerinden biridir. Bu nedenle yaz aylarında 15 bardak tüketilen suyu 10 bardağa, tuzu ise yarı yarıya azaltmak gerekmektedir. Ayrıca tüm bu kişisel önlemlerin yanı sıra tansiyon ve kalp ilaçları her gün düzenli olarak kullanılmalıdır. Her mevsimde olduğu gibi üzüntü, stres, uykusuzluk, aşırı yorulma, araya giren enfeksiyonlar da tansiyonun yükselmesini önlemek için kullanılan ilaçların yetersiz kalmasına yol açabilmektedir. Bu tür durumlarda öncelikle stres ve aşırı yorulacağınız aktivitelerden uzak durmanız, doktorunuz ile iletişim kurarak ilacımızın dozunu yeniden düzenlemeniz gerekmektedir. Araya giren enfeksiyonlar, tansiyonu etkilediği gibi şeker hastalığı olanları da etkileyebilir. Diyabet ilacı kullanan, bu tür durumlarda mutlaka doktoruna giderek şekerini kontrol ettirmelidir. İnsülin kullanan şeker hastalarının yakınması olmasa da doktoruna gitmesi ve kontrollerini yaptırması gerekmektedir.
Sindirim sisteminizi siz de eğitebilirsiniz
Mevsimsel değişimlerden etkilenen sindirim sistemi, mide ülseri, gastrit, reflü, hazımsızlık ve kabızlık gibi hastalıklarda artış yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle daha önce mide rahatsızlığı bulunan kişilerin, sonbahar mevsiminin başlaması ile birlikte mutlaka mide ile ilgili diyete yeniden başlanması gerekmektedir. Ayrıca mide sağlığı için sigara, kahve, acılı, yağlı, aşırı tatlı ve kuru gıdalardan uzak durulmalıdır. Yakınmaların arttığı durumlarda zaman kaybetmeden alanında uzman doktor kontrolünde tedaviye bir an önce başlanmalıdır. Egzersiz, her mevsimde olduğu gibi sonbahar ve kış aylarında da vücudumuzun sağlığı için önemlidir. Hava durumuna göre uygun kıyafetler giyerek spor yapmak, yürümek, bisiklet sürmek, olanak var ise yüzmek sindirim sistemi sağlığı için önemli fayda sağlar. Sonbaharda en sık gülen rahatsızlıklardan birisi de kabızlıktır. Akıllı ve eğitilebilir olan sindirim sitemini aldığınız basit önlemlerle kontrol altına alabilirsiniz. Tuvalete 1-2 günden fazla çıkamadığınız durumlarda, her gün aynı saatte tuvalete giderek, bol su içerek, kabızlık gideren besinler tüketerek bu rahatsızlıktan kurtulabilir.
Boğaz enfeksiyonları kalp ve böbrek sağlığınızı bozmasın
Mevsimsel değişikliklerden en çok solunum sistemleri etkilenerek boğaz, solunum yolları ve akciğer rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Boğaz enfeksiyonları, her mevsim geçişinde çok sık tekrarlayarak artış göstermektedir. Bahar enfeksiyonlarının en önemli belirtileri olan boğaz ağrısı, ateş, burun akıntısı, öksürük varsa zaman kaybetmeden doktora giderek tedavi olunması gerekir. Çünkü zamanında tedavi edilmeyen boğaz enfeksiyonları kan yolu ile vücuda yayılarak kalp romatizmasına (kardit, kalp kapak hastalığı) veya böbrek hastalıklarına (glomerulonefrit) yol açmaktadır. Özellikle çocukluk çağında önemsenmeyen, ihmal edilen, yeterli süre ve uygun ilaçlarla tedavi edilmeyen boğaz enfeksiyonları her türlü komplikasyona yol açabilir. Bu nedenle yeterli süre, doğru ilaçlarla ve uzman doktor izlemi çok önemlidir. Bronşit, zatürre, astım, KOAH gibi solunum yolları hastalıkları, mevsim değişimlerinde artış görülmektedir. Bu hastalıklarınız varsa yakınmalarınız artış göstermeden mutlaka doktora kontrole giderek önlemlerinizi almanız gerekmektedir.