O, Avrupa Yakası dizisinde tutkulu aşık adamı oynarken dikkat çekti ama onlarca oyunda rol aldı. Sade bir hayatı, bir oğlu ve çok sevdiği bir eşi var.. Sanatını edebiyatla beslediğini söylüyor genç sanatçı: Cemal Süreyya, Pablo Neruda, Can Yücel, Arkadaş Z.Özger ve Murathan Mungan en sevdiği şairler arasında..
“Oyunculuk çaktırmadan ama gümbür gümbür sadeliğe ve doğallığa doğru koşuyor. Ülkemizde mahlar mihler bitiyor, tiyatro yazını da etkileniyor bundan, yönetimi de. Tonlamalarımız daha da sadeleşiyor, hareketlerimiz daha doğallaşıyor ve dışarıda gördüğünüz insanlardan farklı değil” diyor. Aynı zamanda son derece de esprili biri Levent Üzümcü.. Sorularımıza içtenlike yanıt verdi ve onunla ilgili merak edilen bir çok konuya da açıklık getirdi. İşte Avrupa Yakası’nın ın ünlü Cem’i…
KadınVizyon : Nerede doğdunuz? Ailenizden söz eder misiniz?
Levent Üzümcü : İzmir doğumluyum. Çeşme’li bir anne ve Ayvalık’lı bir babanın çocuğu olarak 1972 Temmuz’unda doğdum. Kız kardeşim var, benden 4 yaş küçük. Ailemiz oğlum, eşim ve benden oluşuyor. Oğlumun adı Ada ve iki yaşına girmek üzere.
KadınVizyon : Eğitimiz?
Levent Üzümcü : İlk, orta, lise hep İzmir’de. Karşıyaka Aydoğdu İlkokulu’nda başladı okul hayatım, Eşrefpaşa Lisesinde orta öğrenim ve ızmir macerası bitti. Sonra Eskişehir macerası başladı. Konservatuvar tiyatro oyunculuğu bölümünü bitirdim. Biri bana 1991 yılında artık bir daha İzmir’de yaşamayacağımı söylese güler geçerdim ama artık hanımköylü oldum, yani İstanbul’lu. Ama ızmir hep yüreğimde ve aklımda kaldı.
KadınVizyon : Okurken zorluk yaşadınız mı?
Levent Üzümcü : Kısa bir cevap vermem gerekirse şunu söyleyebilirim. Hayatımın en geliştiren ve en aç dört yılıydı.
KadınVizyon : Tiyatroya nasıl başladınız? İlk ne zaman “sahne tozu” yuttunuz?
Levent Üzümcü : Lise tiyatrosunda. şimdi Adana devlet tiyatrosu oyuncusu olan hayatımın yönünü değiştiren kişi Savaş Özdemir oldu. Kendisi bu arada en uzun süre sınıf arkadaşım olmuş tek kişidir. Lise ve ardından konservatuvarda sınıf arkadaşıydık. Herkese nasip olmaz liseden sıra arkadaşıyla konservatuvarda sınıf arkadaşı olmak.
KadınVizyon : Tiyatroda “ustam” dedikleriniz kimler?
Levent Üzümcü : İsim vermektense şöyle söyleyeyim. Keşke Türkiye’de oyunculuk yapan herkes karşılıklı oynadığım oyuncularla oynayabilme şansına sahip olsa.
KadınVizyon : Yabancı oyunculardan en çık kimi özellikle izler ve başarılı bulursunuz?
Levent Üzümcü : Jack Nicholson, Vanessa Redregrave.
KadınVizyon : Hem oyuncu hem de yönetmen olarak özgeçmişinizden söz eder misiniz
Levent Üzümcü : Çok sayıda oyunda rol aldım.. Bir de yönetmenlik denemem var. En çok aklımda kalanları Hayvan Çiftliği ve Kuyruklu Yıldız Altında adlı oyunlar. Yönetmenlik yaptığım oyun da “Don Kişot Petmene Karşı” adlı çocuk oyunu idi…
KadınVizyon : Bir takım hobileriniz vardır. Tiyatrocu biri için “hobi” lüks mü?
Levent Üzümcü : Tabii ki değil. Mesleğini hobi olarak yapanlar da var, mesleğine tapanlar da. Ya da mesleğinin yanında hobi geliştirenler de. Tiyatro oyunculuğu yapanlara önerim mutlaka hobi geliştirmeleri yoksa hayatları bir oyunculuk takıntısı haline gelir, meslek ile hobi iç içe geçer ve uzun vadede kısır bir süreç olur.
KadınVizyon : Sizin diğer tiyatroculardan bir “fark”ınız var mı? Bu farktan hoşnut musunuz.
