TÜSAD (Türkiye Solunum Arastirmalari Derneği) Enfeksiyon Çalışma Grubu, ınfluenza A H1N1(Domuz Gribi) vakalarının artışı ve son olarak Türkiye’de Atatürk Havaalani’nda olguya rastlanilmasi üzerine bir basın açıklaması yayinladı.
Basın açıklamasında domuz gribine karsi alınması gereken önlemler ve son durum hakkında bilgiler veriliyor. Açıklama şu şekilde :
ınfluenza A H1N1(Domuz Gribi)’in 16 Mayıs 2009 tarihi itibariyle 36 ülkeye yayıldığı, 8451 kişiyi hastalandırdığı, laboratuvar olarak doğrulanmış bu hastalardan 72 kişinin öldüğü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bildirilmiştir.
Ülkemizde Atatürk havaalanından giriş yaparken saptanan hastayla birlikte, Hindistan’da saptanan olgu dikkate alındığında influenza A H1N1’in görüldügü ülke sayısı 38 olmuş durumdadır.
Laboratuvar tarafından doğrulanmış hasta ve ölüm sayıları ülkelere göre şöyledir:
– Meksika 2895(ölüm :66);
– ABD 4714(ölüm:4);
– Kanada 496(ölüm:1),
– Kosta Rika 9(ölüm :1).
Ölüm görülmeyen diğer ülkelerdeki laboratuarda doğrulanmış hasta sayıları;
Arjantin (1), Avusturya(1), Avustralya (1), Belcika(2), Brezilya (8), Cin (4), Kolombiya (11), Küba (3), Danimarka (1), Ekvador (1), El Salvador (4), Finlandiya (2), Fransa (14), Almanya (14), Guatemala (3), ırlanda (1), ısrail (7), ıtalya (9), Japonya (4), Hollanda (3), Yeni Zelanda (9), Norvec (2), Panama (43), Peru (1), Polonya (1), Portekiz (1), Kore (3), ıspanya (100), ısvec (2), ısvicre(1), Tayland (2) ve ıngiltere (78).
ınfluenza A H1N1 virüsü domuz, kuş ve insan grip virüslerinden bir parça alarak büyük bir değişime uğramiş(shift) yapıda olduğundan, bağışıklık sisteminin tanımadığı ve bu yüzden kıtalar arası salgın (pandemi) yapma potansiyeli olan bir virüstür. Dünya Saglik örgütü mevcut durumda alarm seviyesini 5 olarak kabul etmektedir.
Domuz gribi bulaşma yolu, klinik belirtileri, tedavisi mevsimsel grip ile aynıdır. H1N1 domuz gribinin mevsimsel gribe göre daha bulaşıcı olduğu görülmektedir. Mevsimsel gripte sekonder atak hızı %5-15 iken, domuz gribinde %22-33’tür. Meksika’da sağlıklı kişileri etkileyen hastalık, diğer ülkelerde kronik hastalığı olanlarda görülmektedir.
Virüs öksürük ve aksırıkla çevreye yayılan damlacık denen parçacıkların solunum yolunda alınmasıyla veya damlacıkların bulaştığı kapı kolu, masa, sandalye vb ile temas sonrası yıkanmamış ellerin temasıyla solunum yolu ve konjuktivadan bulaşmaktadır. Virüs bulaştıktan 1-7 gün (ortalama 3-4 gün) sonra hastalık belirtileri başlamaktadır.
Virüs hastalık belirtileri başlamadan bir gün öncesinden, belirtiler başladıktan 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcı olmaktadır. Çocuklar ve bağışıklık yetmezliği olanlar virüsü daha uzun süre bulaştırabilmektedir.
Hastalananlarda ateş, boğaz ağrısı, başağrısı, öksürük, halsizlik, bitkinlik, yaygın vücut ağrısı(myalji) ve ishal gibi belirtiler görülmektedir.
Mevsimsel gripte olduğu gibi pnömoni komplikasyon olarak görülebilmektedir. Salgının başladığı Meksika’da ilk rakamlara göre ölüm oranları yüksek gözükürken, son verilere göre laboratuarca doğrulanmış olgular arasinda bile vaka ölüm orani %1’den düşüktür. Bununla birlikte salgın devam ederse virüsün zamanla değişim geçirip daha ölümcül gribe neden olabileceği hatırda tutulmalıdır.
Ülkemizde Refik Saydam Hifzisihha Merkezi Başkanlığı (Ankara) ve ıstanbul Üniversitesi Tip Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Viroloji Bilim Dalı Laboratuvarında moleküler yöntemlerle laboratuvar tanısı konmaktadır.
DSÖ önerileri çerçevesinde ülkemizde ve Dünya’da hastalığın yayılmasını önlemek için kişisel ve kurumsal önlemlerin alınması için büyük çaba gösterilmektedir.
Sağlık Bakanlığı, üniversiteler ve valiliklerle çok yakın işbirliği içinde çalışmalarına devam etmektedir. ılk turist olgunun termal kamera ile ateşinin saptanması sonrası ıstanbul’da ıl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kurulan kriz merkezi çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.
Kişilerin başta el yıkama olmak üzere kişisel hijyen kurallarına özen göstermeleri gerekmektedir.
Hastanelerde yatırılan hastaları izleyen sağlık personeli evrensel koruma önlemleri ve solunum yolu önlemlerini (N95 maske vd) alarak kendilerini korumalıdır.
Hava yolu ve diğer ulaşım şirketleri gerekli önlemlere özenle uymalıdır.
Mevcut aşıların koruyucu olmadığı HıN1 virüsüne karşı etkili aşı çalışmaları devam etmektedir.
Saptanan hastaların tedavisi ve temaslıların korunması için nöraminidaz inhibitörleri (oseltamivir ve zanamivir) kullanılması önerilmektedir.