Erkekler Neden Aldatıyor? diye sormuş ve aldığımız cevapları da aktarmıştık. Yazımıza pek çok hanımdan üzüntülü ya da kızgın yorumlar geldi. Ortak kanı “erkeklerin aldatmaya meyilli oldukları” yönünde.
Derken olayın diğer bir safhası gündeme gelmişti. Bir başka okuyucumuz sormuştu “Aldatan erkek affedilmeli midir?” . Bu görüşleri de yayınladık.
şimdi ilginç bir başka maili yayınlıyoruz. Kadınvizyon bir kadın portali olmakla birlikte, bizi okuyan % 29 erkek okuyucumuz var. Kadınları anlamak adına okuduklarını çeşitli zamanlarda yazdıkları maillerle aktaran bu okuyucularımız, bazen tersine bize erkekleri yani kendilerini de anlatıyor. ışte Sn.S.A diyor ki;
- Aldatan erkeklerin görüşlerine bakarsanız, hepsinin ortak yakınması eşlerinde bulamadıkları seks ilgisi. Ben de bunu senelerce yaşadım ve düşündüm, ve de son derecede basit bir sonuca vardım. Aslında problem son derece basit.
Yaradılıştan gelen üreme iç güdüsü, kadınların çocuk sahibi olduktan sonra sekse olan ilgisini genellikle azaltıyor, çünkü kadın “görevini” yapmıştır, ruhen ve bedenen seks aramamaktadır. Diğer anlaşmazlık konuları sadece durumu örten bahanelerdir. Cinselliği tam anlamıyla ruhen ve bedenen içtenlikle doyurucu biçimde yaşayan çiftlerin arasına pek kimse giremez. Hayatları da birbirlerine karşı hoşgörülü olur, biri diğerini incitmekten kaçınır.
Erkekler ise, gene üreme içgüdüsüyle sperm dağıtmak için yaratılmışlardır. “Görevini” yapmış bir kadın bedeninden daha cazip olan gene bu “görev” peşinde koşan bir başka kadın bedenidir. Kadın bu isteğini bir şekilde belli ettiği sürece erkeğe ulşabilir. Erkek de “görevini” yapmaya hazırdır.
Adetler, sosyal kurallar v.s. sürekli bu “görevi” bastırdığından, problem “aldatma” adı altında gelişmiştir. Yoksa işin özü budur. Kadınların ilişkiye girdikleri erkeklerle bir süre sonra evlenmek istemelerinin nedeni de budur: çocuk sahibi olmak. Oysa karşısındaki erkeğin evli olduğunu bilerek maceraya giren bir kadın maksadına ulaşınca erkekler gibi sevgilisini terk etmelidir. Bu da her zaman sosyal ve ruhsal açıdan kolay değildir.
Son derece doğal olan, ısınma, yemek yeme içgüdüsü gibi normal olan üreme içgüdüsü kadın erkek var olduğundan beri bir sürtüşme ve mutsuzluk konusu olmuş ve işin özü atlanmıştır diye düşünüyorum.
Evet şimdi hanımlar, bu konudaki görüşlerinizi bekliyoruz. Durum böyleyse, yani erkekler için “vazgeçilemez bir içgüdü” ya da “fiziksel ihtiyaç” olayı varsa. Biz kadınlar ise bu içgüdüyü ya da fiziksel ihtiyacı çocuk sahibi olmakla yitiriyorsak.. erkekler nasıl davranmalı?
Ya da soruyu başka bir şekilde soralım. Biz kadınlar gerçekten bu içgüdüyü, fiziksel ihtiyacı yitiriyor muyuz?
Yitiriyorsak.. nasıl yitiriyoruz? Nedenleri çocuk sahibi olmakla mı sınırlı? Ya da başka nedenler olabilir mi?
Burada bir çok soru işareti var. Siz ne diyorsunuz?
şimdilik size daha önce açtığımız 2 anketin sonuçlarını aktaralım. “Aldatan erkek affedilmeli midir?” demiştik. Cevap bu yazıyı yazdığımız 11 nisan 2005 itibariyle –burayı tıklayarak göreceğiniz üzere– % 57 hayır, % 23 evet ve % 20 bilmiyorum şeklinde oluştu.
ıkinci anketimiz ise “Aldatan erkek yeniden aldatır mı?” demiştik. Cevap –buradan görebilirsiniz– bu sefer daha büyük kesinlikle gelmiş. % 78 evet diyor. hayır, % 6 hayır ve % 16 ise bilmiyorum cevabı vermiş.
Sizin de düşüncelerinizi bekliyoruz. Bize yazın..