Levent Üzümcü : İnsan insana benzemez ki, herkes birbirinden farklıdır. Bu soruya cevap verirsem genellemeleri onaylamıs olurum ki, bu da inandıklarıma ters düşer. Tiyatro oyuncuları şöyledir demekle, “Çorum’dan adam çıkmaz” demenin ne farkı var!
KadınVizyon : Biraz”günlük hayat”a dair birşeyler sormak istiyorum. Bir gününüz nasıl geçer?
Levent Üzümcü : Fırsatım varsa evde ailemle. Eğer fırsatım yoksa dışarıda provada, çekimde ya da oyunda. Ailem öncelikli gelir her zaman. “Bar, eğlence mekanı” kültürüm çok zayıftır. Ama bunun nedeni evli olmam değil, gece hayatına ve sokağa ilgimin az olması.
KadınVizyon : Oyunculuğunuzun dışında sizi tanımak istesek nasıl bir erkeksiniz? Maço yanlarınız, kıskanç taraflarınız var mı mesela?
Levent Üzümcü : Maçoluk, kıskançlik gibi az gelişmiş kişiliklerin her türlü zaafı beni rahatsız eder. Sizi etmez mi? şundan da hoşlanmıyorum mesela; “yanlış bulduğun şeyi hayatında çaktırmadan uygulamaktan; değilim deyip öyle olmaktan” yani kendine ihanetten.
KadınVizyon : Bu çağın erkekleri bir çok kalıp içine sıkıştırılıyorlar Örneğin “metroseksüel” gibi.. Ne diyorsunuz bu kalıplara.
Levent Üzümcü : Dünya kadınlar tarafından yönetilecek bir gün, adı adına böyle olacak. Bence daha düzenliler, daha ayrıntıcılar daha insaflılar. Sırf iyi araba kullanamıyorlar ve yön duyguları yok diye erkekler kendilerini aşağılaya dursun, onlar erkekleri kategorize edip istedikleri erkeği resmedip onu cazip kılıyorlar. Biz de yolda yavaş seyreden bayan şoförlere söylenelim duralım. Ya da eşimiz yol bulamazsa kendimizce aşağılayalım. Ama her kim olursak olalım metroseksüel olmaya calışalım değil mi?
KadınVizyon : Güçlü görünmek zorunda mı erkekler? Siz mesela bu kalıbı yıktınız mı hiç? Ağladınız mı örneğin?
Levent Üzümcü : E böyle hayat, etiketler var, imajlar var, yetiştirilme tarzı var, var da var… Tabii ki ağladım. Tabii ki ağlarım. Güçlü görünmek, kasılmak gibi birşey. Güçlüysen güçlüsündür, ağlayınca ne kaybedersin ki gücünden? Yani Nazım Hikmet’in dediği gibi, “ Tahir Zühre’yi sevmeseydi, yahut hiç sevmeseydi, Tahir ne kaybederdi Tahir’liğinden. Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de. Asıl iş Tahir olabilmekte yani yürekte.”
KadınVizyon : Tiyatroya dönersek yeniden, tiyatro gelecek açısından herkese vaatlerde bulunur mu? (Özetle; gelecek kaygısı olmadan bir insan ömrünün sonuna kadar oynayabilir mi)
Levent Üzümcü : Büyüklerimiz bizden çok daha fazla zorluk çektiler. Bizden daha fazla cefa çektiler, herkese özgüdür gelecek kaygısı, yarın korkusu. Önemli olan kendinle barışıklık yelpazenin olabildiğince esnek olması. Yoksa benim gibi tiyatro sevdalısı biri aç kalabilirdi. Benim açlığım önemli değil ama çocuğun olduktan sonra sorumlulukların fazlalaştıkça, ne yaparsın birşeylerden feragat etmelisin.
İşte eğer bununla barışamazsan çok zorluk çekebilirsin. Tiyatroya birşeyler vermezsen, o senden yer. Çok isterdim insanca yaşayabilecek parayı tiyatrodan kazanıp sadece tiyatroya aktarabilmeyi tüm mesleki enerjimi. Ama siz ona herşeyinizi verirseniz, o sizi asla aldatmaz. Size insanları anlamayı öğretir, insan olmaktan mutlu eder, kimi zaman da insandan utanmanızı sağlar. Methiye düzülür bitmez tiyatroya.
KadınVizyon : Nasıl giyinen birisiniz. Yoksa giyim derdi olmayan, “ne giyersem yakışır” diyenlerden misiniz?
Levent Üzümcü : Çok seçici değilim ama birşeyin yakışmadığını düşünürsem kimse giydiremez bana onu.
KadınVizyon : Yoga, meditasyon gibi uğraşlarınız var mı?
