Benler, melanosit adı verilen ve melanin pigmenti üreten hücrelerin oluşturduğu yapılardır. Bir kısmı doğuştan olabileceği gibi bir kısmı da sonradan (edinsel olarak) ortaya çıkabiliyor. Kahverengi, siyah ya da deri renginde olabilen benler genellikle bir tehlike oluşturmazken; bazıları kanser riski taşıyabiliyor.
Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadiye Kuş şunları söylüyor;
Her ben tehlikeli değildir. Edinsel benlerin normal olarak yıllar içinde şekil ve renk açısından değişim geçirebileceği beklenmektedir. Malin melanom melanositlerin yapılarının bozulup, kontrolsüz olarak aşırı çoğalması ile oluşan bir deri kanseri tipidir. Malign melanom, mevcut bir ben üzerinde ortaya çıkabileceği gibi, ayrıca başlangıçtan itibaren beni taklit eder tarzda da doğup gelişebilir. Melanomu zararsız değişimlerden ayırt etmede simetri, sınır, renk ve çap özelliklerine dikkat edilmelidir.
şekil ve yapı itibariyle simetrik ve yuvarlak bir görünüm yerine düzensiz, asimetrik görünüm taşıyan, sınırları düzenli olmayan, farklı renkler içeren benler risk oluşturuyor. Dr. Kuş,
Bu değişiklikler varsa hastanın bir dermatoloji uzmanına başvurması gereklidir.
diyerek bir uyarıda bulunuyor:
Bunun dışında hastanın diğer benlerinden daha farklı olduğunu düşündüğü, ani değişim gösteren, hızla büyüyen ya da yukarıda sayılanlara uysun ya da uymasın görünüşünden endişe duyduğu benleri için dermatolojiye başvurması gerekmektedir.
Doğuştan olan benler ise özellikle büyük olanları malign melanoma dönüşme riski taşımaktadır. Bu nedenle yakından takip edilmeli ve gerekli görülürse cerrahi olarak çıkarılmalıdırlar.
Dr. Kuş, riskli grupları şöyle sıralıyor:
Melanom gelişimi açısından risk faktörleri bulunan bireyler için kliniklerine göre 3 ila 12 ayda bir dermatolojik muayene öneriliyor. Benlerin incelenmesinde muayenenin yanı sıra benin 10 kat büyütülerek içindeki yapıların görünmesini sağlayan “dermatoskop” adı verilen bir el aletinden de yararlanılıyor. Benlerdeki bazı anormallikler çıplak gözle saptanabilecek duruma gelmeden önce de dermatoskop ile daha erken dönemde saptanabiliyor. Dr. Kuş,
Çıplak göz ve dermatoskopla yapılan muayenede melanom şüphesi uyandıran bir ben varsa bunun kesin tanısı benin çıkartılıp patolojik incelemeye gönderilmesiyle sağlanmaktadır. Ancak her benin cerrahi olarak çıkarılıp patolojik incelemeye gönderilmesi gerekmemektedir. Dermatoloji uzmanı tarafından çıkarılmayı gerektirecek kriterlere sahip olmayıp ancak yine de izlenmesine karar verilen benler için hasta periyodik kontrollere çağrılır.
diyor. Dermatoskop adı verilen el aletleri ile yapılan incelemede şüpheli benlerin fotografik olarak kayıt imkanı bulunmadığından, hasta takibe geldiğinde benin önceki muayenelerdeki görünümü ile son durumunu karşılaştırma imkanı da söz konusu değil. Ancak dijital dermatoskopik inceleme benlerin kayıt edilip, saklanıp hastanın izlem süresi boyunca benlerinde gelişebilecek değişikliklerin saptanmasını sağlıyor. Dr. Kuş,
şüpheli benlerdeki değişikliklerin bu şekilde erken dönemde saptanmasını kolaylaştırır.
diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:
Ancak unutulmamalıdır ki dijital dermatoskopik inceleme her zaman patolojik incelemenin yerini tutmamaktadır. Bu nedenle dermatoloji uzmanı tarafından gerekli görüldüğünde ilk muayene ya da takip muayenelerinde benin ya da benlerin cerrahi olarak çıkarılması ve patolojik tetkiki istenebilir.