Levent Üzümcü : Yapana saygım var ben ilgilenmiyorum. Benim için en önemli meditasyon oğlumla, eşimle evde birlikte zaman geçirmek…
KadınVizyon : Çağa ayak uydurmak gibi bir problemimiz var mı? Ne yaparsınız mesela internet, mesaj, WAP vs gibi teknoloji ile ne kadar ilgilisiniz.
Levent Üzümcü : Aaaaa çok ilgiliyim yahu bunlarla. Anlamaya çalışıyorum hala onları! Ama ADSL bağlantısından tut da, WAP’a kadar herşeyim var. Teknoloji mağazaları ile marketlerin et ve balık reyonları en çok gezmeyi sevdiğim mekanlardır.
KadınVizyon : Tiyatrocu olarak özel hayatınızı, ilişkilerinizi ne derece “özel” yaşayabiliyorsunuz? Bütün yaşantınızın ortada olması sizi rahatsız ediyor mu?
Levent Üzümcü : Hahahahahhaha yani evli ve mutlu bir aile yaşantısı olan biriyim. Bununla kim ilgilenir ki Türkiye’de? Kumpas yok, gizli kamera yok, aldatma yok, salak sepet beyanatlar yok. Sandığınız kadar göz önünde değilim.
KadınVizyon : Oyuncu olmak bir “tutku” mu sizin için?
Levent Üzümcü : Hayır değil. Açık söylüyorum. Tutku sağlıklı olabilir mi? Radikalizm yararlı olabilir mi? Esnemezsen kırılırsın. Olguları mitleştirmek kişiye hayırlı gelmez.
KadınVizyon : Neler okursunuz? şiir olarak kimden beslenirsiniz?
Levent Üzümcü : Paul Auster, Yaşar Kemal, Dan Brown, John Fawles, Sabahattin Ali, Gabriel Garcia Marquez ne yazmışlarsa okurum. Edip Cansever, Nazım Hikmet, Cemal Süreya, Pablo Neruda, Can Yücel, Musa Zindan, Arkadaş Z.Özger, Murathan Mungan en sevdiğim şairler. şiiri öldürmedim, yaşlandıkca kopuyor eş dost şiirden ben kopmadım. Benim için Kuvay-ı Milliye her gün süren bir destan, şili’de Aşk Hala Var, Memleketimden İnsan Manzaraları hala şaşırtıcı ve yeniden yeniden okumaya değer.
KadınVizyon : Tiyatrodaki “kalıplar” neler? Bunlar son on yılda ne kadar değişti?
Levent Üzümcü : Oyunculuk çaktırmadan ama gümbür gümbür sadeliğe ve doğallığa doğru koşuyor ülkemizde mahlar mihler bitiyor, tiyatro yazını da etkileniyor bundan, yönetimi de. Tonlamalarımız daha da sadeleşiyor, hareketlerimiz daha doğallaşıyor ve dışarıda gördüğünüz insanlardan farklı değil. Bunların olmasını sağlayan bizlerden büyük ustalarımız var, onlara selam!
KadınVizyon : İçki ve sigara.. İkisi de var mı? Bazıları sanatçılar için içki sığınaktır derler. Bu doğru mu?
Levent Üzümcü : Kim demiş o lafı yahu, ben hiç duymadım hahahhaaa. Neyse ikisi de var, sığınmacıyım yani ben de.
KadınVizyon : Nasıl beslenirsiniz. Doğal ve sağlıklı beslenme ile aranız nasıl
Levent Üzümcü : E dedim ya Ege’liyim. Ege mutfağını severim, iyi yemek yapar, sağlam yemek yerim. Ben koca dünyada bizimkinden daha sağlıklı bir mutfak tanımam. Balık, ot, zeytin yağı… daha ne olsun.
KadınVizyon : İstanbul’un, sizin için nasıl bir anlamı var?
Levent Üzümcü : Çok tanımadığım bir şehirdi. Geldikten, tanımaya başladıktan sonra burada yaşamak zorunda kaldıktan sonra bu kadar büyük bir şehrin güzelliklerini fark etmemek kabalık, duygusuzluk olurdu. Eşim İstanbul’lu, oğlum İstanbul’lu, benim için anlamı büyük olmaz mı? Ben de yarı yarıya İstanbul’lu sayılırım herhalde.
KadınVizyon : Türkiye’de en çok nereyi beğeniyorsunuz? Türkiye’nin hangi atmosferi sizi huzurlu kılıyor?
Levent Üzümcü : Tiyatro turneleri nedeniyle Türkiye’nin pek çok yerini gördüğüm için belki çok klasik olacak ama, Artvin de çok güzel Bodrum da; Diyarbakır da çok güzel Edirne de. Ancak benim favorim her zaman İzmir’dir.
KadınVizyon : Dünyada en çok sevdiğiniz ülke neresi? Niçin?
Levent Üzümcü : En çok sevdiğim değil de, merak ettiğim diyelim isterseniz çünkü dünyada görmediğim pek çok yer var. Patagonya’yı, Madagaskar’ı, Yeni Zelanda’yı ve Tanzanya’yı çok görmek istiyorum. Çünkü olağanüstü bir doğaya ve çok farklı kültürlere sahipler. Özellikle Klimanjero ve Massai Mara’yı çok görmek isterim.
KadınVizyon : En ilgi ve en merakla peşinden gittiğiniz bir konu var mı?
Levent Üzümcü : Dönem dönem kafayı taktığım konular olur. Bir dönem bilmek ile anlamak arasındaki farka kafayı takmıştım. şu sıralarda insanların farklı durumlar karşısında, hiç umulmadık farklı karakterlerinin, nasıl ortaya nasıl çıktığına taktım.
KadınVizyon : Nasıl evlendiniz?
Levent Üzümcü : Herşeyi kendimiz yaptık, ailelerimize yük olmamaya çalışıp, kendi ayaklarımız üzerinde bir hayat kurduk. 8 yıl oldu evleneli.
KadınVizyon : Peki aşk ve evlilik? Evlilik aşka zarar verebilir mi?
Levent Üzümcü : Siz eğer ilişkiye zarar vermek istiyorsanız onun için evlenmenize hiç gerek yok. Bence hayır, evlilik aşkı öldürmez, aşkı öldüren bireylerin seçimleridir.
KadınVizyon : Aile ve sanat ikisi bir arada zor mu?
Levent Üzümcü : Eğer zaman planlaması ve öncelikler konusunda beceri sahibiyseniz zor değil.
KadınVizyon : Babasınız.. Baba olarak kendinizi tarif eder misiniz
Levent Üzümcü : Daha çok, lafta olmayan bir arkadaşlık gibi. Gerçekten öyle, tabii ben şimdi daha çok baskın olan tarafım ama o büyüdükçe bu dengelenecek.
KadınVizyon : Ata Demirer ile Gülse Bilsel iyi aynı sette olmak nasıl bir
duygu?
Levent Üzümcü : Eğlenceli tabii, biri müthiş bir komedyen, öbürü zeki bir kadın. Keyfini çıkarmayı bilince çok eğlenceli oluyorlar.
KadınVizyon : Biraz seti anlatır mısınız? (Eğlenceli mi, yorucu mu?)
Levent Üzümcü : Çok eğleniyorum ben sette. Çünkü sette eğlendikçe çekim öncesi rahatlıyoruz, stresimizi atıyoruz, o zaman çekim daha rahat oluyor, bir de çekimde eğleniyoruz ama tabii bu işimizi ciddiye almadığımız anlamına gelmez.
KadınVizyon : Reytingler nasıl?(dizinin tabii)
Levent Üzümcü : İyi, güzel gidiyor. Eğer maç yoksa gün birincisi maç varsa ikincisiyiz.
KadınVizyon : Reklamlarda oynamak oyunculuğu olumlu anlamda mı etkiliyor. Dezavantajı yok mu?
Levent Üzümcü : Avantajları var. En güzeli iyi para kazanmak. Reklam çekmekten korkmamak gerek. Çünkü 1 yıl sonra, nasılsa kimse çektiğiniz reklamı hatırlamayacak. Reklam oyunculuğu insana pek bir şey katmaz, ya da var olan yeteneğinizi baltalamaz.
KadınVizyon : En çok hangi reklamdaki rolünüzü seviyorsunuz?
Levent Üzümcü : Seslendirme de yapıyorum reklamlarda. Ordan cevap versem olur mu? Toyota reklamı vardı. “Bu bir tuzaktı, sen hiç bir Toyota’nın yolda kaldığını gördün mü?” Onu hala severek izliyorum, sesimi dinleyip hoşlanıyorum.
KadınVizyon : Tiyatroda oyuncu olarak “hayaliniz” var mı?
Levent Üzümcü : İşimiz zaten bir hayal değil mi?
KadınVizyon : Komedi anlamında yeni teklifler geliyor mu?
Levent Üzümcü : Yok ya ben öyle kendisine çok teklif gelen biri değilimdir, medyatik değilim çünkü, bundan da gocunmuyorum. Ama “bakın ben sizin gibi değilim işte” de demiyorum medyatik insanlara, bu bir seçim.
KadınVizyon : Yanıtlar için çok teşekkürler
Levent Üzümcü : Ben çok teşekkür ederim, sitenizde başarılar ha unutmadan söyleyeyim, eşim psikologdur ve onun yazdığı bir site var, adı www.cocugumveben.com Yeni anne olmuşlardan tutun da, çocuğunun ergenlik problemleriyle boğuşan annelere kadar tüm kadınların okuması gereken bir site. Benden size tavsiye. Herkese içten selamlar.